"Seokjin rica etsem odama gelebilir misin? Seninle bir şey konuşmam gerek."
"Tabii ki geliyorum komiserim."
Eski model olan, sadece kısa aramalar için kullandığım telefonumu yuvasına yerleştirmiştim.
Dün Yeonjun'la konuştuktan sonra odadan çıkmak için hazırlanıyordum. Kapıyı açmamla gyu ile karşılaşmıştım. Bunu pek umursamasamda işin garip tarafı, sanki bir şey dinlemek istermişcesine eğilerek kulağını kapıya yaslamış halde olmasıydı.
-flashback-
Telefonu kapatmamla birlikte ayağa kalkarak masamı toplamıştım. Telefonumu cebime koyup, tam kapı kolunu indirmem ile Gyu'nun önüme düşmesi bir olmuştu.
"Gyu ne yapıyorsun burda?"
"Şey, komiserim ben de sizin yanınıza geliyordum. Bir şey düşürdüğüm için eğilmiştim sadece yoksa başka ne için eğileyim değil mi? eheh."
Ensesini kaşıyarak gülümsemişti. Gülümsemesiyle gözleri kısılırken, çoktan çatmış olduğum kaşlarımla Gyu'yu inceliyordum.
"Herneyse, daha dikkatli ol o zaman."
"Peki, komiserim. Üzgünüm, iyi günler."
Hızla önümde eğilerek yanımdan ayrılmış, ben ise fazla umursamayarak merkezden ayrılmıştım.
-flashback end-
Ben düşüncelerimle boğuşurken, seokjin odaya girerek kısa bir baş selamı vermişti.
"Ne oldu hoseok? Ne konuşmak istiyorsun bakalım?"
"Dün bir şey oldu, odadan çıkmak için hazırlanıyordum. Kapıyı açmamla Gyu birden ayaklarımın ucuna düştü. Ne yaptığını söylediğimde ise, bir şey düşürdüğünü onu aradığını söylemişti.
Pek inanmadım, hatta umursamadım da ama dün senin Gyu'dan şüpheleniyorum dediğin geldi aklıma, sana da söyleyeyim dedim."
"Ah şey, iyi yapmışsın da bu oldukça şüpheli bir davranış zaten. Dün de söylemiştim, Gyu'nun casus olduğuna eminim diye. Bu hareket onu daha da çok ele vermiyor mu sence de hoseok?"
"Evet haklısın seokjin ama telefonuna veya onu takip etmekte fayda var bence."
"Telefonuma bakmamız imkansız hoseok. Takip etme desen, daha kim bilir ne zaman telefonda konuşur o da belli değil."
"Aslında, Yugyeom adında bir arkadaşım var kendisi bilgisayar mühendisi. Eğer yapabilirse, Gyu'nun telefonunu hack'lemesini sağlayabilirim. Bu sayede kiminle konuştuğuna vs. öğrenebiliriz."
"Bu oldukça iyi bir fikir gibi görünüyor seok."
"Tamamdır o zaman o iş bende.
Herneyse, yeonjun Kim Cho Hee'nin cesedinde parmak izi ile yeşil bir saç teline rastlamış. Bunun için namjoon'u gönderdim yanına. Sence bunların yoongi'ye ait olma ihtimalı kaç?"
"Jaehyun, yeşil saçlı olduğunu söylemişti. Parmak izine de bakarız, büyük ihtimal yoongi'ye aittir zaten."
"Umarım, tekrardan kaçmadan bulabiliriz onları."
"Bulacağız hoseok, güven bana."
"Umarım jin, umarım..."
"Neyse, benim şimdi gitmem gerek. Bir şey olursa araman yeterli."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Behind the Curtain / Sope
Fanfiction+82 ** **** **** : Oh, zaman daralıyor Jung Hoseok. Hala beni bulmak için seferber olman ne acı. Ama biliyor musun, sana kötü bir haberim var; Beni bulman, sandığın kadar kolay olmayacak. İyi şanslar... 🥇#yoonseok 🥈#ukegi top!Hoseok bottom!Yoongi