Yasak

2.7K 283 18
                                    

Elimdeki çayı bardağa döktüm. İçine biraz şeker katıp karıştırdım. Arkamı döndüğümde beni izleyen bir delta beklemiyordum.

"Günaydın~" günaydınlaşarak yanına ilerledim. Yorgunluğu hala gözlerinden okunurken gülümsedi ve yanıma gelip saçlarımı öpmüştü.
"Günaydın meleğim. " bende gülümseyerek ona baktım. Elime bakıyordu.

"Bu çay ne omega? İzlediğimden beri bununla uğraşıyorsun. "
Gülümsememi bozmadan konuştum.
"Babam hep içirirdi tadı güzel diye de bırakamadım. "
Başıyla onaylamış ve elimdeki çayı alıp burnuna götürüp koklamıştı. Yüzü ciddileşirken yanımdan ayrılmış ve çayı tezgaha bırakmıştı.

"Bu çayı içmeni yasaklıyorum. "
Anlamadığımı belirten bakışlarımı ona gösterdim.
"Bu çay seni bu hale getirdi. İçmeyi bırakırsan düzelirsin. Hem eğer hamile kalırsan bile fark edemeyebiliriz. Sonuçta kurdunu bastırıyor, bastırdığı için feromonlarını da yok ediyor. Feromonları fark edemezsem de bu senin ve bebeğimiz için kötü olur. " uzun açıklamasıyla dudaklarım aralanmıştı. Başımla onayladım.
"İyi de ben başka birşey içmiyorum ki? Şimdi ne içeceğim?" yüzüne bir gülümseme yayılmış ve arkasına dönüp birkaç bitkiyi alıp suya atmıştı.

Ardından suyu ateşin üzerine koyup kaynatmaya başlamıştı. Çok marifetli bir delta ile eşlenmiştim. Gerçi ne yaptığından da bir haberim yoktu. O çayı yaptığım bitkileri alıp çöpe atmıştı.

Çay olduğunda çayı bardağa dökmüş ve içine de bir kaşık bal ekleyip karıştırmıştı.
"Al bakalım. "
"Teşekkürler." elindeki bardağı alıp bir yudum aldım. Tatlı tatla gülümseyerek içmeye devam ettim.
"Çok güzel bu!" bu halime gülmüş ve saçlarımı okşamıştı.
"Günde en fazla iki bardak içebilirsin ama güzelim. " dudaklarımı büzerek baktım. Bu kadar güzel bir çayı neden sadece iki kere içebiliyordum ki?
"Bu çay seni iyileştirecek eğer fazla içersende bu sefer çok fazla feromon salgılarsın. Bu da zararlı tabikide. "
"Pekala~ o zaman bana da öğret bu çayın yapımını. "
"Hayır olmaz, ben yaparım. " oflayarak pes ettim ve çayımı içmeye devam ettim.

Sebebini az çok anlıyordum, eğer yapılışını öğretirse günde iki bardakla kalmazdım. Çayımın bitmesiyle bardağı tezgaha bıraktım.

İçimde başlayan sıcaklıkla hyunjin'e baktım. Belki de çay etkisini gösteriyordu. Bu yüzden ona gülümseyerek tekrar teşekkürlerimi sundum. Sonrasında ise mutfaktan çıkıp banyoya ilerledim. Güzel bir duş alırsam biraz da olsa serinleyebilirdim.

Suyu güzelce ayarlayarak küvetin dolmasını bekledim. Bu sırada ise üzerime giyeceğim kıyafetleri ayarlayıp banyoya ilerledim. Üzerimi çıkaracağım zaman kapının tıklatılmasıyla kapıyı açtım. Hyunjin hazırlanmış bir şekilde karşımdaydı.

"Güzelim benim gitmem lazım. Birkaç saate dönerim." başımla onayladım.
"Pekala, tamam. " saçlarımı öpüp aşağı indi. Kısa süre sonra da kapının kapatılma sesini duymuştum.

Üzerimdeki herşey yeri boylarken kendimi küvetin içerisine bırakmıştım. Bir süre sadece öyle durmuş ve düşünmüştüm. Yaşadığım herşeyi beyin süzgecimden geçirmiştim. Lakin bir yer boştu. O boşluk beni huzursuz hissettiryordu. Derin bir nefes alıp sabunu aldım ve bir güzel kendimi temizlemeye başladım.



Sonraki bölüm smut... Ehe.

Delta | HyuninHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin