Felix yavaşça gözlerini araladı. Kapalı perdenin açık kalmış küçük kısmından yüzüne güneş vuruyordu. Yavaşça etrafına bakındığında kendine bakan çikolata rengindeki gözleri gördü. Chan'ın karın kasları ve göğüsleri gözüne çarptığı an gözlerini açtı şaşkınlıkla. Kendi üstüne baktığında kendinin de çıplak olduğunu gördü. Hepsi birkaç saniye içerisinde olmuştu ve Felix hızla ayağa kalktı.
"Yapmadık değil mi? Ben böyle bir şey yapmadım!" dedi hızla yataktan uzaklaşırken. Chan endişeyle yataktan kalktı ve Felix'e doğru ilerledi.
"Felix, neyden bahsediyorsun? Sakin ol."
"Hayır. Hayır. Hayır! Biz yapmadık!" Chan Felix'e yaklaşırken Felix de geriye adımlıyordu.
"Neyi yapmadık Felix?" diye sordu afallamışçasına.
"Biz seks falan yapmadık öyle değil mi!?"
"Neyden bahsediyorsun sen?" dedi Chan yüzünü ekşiterek. Ardından hızlıca devam etti:
"Tüm gece uyudun ve ben de seni seyrettim."
"Neden çıplaksın o zaman? Ben neden çıplağım!?"
"Tamamen çıplak değiliz farkındaysan. Sen yatmadan önce çıkardın diye ben de çıkardım. Böyle yanlış anlayacağını düşünmemiştim."
Felix duyduğu sözler karşısında saçlarını karıştırdı.
"Sen Tanrı'sın Chris nasıl bunu tahmin edemezsin?!"
"Söz konusu sen olu-"
"Yüreğime indiriyordun gerizekalı!"
"Yanlız ilişkiye girdiğimizi düşünmen çok aptalca." dedi Chan sırıtarak.
"Seni sırıttırırım ben. Tanrı Bozuntusu."
Felix gözlerine çarpan tişörtünü alıp geçirdi üzerine. Chan'a öfkeli bir bakış atıp odadan çıktı. Chan da kendi üstünü giyindi ve Felix'i takip etti yüzündeki sinsi sırıtmasıyla.
Mutfakta kendine bir kahve hazırlayan Felix'i gördüğünde yanına geldi koşar adımlarla.
"Çok komikti. Şaşırman ve bağırman." dedi Chan kıkırdayarak. Felix ise bir iç çekip elindeki kahve bardağını Chan'a doğrulttu.
"Chan, hemen git burdan." dedi tehdit edermişçesine.
"İyi o zaman görüşürüz." dedi Chan içine Felix'in anlayamayacağı bir kinaye katarak. Ardından kapıya yöneldi.
"Dur gitme, ne kadar sinir bozucusun böyle?!" dedi Felix. Elindeki bardağı sertçe tezgaha koyup Chan'a döndü.
"Git diyorsun gidiyorum neyim sinir bozucu?" dedi Chan sitem edercesine.
"Şunu kafanda kırarsam görürsün neyinin sinir bozucu olduğunu." dedi tekrar bardağı alarak Chan'a doğrulttu.
"Oh, çok özür dilerim Yüce Felix. Bana böyle davranmayın korkuyorum ben." dedi Chan sırıtarak.
"Gel buraya!" dedi Felix koşaradımlarla Chan'a doğru yürüyerek. Chan ise hızla koşup mutfak masasını siper etti kendine. Kaçarken yüzünde yine aynı sırıtış vardı ve şimdi kıkırdıyordu.
"Gel buraya!" diye bağırdı Felix tekrar.
"Komikti Felix kabullen. Seks yaptığımızı sanman trajikomik." dedi Chan bir kahkaha atarak.
"Bugün tersinden mi uyandın sen ha?!" diye bağırdı Felix masanın etrafında koşarak Chan'ı yakalamaya çalışırken. İkisi de masanın karşısından birbirine bakıyorlardı. Nefes nefese kalmış Felix'in gözleri öfke saçıyordu. Chris ise tatlı ama bir o kadar da sinsi görünen gülümsemesiyle halinden memnundu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dark Eyes |Chanlix ✔️
ФанфикTanrı Chris anıları karartan Lee Felix'i bulur ve canını alır. Onun ruhunu yok edecekken Doğa Meleği Hyunjin ona engel olur ve Lee Felix dünyaya salınır. Her şey, bu salınmadan sonra başlar. Ve Tanrı Chris, aşık olur... Minsung, Changjin, Seungin.