Yalan

2.8K 269 93
                                    

Şu feromon olayını anlamayan olmuş. Şöyle açıklayayım.

Jeonginin babasının jeongine içirdiği çay feromon baskılayıcı bir çay. Eğer uzun süre kullanılırsa kurduna zarar verebilir. Kurdu feromınları geç algılayabilir, feromon salgılamada güçlük çekebilir, kurt formuna zor geçebilir. Bunun gibi bir sürü şeye engel oluyor bu çay.

Jeonginimizin babası da woojin onu bulamasın diye böyle bir yola başvuruyor kısaca.

Hala aklnızda sorular varsa sorabilirsiniz. Şimdi bölüme geçelim.

___

"Gidiyoruz."
"Nereye?" meraklı bakışlarımla valizini hazırlayan deltama bakıyordum.
Sabah uyandığımda valizini aradığını söylemişti. Kahvaltıdan sonra ise valizini vermiştim.
"Lee krallığına, kraliçe'nin doğumu yaklaşmış bizi de yanlarında istiyorlar."

Zaman çok hızlı geçiyordu, gerçekten. Jisung ile düğünümüzde tanıltığımızda yedi aylık hamileydi. Haliyle doğumunun yaklaşması normaldi.

Hızlıca kendi valizimi çıkarıp hazırlamaya başladım.
"Keşke önceden deseydin, birkaç parça birşey alırdım bebeğe."
Hyunjin bana bakıp gülümsemişti.
"Gerek yok güzelim, hem sabah haber gelmişti. "

Başımla onaylayarak valizime birkaç kıyafet daha koyup valizi kapadım.

Hyunjin benim valizimi de alıp aşağı inmişti. Arkasından ilerledim. Evden çıktığmızda bizi bir at arabası bekliyordu. Çalışan valizleri almış ve başka bir diğer çalışan da kapıyı açmıştı. İkimizde binmiştik kısa süre sonra hareket etmeye başlamıştık.

***

"Daha ne kadar kaldı delta?" midem çok kötüydü. Her sallantıda midem daha da kötü oluyordu. İçimdekileri çıkarmamak için kendimle savaş veriyordum.

"Daha var, iyi misin birşey mi oldu?"
"Yoo hayır iyiyim. Sadece merak etmiştim." yalan söylememeliydim ama endişelendirmek de istemiyordum.

"Bana yalan söyleme jeongin. Betin benzin atmış. " bakışlarımı kaçırdım. Anlamıştı.
Hyunjin arabaya iki kere vurmuştu.
Durmanlarını istemişti.

Kısa süre sonra atlı durmuştu. Hyunjin bileğimden tutup indirmişti bizi, atlıdan bayağı bir uzaklaşmıştık . Elimi tutmamıştı...

Derin derin nefesler alırken kendime geldiğimi hissediyordum. Lakin üzerimdeki bakışlar beni kötü hissettiriyordu.

"Neden? Neden yalan söyledin? Sana en nefret ettiğim şeyin yalan olduğunu söylemiştim jeongin. Hatta eğer anlarsam ilişiğimi de keseceğimi söylemiştim. " sinirli sesiyle konuşurken haklı olduğunu biliyordum ama son cümleyle korku dolu bakışlarımı hyunjin'e çevirdim. O ise ciddi bir ifade ile bakıyordu.

Korkuyordum hemde deli gibi. Beni bırakmasını istemiyordum. İlişiğimi keserim derken ne demek istiyordu? Seni öldürürüm? Belki de beni bir daha yanında istemeyecekti. Konuşmam lazımdı.

"Ö-özür dilerim. Sadece endişelenmemen için yalan söylemiştim, çok özür dilerim." lanet olsun ki gözlerim dolmuştu kesinlikle yalandan ağladığımı düşünecekti.

Yanıma gelmiş ve ellerini yanaklarıma koyup gözlerimi silmişti. Siniri bir nebze azalmış gibiydi. Eğilmiş ve benimle aynı boya gelmişti. Yüzüme yaklaşınca gözlerim istemsizce kapandı. Kapanan gözlerimin üzerinde dudaklarını hissetmiştim. Gözlerimden öpmüştü beni.

Gözlerimin üzerindeki hafif baskı gidince gözlerimi aralayıp ona baktım. Uzun parmaklarıyla gözlerimin etrafını okşamıştı.
"Sakın bir daha bana yalan söyleme." her kelimeyi sanki aklıma kazınması için bastıra bastıra söylemişti. Başımla onayladım.

"Şimdi oraya döneceğiz ve birşey olmamış gibi davranacağız." tekrardan başımla onayladım ve hyunjinin ellerinden kurtulup bakışlarımı gök yüzüne çevirdim. Derin bir nefes alıp geldiğimiz yönde ilerlemeye başladım. Hyunjin birkaç adımda yanıma ulaşmıştı.
Birlikte hiçbirşey olmamış gibi davranarak tekrar araca binmiştik.

***

Sonunda gelmiştik krallığa, yol boyunca ikimizden de ses çıkmamıştı. Krallık çalışanları eşyalarımızı taşırken bizde Minho ve jisung'un yanına ilerliyorduk.

Çalışanın durmasıyla geldiğimizi anlamıştık. Çalışana teşekkürlerimi sunup kapıyı açtım. İçeriye girdiğimizde bizi çok tatlı bir aile tablosu bekliyordu.

Minho'nun kucağında bir erkek çocuğu vardı ve ona sorular soruyordu bir yandan da elleri jisung'un şişkin karnını gösteriyordu. Jisung ise onları tatlı bir gülümsemeyle izliyordu.

O kadar birbirlerine odaklanmışlardı ki bizi fark etmemişlerdi. Birkaç adım atıp onlara yaklaşmıştı hyunjin. Bu sayede bakışları bizi bulmuştu. Minho kucağındaki çocuğu indirip ayağa kalkmış ve hyunjin'e sarılmıştı.

"Hyunjin amca!" miniğin konuşmasıyla hyunjin minho'dan ayrılmıştı.
"Minsung!" hyunjin eğilmiş ve adının minsung olduğunu öğrendiğim çocuğu kucağına almıştı.

Minsung'un yanaklarını öpüp gülümsemişti. Bense sadece onları izliyordum. İleride hyunjinle çocuğumuz olursa ne kadar iyi bir baba olacağı aklıma gelmişti. Minsung'u kendi çocuğumuzmuş gibi düşününce kesinlikle harika bir tabloydu.

Minsung hyunjin'in kucağına çıktığından beri bana bakıyordu. En sonunda konuşmuştu.
"Hyunjin amca bu kim?" hyunjin gülümsemesini bozmadan konuşmuştu.
" O benim eşim jeongin. " minsung gülümseyerek başıyla onaylamış ve kollarını bana uzatmıştı. Kucağımamı gelmek istiyordu?
Yanlarına ilerleyip kollarımı uzattım. Minsung hızlıca kollarımın arasına girmiş ve sıkıca sarılmıştı. Gülümseyerek ona sarılmış ve tekli koltuğa oturmuştum. Minsung benim kucağıma geçince herkes oturmuştu.

Bakışlarımı jisung'a çevirmiştim. Jisung gülümseyerek bizi izliyordu.
"Bay hwang... " bakışlarımı minsung'a çevirdim.
"Efendim minsung? " minsung çekingen bir şekilde bakıyordu.
"Şey.. Hyunjin amcama amca dediğim gibi size de jeongin amca diyebilir miyim? Lütfen." söyledikleriyle gülüp başımla onayladım.
"Tabikide diyebilirsin minsungie~" minsung cevabımla mutlulukla boynuma sarılmıştı.
"Yaşasın! Artık bir tane daha amcam var!" hepimiz minsung'un masumluğuna gülerken sarılışına karşılık vermiştim.

"Hadi sung gidip odanda oyun oyna. " jisung'un konuşmasıyla ona döndüm. Minsung kucağımdan inmiş ve jisung'un yanına ilerlemişti. Jisung'un yanağını öpmüştü. Sonrasındaysa bize el sallayıp çıkmıştı.

Çok güzel bir çocuk yetiştirmişlerdi. Minsung hayatımda gördüğüm en tatlı çocuktu. Harika ebeveynlerdiler.

Bakışlarımı hyunjin'e çevirdim. Bana bakıyordu. Gülümseyip bakışlarımı kaçırmıştım. Umarım bizde onlar kadar iyi ebeveynler olabilirdik.

Dedim biraz ufacık şunların arasını sürtüştüreyim ehe.
Minsung'un oğlu olduğunu öğrendiniz, nasıl bir his bu? 👀👀

Kendinize iyi bakın! Minsung ve hyuninle kalın <3

Delta | HyuninHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin