▪︎4

103 4 7
                                    

Kalbim yerinden çıkacak gibi atmaya başladı Duman Levent'in it gibi korktuğu adam, onu sergiden çıkarken görmüştüm lanet olsunki bana o kadar inceleyici bakmasının sebebi daha önce beni görmüş olmasıydı.

Kolumdaki elden kurtulmaya çalışarak bağırdım.
"Gelmek istemiyorum." Diye öfkeyle çığlık attım korkuyordum hemde çok sonumu kendi ellerimle hazırlamıştım.

Badigart olan adam kolumu daha sıkı tutarak morartmaya başladı, hiç birşey demeden beni son model arabaya fırlatır gibi atıp şoför koltuğuna geçti.

"Ne istiyorsunuz benden ?" Diye sordum sitemle hâlâ adını bilmediğim adam dikiz aynasından bana içimi titretecek kadar sert bakarak susturdu. Birşey diyecek olsaydım köşeye çekip kafama sıkacak bir havası vardı.

Nasıl birşeyin içine düştüğümü bilmiyordum başıma gelecekler hiç iyi görünmüyordu sıkıntıyla nefesimi verdim. Neredeyse bir saattir yoldaydık ne kadar konuşmaya çalışsamda beni tehditleriyle susturmayı başarmıştı.
Arabayı koskocaman bir villanın önünde durdurdu resmen ben zenginim diye bağırıyordu.
Hızlıca koltuktan inip benim kapımı açtı, ne kadar direnmeye çalışsamda zorla beni eve doğru ilerletti simsiyah giriş kapısı açıldı.
Bahçede sayamayacağım kadar yüksek fiyatta olan arabalar vardı ve hepsi siyahtı bir sürü koruma etrafta fink atıyordu.

Ben şimdi ne yapacaktım ?

Bu sorunun cevabını kesinlikle bilmiyordum, kaçamazdım nefesim hızlanmak yerine resmen yavaşlıyordu kalbim göğüs kafesimi parçalayıp çıkmak istiyordu adeta.

Adam kolumu daha fazla sıkarak beni eve doğru ilerletti, herkes pür dikkat bizi izliyordu, bakışlarımı yere eğdim.
Koskocaman evin içine girdik siyah lacivert birleşimi ev içime daha fazla korku saldı. Adam merdivenlerden zorla çıkartarak, ufacık bir odaya fırlattı.

"Aptal." Diye bağırdım arkasından sinirle.
Herşey elimde olmadan gelişiyordu saçlarımı geriye atıp ayağa kalkarak.
Kapıyı yumruklamaya başladım, göz yaşlarım benden izinsiz akıyordu, sinirle geriye gidip yere oturdum, etek giydiğim için kendime daha fazla lanet okudum, herşey güzel giderken birden bire yoldan sapmıştı.

Kapının açılmasıyla hızlıca ayağa kalktım, karşımda burnundan soluyan, korkutucu adam duruyordu, bana doğru hızla gelip kolumu tuttu.

"Kimsin sen." Diye bağırdı öfke dolu sesiyle.

Kolumu kurtarmaya çalıştım, Bu adam Duman'dı bahsedilenden çok daha fazla korkunçtu sergi çıkışında onu gördüğüm zaman bile ürkmüştüm. Zifiri gözlerini üstüme dikmiş alev çıkaran gözleriyle bakıyordu.

"Cevap ver bana kimsin ulan sen." Dedikten sonra beni duvara fırlattı, dolu gözlerimle sinirle baktım.

"Seda'yım ben." Dedim içime kaçmış sesimle, bu halde bile yalan söylüyordum.

"Benimle oynama, herşeyini öğrenirim saniyemi almaz konuş." Diye bağırdı öfkeyle siyah takımıyla karşımda bir gangsta gibi duruyordu.

"Git öğren o zaman." Dedim bende onun gibi bağırarak, güçsüz görünmek yapacağım en büyük hata olurdu.

Hızlıca yanıma gelip saçımı tuttu, canımın ağrısından istemsizce göz yaşlarım aktı.
"Bırak." Dedim itmeye çalışarak.

"Konuş, son uyarım." Dedi gevşetip, o kadar sinirliydiki daha fazla itiraz edemezdim.

Karşımdaki adam Levent'ten çok daha güçlü ve acımasızdı.
Bunu boynunda ki yara izinden ve sesinin tonundan anlayabiliyordum.
Rabbim neden bu kadar şanssızım ?

Kanlı PlanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin