2.0 (Final)

459 42 44
                                    

Güneş yine Felix'in yüzüne vuruyordu. Doğrulup perdeyi kapatıp tekrar yatağına geçti. Nadiren uykuya dalardı Chan. Onu rahatsız etmek istemiyordu.

Zaten her şeyi tekrar geri getirip düzeltirken oldukça yorulmuştu.

Bu gece ona yanaştığında reddetmişti ama yine de Chan onu dinlememişti. Çıplak sırtında parmaklarını gezindirdi. Sadece kastan ibaretti.

Kendine dönük yüzüne çıkardı ellerini. Yanağını okşadı, küçücük çillerini. Elinin üzerinden Chan'ın eli uzanıp parmakları birbirine geçirerek birleştirdiği elleri yatağa koydu.

Felix birkaç dakika Chan'ın gözlerini açıp ona bakmasını bekledi ama bu olmadı. Zira Chan uyandığı gibi tekrar uykuya dalmıştı.

Gülümseyerek önündeki şaheseri izlemeye devam etti.

[...]

"Günaydın bebeğim."

"Günaydın Chanie."

Doğradığı domatesleri tavaya koyarak üzerine biraz tuz serpti. Chan'ın beline dolanan kolları ve omzuna koyduğu çenesiyle yüzündeki gülümsemesi büyüdü.

"Güzelce dinlendin mi?"

"Evet. Çektiğim en uzun uyku." dedi kıkırdayarak Chan.

Sevgilisinin boynuna küçük öpücükler kondurdu, güzel kokusunu içine çekti. Felix ise vücudunu kendisine döndürerek dudaklarını onunkilerle birleştirdi. Uzun süre öylece yiyiştiler. Birbirlerinden ayrılırken Felix tekrar vücudunu tezgaha döndürüp tavayı salladı. Ve pankekleri çevirdi.

"Hala çok yorgunsun."

"Toparladım, iyiyim." dedi Chan kestirip atarak tezgahtaki kirli bulaşıkları yıkamaya başlarken. Felix ise yüzünde çaresiz bir gülümsemeyle pişirmeye devam etti.

Kapı çalarken Chan şaşkınlıkla başını oraya çevirdi. Felix hızlı adımlarla gidip kapıyı açtığında yüzünde şaşkın bir gülümseme vardı.

Hyunjin, Changbin, Jeongin, Seungmin, Minho ve Jisung, kısacası herkes kapının önünde güzel gülümsemeleriyle ve heyecanla Felix'e bakıyordu.

"H-hoş geldiniz!"

"Hoş bulduk!" dediler hep bir ağızdan. Felix çekilip onları içeri buyur ederken hemen yanındaki Chan kolunu beline atmış ve onu kendine çekmişti.

"Bu ziyareti neye borçluyuz?"

Ayakkabılar çıkıp ceketler de vücutlardan sıyrılırken Minho cevapladı;

"Yine bir araya gelelim dedik, kötü mü yaptık?"

"Hayır hayır, çok iyi yapmışsınız, değil mi Chan?"

Chan Felix'e bakıp başıyla onu onayladı. Ellerindeki poşetleri Felix alırken Minho teker teker içlerinde ne olduğunu söylüyordu. Kahvaltılık her şeyi almışlardı neredeyse.

Hepsini açıp masaya yerleştirmelerinden sonra kendileri de masaya oturmuşlardı.

Tatlı sohbetlerle beraber yemeklerini yemeye başladılar.

"Aslında yenilmediğimiz için bir kutlama yapmak istemiştik. Bu yüzden geldik."

"Ah, gerçekten mi?"

"Evet, aslında bir restorana gitmeyi düşünüyorduk ama daha önce bu evde toplandığımız için hatıraları tazeleyelim dedik."

Minho'nun cevabından sonra başını onaylarcasına salladı Felix. Changbin'in ve Jisung'un elindeki yüzükler dikkatini çektiğinde gözlerini açarak sordu;

Dark Eyes |Chanlix ✔️Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin