Gözler sahidende kalbin
aynasımıdır? İnsan gözlerine
yansıyan yalanı, Acıyı, ve
kötülüğü saklayabilir mi? Mesela
kendi gözlerime baktığımda hiç
bir şey göremiyorum. Acıyı
görmek istiyorum ben, gözlerime
baktığımda. O, acıdan güç alıp
ayakta durmak istiyorum.
Benim yaşamak için o acıya
ihtiyacım var.Aynadaki gözlerimde ise sadece
boşluk var.Eskiden vucüdumdaki yaralara
bakarken 'baba' diye ağlardım.
Gözlerimde ise özlemden,
umuttan başka bir şey olmazdı.Aklıma dolan düşüncelerle hızla
bana verilen siyah tişörtü
kafamdan geçirdim. Onu
düşünmek annemi düşünmekten
bile daha ağır gelirdi herzaman
bana çünkü anneme karşı bir şey
hissetmezdim onu tanırdım
benden nefret ettiğini bilirdim
ama babamı tanımazdım o hiç
olmamıştı hayatımda hiç
gelmemişti bana, istememişti
beni. Babam olsaydı
Korumazmıydı beni, almazmıydı
Kanatlarının altına çok istedim
O kadar çok istedim ki her şeyimi
Feda edebilirdim. Şuan belki
böylesine korkunç bir dünyam
olmazdı."Afitap bu bana olmuşmu ya."
Yağız kapıyı çalmadan odaya
daldığında gözümü devirdim.
Üstündeki siyah gömleğe
hayranlıkla bakıyordu. Onun
daha önce hiç gömlek
giyemediğini bildiğimden çok
Mutlu oldum."çok güzel olmuş." dedim kendimi
tutmadan Yağızın kalıplı vucüdu
ve öyle uzun bir boyu yoktu ama
yinede o kadar yakıştıki çocuksu
gülümsemesiyle o kadar
parlamıştıki sanki buraya ait
değil gibiydi. Ama hepimizin
gerçekleri vardı onlardan biriyse
buraya ait olmamızdı.Yağızın dolan gözlerini
gördüğümde hemen arkamı
dönüp üstümü giyerken
çıkarttığım peruğumu kafama
geçirdim. "çıkıyoruz."kafama
siyah şapkayı ve siyah montu
giyip konuştum. Yağız da hemen
kafasını salladı ve son kez
kafasındaki şapkayı düzeltti." aslan bugün, diğer grupla
gitmek zorundaymış, dikkat
çekmemek içinde bizimle başka
başka birini göndermelerini
kabul etmiş" yağız söylediklerine
yalnızca kafa salladım. Artık tek
başımızaydık ve bu bir oyun
değildi ya ölücektik ya hayatta
kalacaktık.Koridorun başındaki
merdivenleri inerken ortamda
hafif müzik sesi vardı sabahın
erken saatleri olduğu içindi
muhtemelen sadece Birkaç saat
sonra akşama bile kalmadan
dolardı burası. Dış kapıya
geldiğimizde kapıya yaşlanan
uzun boylu ve yapılı olan adam
bizi farkettiği an doğruldu."Veletlerle çalışıyoruz, te
Allahım." kendi kendine
konuşarak önimüze gelip bizi
süzdü. "ben semih iş
iş dışında benimle
konuşamaz veya soru
soramazsınız." sadece adamın
yüzüne bakmakla yetindim.
Böyle adamları görmeyeli baya
Olmuştu. Boğazımın yandığını
hissettim. Ellerimin titremesini
sakladım kimse görmesin diye.
"Afitap iyimisin?" Yağız
Omzuma dokunduğunda ona
döndüm."iyiyim." o adama bakmadım
tekrar, bakamadım. O adam çok
çok korkunçtu. Aynı geçmişimden
gelmiş gibiydi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ninni (+18)
ChickLit"Eteğini çıkar" katı ve hissiz sesini duyduğumda ellerim titremeye başladı. Gözyaşlarım sessiz sessiz yanaklarımdan süzüldüler. Titreyen elimi eteğimin fermuarını getirip açtım. Eteğim yavaşça yere düşerken benim gözlerim hala onun buz...