Kanlı Plan

▪︎7

Olduğum yerde durmuş karşımda duran birşey bilmeden konuşan kızı izliyordum.
Daha fazla katlanamayarak onlara doğru yürüdüm, Kırgız nefretle bana bakmaya devam ediyordu ben yaklaştıkça oda yaklaşmaya devam ediyordu.

"Dur yerinde Kırgız o kullandığın küfürün hesabını sana çok fena sorarım." Dedi Duman emir içeren sesiyle, gözlerinden sinir akıyordu resmen.

"Sevgilinin katili benim ailemin katili mecbur kalmasam bunu yapmazdım." Dedim tiksinircesine. Kırgız hayretle bana bakıyordu beni şuan bir düşman olarak görüyordu ve birşey demek istemiyordum onun tarafından bakılınca haklı görünüyordu.

"Nasıl yani ?" Diye sordu hayretler içinde.

"Eğer izin vermeseydim üç kişi daha ölecekti hatta bende ölecektim ve yinede kaçacaktı anlıyor musun ?" Diye sordum sinirle.

Kırgız gözlerini benden çekip açısına Duman'ı aldı.

"Bu doğru mu ?" Diye sordu inanmamak istercesine.

Duman gözlerini sinirle kısıp kalktığı koltuğa geri oturdu.

"Doğru hatanı görmezden geleceğim bir daha böyle birşey istemiyorum aynı zamanda sevgilin ölmedi hâlâ hayatta." Dedi elindeki viskisini masaya koyarak.

En az Kırgız kadar bende şok olmuştum. Gözlerimi ona çevirince gözlerinden yaşlar aktığını gördüm duyduğunu idraak edememişti. Onun açısından herşey katlanılmayacak derecedeydi.

"Ciddi misin Sarp ölmedi mi?" Diye sordu ağlayarak.

"Ne zaman ciddi olmadığımı gördün ? Ve bunu küfür edip suçladığın kız sayesinde öğrendim." Dedi suçlayan sesiyle.
Demek ona verdiğim dosya Sarp ile ilgiliydi ve detaylar onun ölmemiş kaçırılmış olduğunu gösteriyordu.

Kırgız gözlerini bana çevirdiğinde mahcup ve pişman halini saniyesinde anlamıştım, tam o anda zil çaldı Kırgız hızla kapıyı açıp gelenlere baktı. Tuğra,Sena ve adını bilmediğim kaslı bir erkek ile kumral güzel bir kızdı. Sena ablasını görür görmez üstüne atlayıp sarıldı.

"Hoşgeldin." Dedi sevinçli sesiyle, Kırgız sarılmasına karşılık verip saçlarını okşadı. Araları göründüğü gibi çok iyiydi ve bunun yanında güçlü bir bağları vardı.

Ardından az önce olan konuyu konuşmamaya yemin etmiş gibi bahsetmeyip kocaman olan oturma odasına gelmiştik, ismini henüz öğrenemediğim kumral saçlı kız herkese içki dağıtmıştı, koyu bir sohbetin içindelerdi. Duman ile arada göz göze gelince bakışlarımı kaçırıp arada sohbete dahil oluyordum.

"Eee yeni hayatına alıştın mı ?" Diye sordu Tuğra, bu soruyla herkesin dikkati bana çevrildi, alışmamıştım ve alışmak gibi bir düşüncem yoktu herşey son bulunca defolup gidecektim burdan.

"Alışmadım buna gerek yok." Dedim tebessüm ederek.

"Evet gerek yok en fazla üç ay sonra burdan gidecek nede olsa." Dedi Duman gözlerini bana dikerek, sinirli bakışlarımı ona çevirdim. Farkında olması ne kadar da güzeldi.

Sena bu sohbetten rahatsız olmuşçasına konuyu değiştirmeye çalıştı.
"Eee Sude senin işlerin nasıl gidiyor görüşemiyoruz." Dedi kumral kız diye adlandırdığım kıza demek adı Sude' ydi.

Sude elindeki kadehten bir yudum aldıktan sonra güzel gülümsemesini yüzüne yerleştirip nazikçe konuştu.
"İyi ilerliyoruz şuanlık bir sorun yok gibi." Dedi. Acaba ne iş yapıyordu ?

"O yüzden bugün kavga çıktı değil mi ?" Diye sordu tanımadığım erkek, gözlerimi ona çevirince daha fazla yakışıklı olduğunu fark ettim, esmer teninde yeşil gözleri zümrüt gibi kendini belli ediyordu.