Selam arkadaşlar. Nasılsınız,,? Umarım iyisinizdir.
Biraz geç oldu bölüm ama idare edin artık. Düğünde kurtlarımi dökmekle meşguldüm.
Hadi bölüme geçelim.
Ama satır arası yorum yapmayı unutmayın tamam mı?
İyi okumalar!!"Cereeeennnnn! Hadi kızım ya. Neyini hazırlanıyorsun ki. Giy kazak kot çık anasını satayım."
" Geliyorum aşkoo." Tam bir haftadır Fethiye'deydik. Zeynep benim biraz dalgın olduğumu fark ettiği için izin yazdırmış ve sabahına buraya gelmiştik. Bu sürede Enes ile hiç konuşmamıştık. Ne ben yazmıştım ne de o.
Valizlerimi alıp son kez aynadan kendime baktım. Bronzlaşmış yüzüm hoş duruyordu.
Merdivenlerden elimdeki poşet ve valizle zar zor inmeye çalışırken valiz elimden kayıp gitti. Yuvarlanarak yere düştüğünde kapıdan giren iki çift korkulu bakışla karşılaştım. Ömer'in burada ne işi vardı.
İkisine de omuz silkip mahcubiyetle baktım.
" Kızım aklım çıktı ya! Sen yuvarlandın sandım." Ömer'in ensesine bir tokat indirdim.
" Yuvarlanmak ne lan, top muyum ben! Düştün denir eşek."
" Ne ağır elin var be kızım. Senin yüzünden geçen gün robot gibi gezdim. Boynum tutulmuş."
" Ay evet Ceren ya. Yazık çocuğa nasıl vuruyorsun öyle."
" Sen sus kız. Sevdiceğine de laf söyletmiyor da." Ömer düşenleri toplarken bir anda durup kaldırdı kafasını. Zeynep hızla koluma vurdu.
" Sevdicek mi?" Anlamıştı çakal ya. Neyse yeterdi zaten. Sevgili olsunlar da biz de kurtulalım onlar da.
" Şey, Ce-ceren başka bir şey demek istedi yanlış anlama yani." Kekelemişti manyak. Zeynep sadece yalan söylediğinde ve korktuğu zaman kekelerdi ve bunu Ömer'de biliyordu.
" Kekelediğinin farkında mısın Zeynep? Hem yalan söylüyorsun hemde korkuyorsun."
" Yok öyle bir şey Ömer. Topladıysan gidebilir miyiz artık eve?"
" Şimdilik kapatıyorum konuyu ama İstanbul'a gidince sen eve gitmiyorsun, konuşmamız gerek." Onlar konuşurken ben sinsice sırıtıyordum.
" Ne konuşacağız Ömer ya! Bu salak gelişigüzel bir cümle kurdu diye niye kurcalıyorsun?"
" Sana gelişigüzel olabilir ama bana anlamı yüklü bir cümle." Söylediği şey Zeynep'e göre de anlamı yüklü bir cümleydi şuan.
" Tamam İstanbul'a dönünce konuşuruz ama şimdi kapatalım konuyu." Ömer başını olumlu anlamda sallayıp valizimi aldı. Biz önden çıktık Ömer arkadan geliyordu. Zeynep gelip koluma girdi.
" Ne yaptın Ceren sen?"
" Benim sayemde manita olacaksınız, sen gelmişsin bana burada ne yaptığımla ilgili hesap soruyorsun."
" Peki benim sayemde de siz sevgili olursanız ne olacak? Ömer'e akşam konuşurken senin Enes'i söylersem ne olur acaba?" piç smile yaparak bana bakıyordu.
" Sıkıntı yok bebeğim. Ben Enes'ten kaçmıyorum zaten. Sadece duygularımdan emin olmak istiyorum." istediğini alamamış bir yüz ifadesi vardı. Zaferle gülümseyerek arabaya bindim. Bakalım İstanbul'da neler olacak.
Enes yazmış mıdır ki?
Biraz kısa ama idare edin artık!
Nasıldı?
Enes yazmış mıdır sizce?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KIVILCIM-texting-
Teen Fiction0545255****: Selam ben hastan 0545255****: ciddi anlamda hastan ama 0545255****: resmiyete dökmeye ne dersin? İLACIMM: Ne diyon aq? İLACIMM: çolukla çocukla uğraşacak vaktim yok, kimsin? Uğraşacak mısın uğraşmayacaksın göreceğiz bakalım aslanım! ...