Önceki bölümü okumayı unutmayın.
Bazen herşeyi unutmamız gerekir asla unutmamamız gereken şeyi bile ama hayat bir şekilde unutturur bize. Mektup olayından sonra hyunjin sadece 'boşver' demiş ve beni odamıza göndermişti. Birde bu yetmezmiş gibi onunla olmadığım zaman onsuz dışarıya çıkmamı yasaklamıştı. Resmen on yaşıma geri dönmüştüm.
10 yıl önce
"Anne!"
"Jeongin git!"
"Hayır! Bu adamlar kim anne?"
Annesi cevap vermemiş ve korkuyla oğlunu nereye saklayacağını düşünmüştü. Oğlunun bileğini tutup bir dolabın içine sokmuştu.
"Baban gelene kadar buradan çıkma tamam mı oğlum?" jeongin kafasını salladı ama hala içinde de merak vardı neden o adamlar herkese annesini soruyordu ki?
Annesi ona sıkıca sarılmış ve kokusunu içine çekip öpücükler bıraktı ve onu ne kadar çok sevdiğinden bahsedip durdu. Kapıya sertçe vurulmasıyla kadın son kez oğlunu öpmüş ve kapakları kapatıp eceline yürüdü.Evet eceli bir kapının ardındaydı. Derin bir nefes alıp açtı kapıyı. Kapıyı açmasıyla karşısında bir alfa grubu gördü kadın. Titrek bir nefes bırakıp kapıyı kapadı.
"Burada yapmayın başka yere gidelim lütfen."
Sesi kısıktı ama adamlar onu duymuştu. Son isteği buydu onlardan onlar ise kabul etmiş ve ormanlığa ilerlemişlerdi.Sonunda ormanın derinliklerine geldiklerinde bir adam omegayı dizlerinin üzerine oturtmuştu.
Karşısına geçen alfaya baktı kadın. Ondan tiksiniyordu. Hatta nefret ediyordu."Ah.. Güzel kadındın yerim. Güzel bir hayatın olabilirdi. Benimle birlikte. "
Kadın tiksindiği ifadesini gizlemeden konuştu.
" Seninle olmaktansa ölürüm daha iyi kim." adını dahi söylemeyi istemiyordu. Karşısındaki adamsa tepkisizdi.
"Sana tekrar bir şans daha tanıyacaktım yerim ama bunu hak etmiyorsun anlaşılan. Seni sevmek güzeldi." sözlerinin ardından çevresindeki adımlara başıyla komut vermiş ve oradan ayrılmıştı. Sevdiği kadının o halini görmeyi istemiyordu.
Ormanın dışına çıktığında acı dolu bir çığlık yankılandı ormanda. Kısa süre sonra ise adamlar gelmişti. Oradan hızla uzaklaşıp kendi cephelerinde ilerlemişlerdi.
Aklıma gelen anılarla gözlerim doldu. O olaydan sonra babam bana dışarıya çıkmama yasağı koymuştu. Amacı beni korumaktı zaten o olaydan sonra başka bir eve taşınmıştık. Yinede her ihtimale karşı bu kuralı koymuştu.
Şimdi ise buna benzer bir durum yaşıyordum. O adamlar kimdi bilmiyordum annemden ne istemişlerdi bunu da bilmiyordum. 10 yıl geçmesine rağmen acım dün gibi tazeydi. Tuttuğum yaşlar akarken odanın kapısı açılmıştı.
Gözlerimi hızlıca sildim ama nafileydi yeni yaşlar akıyordu. Aldığım feromonlardan bunun hyunjin olduğunu anlamıştım. Biraz olsun rahatlamıştım. Tahminimce kötü olduğumu hissetmiş ve yanıma gelmişti. Yutkunup derin bir nefes aldım.
Hyunjin yanıma gelmiş ve beni kendisine çekip sıkıca sarılmıştı. Saçlarımı öpüp okşamıştı. Annem yanımdaymış gibi hissediyordum onun yanında,tanıştığımızdan beri hep iyi davranıyordu bana ve tabii ki şefkatli yaklaşıyordu. Başımı göğsüne gömüp iyice küçüldüm kulağıma her şeyin geçeceğini ve iyi olacağını fısıldarken bir yandan da fromonlarıyla beni sakinleştiriyordu. Ağlamam kısa süre sonra iç çekişlere dönmüştü.
"Daha iyi misin?" başımla onayladım. Aslında değildim o burada olduğu için biraz daha iyi hissediyordum. Dudaklarıma ufak bir öpücük bıraktı ve geri çekildi.
"Jeongin bak ben biliyorum ama bunlar-"
"Evet bunlar beni korumak için. " hyunjin yutkunup başıyla onayladı. Hyunjin'in bana değer verdiğini biliyordum ve korumak istediğini de anlıyordum.Kapanma meselesi bir yana hyunjin güvenlikleri arttırmıştı zaten benden nefret eden bir kitle varken - yani kıskanan - hyunjin'in bu hareketiyle daha da çıldırmışlardı.
Bakışlarımı hyunjine çevirdim o ise zaten bana bakıyordu. Boynuna sarılıp konuştum.
"Bu kadar kısa bir sürede girip herşeyim oldun, teşekkür ederim delta. " hyunjin hemen sarılmama karşılık vermiş ve konuşmasına müsade etmeden konuşmuştum tekrar."Evet biliyorum bunlar doğal ve olması gereken şeyler her ne kadar teşekkür ve özür dilememi istemesen de ben bunları demeden duramam ki? Böyle yetiştirildim ve değişemez bu. " hyunjin anlayışla başını sallamıştı.
Bu sefer ilk kez ben dudaklarımızı birleştirmiştim. Hyunjin şaşırsa da duygu dolu öpüşmeye karşılık vermişti. Kollarını belimde iyice sıkılaştırmıştı. Beni kaybetmek istemediğini belirtiyordu bu. Bense kollarımı boynuna dolamış ve daha da çekmiştim kendime. Benim hareketim ise ben buradayım demekti. Ne değişikti değil mi? Normal olan bu durumda bile hareketlerimizin anlamı vardı bu durumu bir haftalık balayında anlamıştık. Bizim için özel ve güzel bir şeydi bu.
Nefessiz kalıp dudaklarından ayrıldım alınlarımızı birleştirmiş ve gözlerini kapamıştı.
"Sizin için elimden gelen en iyisini hatta daha fazlasını yapacağım. Söz veriyorum." biz? Ne demekti bu?
"Biz? Biz derken?" aklım karışmıştı. Biz derken neyi kastediyordu?Hyunjin alınlarımızı ayırmış ve gözlerini aralamıştı bense meraklı bakışlarımla ona bakıyordum. Sağ elini belimden çekmiş ve gözümün önüne düşen tutamı geriye atarken konuşmuştu.
" Seni ve çocuklarımızı."
Gözlerim tekrar dolarken bu sefer mutluluktandı. Resmen şuan çocuğumuz olmadığı halde bana söz vermişti.
Doğru kişi olduğunu birkez daha kanıtlamıştı hyunjin bu sayede."Seni seviyorum."
"Seni seviyorum omega'm."Valla bekletmeden yazıp atayım dedim, yarında bölüm gelir. Bu arada o yerimi salladım idol varsa da idol olan yerim değil o.
İyi geceler millet! <3
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Delta | Hyunin
Fanfiction[ omegaverse, tamamlandı] "Bak tam burda ikimizde de olan birşey var." Yan shipler : minsung, chanlix,seungbin, taegyu, yeonbin. #3 hwangyeji 20.08.21 #6 minho 11.01.22 #7 jeongin 11.01.22 #8 txt 25.10.21 #10 beomgyu 20.08.21 #4 taehyun 27.09.21 #10...