Arkadaşlar bu bölüm baya uzun oldu.İnşallah beğenirsiniz.Süper bir bölüm oldu bence.Ama sonu çok kötü oldu.Lütfen yorum yapın ve voteleyin.
Bölüm videosu Hande Yener'den alt dudak
Yüzlerimiz çok yakındı.Kalp atışlarım gittikçe artıyordu.Nefes almam gittikçe zorlaşıyordu.
"Sen nasıl birisin?" deyiverdim.Ağzımdan bu kelimeler çıkmıştı.Ama onu tam olarak tanımıyordum ki sadece sınıfta olduğu kadar...
"Nasıl yani?"
"Basbayağı sen nasıl birisin?Beni koruyabilir misin? Bana sahip çıkabilir misin?"
"Alara bugün olanlardan sonra anlamadın mı seni nasıl koruyacağımı,sahip çıkacağımı ve hatta nasıl seveceğimi anlamadın mı?"
Sevmek mi?Ne?Ne yani beni seviyor mu?Yok artık...yoksa bu da mı bir rüya?
"Beni cimcikler misin?"
"Ben salak mıyım neden seni,sevdiğim kızı cimcikleyeyim?"
"Lütfen cimcikle.Rüyada mıyım bilemedim de"
"Tamam o zaman hazırlan cimcikliyorum"
"Tamam hazırlanıyorum" dedim ve gözlerimi kapatıp beklemeye başladım.Koluma hafif bir cimcik attıktan sonra gözlerimi tam açıcakken yanağımı öptü.Gözlerim bir anda benden habersiz fal taşı gibi açılıverdi.Çünkü şaşırmıştım.Çok şaşırmıştım.Kalbim gittikçe daha fazla atıyordu.Kalbimi resmen kafamın içinde hissediyordum.
Dudaklarını yanağımdan çekip "rüyada değilsin bu bir gerçek"dedi.Hala şoktaydım.Konuşamıyordum.Ağzımdan hiçbir kelime çıkmıyordu.Bir anda "seni seviyorum Alara" dedi.Bunu söyleyince daha bir şok oldum.Nefesim kesildi.
"Cenk..." sonunda bir kelime ağzımdan çıkabilmişti.
"Ben...çok kötüyüm."
"Noldu Alara?Neyin var?"
"Nefes alamıyorum"
"Ne?Neden nefes alamıyorsun?Dur sakın...sakın bayılma.Sana bişey olmasın Alara.Önce sakin olmalıyım" derin bir nefes aldıktan sonra "tamam sakinim.Şimdi gel otur şöyle" diye ekleyerek beni banka otutturdu.
"Şimdi derin bir nefes al"
Cenk'in dediği gibi yaptım ve "geçti" dedim.Rahatlamış gibi bir 'ohh' çekti.Mucizevi bir şekilde nefes alamamam geçmişti.Cenk sayesinde artık nefes alabiliyordum.Aşkın gücü bu olsa gerek...
Biraz daha derin derin nefesler aldıktan sonra "Cenk" dedim.
"Efendim?"
"Beni gerçekten seviyor musun?"
"Hayır ben seni sevmiyorum" biliyordum böyle bir şey olmayacağını biliyordum.
"Sana deliler gibi aşığım" dediğinde ağzımdan sadece bu kelimeler çıkmıştı "bende sana aşığım"
Sadece bakıştık.Bir süre bakışırken telefonum çaldı.Telefonumu cebimden çıkardım.Arayan annemdi "eyvah geç kaldım kesin beni azarlıcak" dedim ve telefona cevap verdim.
"Efendim annecim?"
"Kızım benim Duygu" kısık sesle konuşuyordu ama yinede dediklerini anlıyordum.Ama neden kısık sesle konuşuyordu ki...?
"Duygu...senin ne işin var bizim evde?"
"Şşt...sus ve beni dinle.Ben anneni hallettim senin biraz geç kalacağını biliyor.Sorun etmene gerek yok tamam mı? "
"Tamam tamam da neden annemden aradın ki kendi telefonundan arasaydın ya"
"Benim kontörüm yoktu ondan annenden aradım"
"Tamam o zaman hadi bay"
"Bay bay iyi şanslar" diyip kapattı.
"Bu kız manyak ya... " diyip gülümsedim.
Cenk "istersen seni evine bırakıyım daha fazla geç kalma" dedi.
"Bencede yoksa annem kızar.Seninle kalmak isterim ama annem..." lafımı yarıda kesen şey Cenk'in elini yanağıma koymasıydı.Gittikçe bana doğru yaklaşıyordu.Yavaş yavaş...Benim de kalbim yerinden çıkacak gibi oluyordu tabi...Ne yapmaya çalışıyor bu?Yoksa...yoksa öpücek mi? demeye kalmadan dudaklarımız birleşti.Kalbim gittikçe daha fazla atıyordu.Gözlerimi kapattım.Ne yapacağımı bilmiyordum çünkü bu benim ilk öpücüğümdü.Herşeyin ilki oydu.Beni koruyan ilk erkek,bana sahip çıkan ilk erkek,bana aşık olduğunu söyleyen ilk erkek ve en önemlisi de beni ilk öpen erkek o...
Dudaklarımız birbirinden ayrıldığında gözlerimi açmamıştım.Daha doğrusu açmaya korkuyordum.Çünkü o gözlere nasıl bakıcam ben?Çok utanırım.
"Alara neden gözlerini açmıyorsun?"
"Çünkü...çünkü ben...ben utanıyorum tamam mı?Daha önce hiç kimseyle öpüşmedim."
Cenk eliyle çenemi tutup yüzüne çevirdi ama ben hala gözlerimi açmamakta ısrar ediyordum.
"Alara gözlerini açar mısın artık?Lütfen!!!"
Yavaş yavaş gözlerimi açtım ama gözlerine bakmayı reddediyordum.Nasıl bakarım ben o gözlere...
"Şimdi yüzüme bakmanı istiyorum "
Kafamı iki yana sallayarak "bakamam" dedim.
"Bakarsın.Baktıttırırım.Beni seviyorsan bak.Yoksa beni sevmiyor musun?"
"O nasıl söz öyle tabiki seviyorum ama yüzüne bakamam" bu lafı söylerken yüzüne baktığımın farkında bile değildim.
"Ama şu anda bakıyorsun.Demiştim ben sana baktıttırırım diye" dedi.Haklıydı.Demişti ve uygulamıştı da...
Güldüm."Sanırım haklısın" dedim.
"Sanırım değil kesin haklıyım" dedi.İkimizde güldük.
"Neyse ben seni çok geç olmadan evine bırakayım.Bak havada yavaş yavaş kararmaya başladı."
"Tamam" dedim ve arabaya bindik.Şoför sürmeye başladığında Cenk "bize şarkı açar mısın şöyle hareketli birşeyler olsun" dedi.Şoför de 'emredersiniz' şeklinde kafa sallayarak şarkıyı açtı.(Şarkı multimediada var.)
Eve gidene kadar aynı şarkıyı birkaç kez çaldırttı.Her seferinde de çılgınlar gibi bağırarak şarkıya eşlik ettik.
Eve vardığımızda o da arabadan indi.
"İnmene gerek yoktu"
"Ne?Sevdiceğime sarılmayayım mı?"
"Sokak ortasında mı?"
"Sokak ortasında benimle öpüştün ama..."
"Şşt bir duyan olcak"
"Kim duycak be"
"Olsun yerin kulağı var"
"O kulağı tıkarım ben sen merak etme"
"Öyle mi?"
"Evet öyle"
"Neyse ben gideyim artık"
"Dur...daha sarılmadım" dedi ve ardından sarıldı.Bende ona sarıldım.
Sonra benden ayrılarak "tamam artık gidebilirsin" dedi.
"Tamam ben gidiyorum" diyip arkamı döndüm ve yürümeye başladım.
"Tamam Whatsappa bakmayı unutma ordan konuşcaz tamam mı?"
"Tamam hadi yarın okulda görüşürüz"
"Görüşürüz" dedi.Son bir kez ona dönüp baktım.El salladığımda o da el salladı ve bana girmem için işaretler yaptı.Arkamı dönüp içeri girdim ama yukarı çıkmadım.Dönüp camdan onun gitmesini bekledim.Kapının camı neyse ki dışarıdan içerisi gözükmeyen bir camdı.Benim hala gitmediğimi görse gitmemi beklerdi.
Biraz bekledikten sonra arkasını döndü ve arabaya binip gitti.Araba gözden kaybolana kadar arkasından baktım.Araba gözden kaybolduğunda arkamı döndüğüm gibi ödüm koptu.
"Off Duygu ya ödümü patlattın"
"Patlar tabi kızım ne o birbirinizi gidene kadar beklemeler falan.Ne olup bittiyse yukarı çıktığımızda hemen anlatıyorsun"
"Off tamam hele bir yukarı çıkalım da..." dedim.
Asansörü beklerken aklıma bir soru takıldı anneme ne söylemişti ki acaba?
"Bu arada sen anneme ne söyledin?"
"Arkadaşından bişey alman gerektiğini ve onunla gittiğini söyledim.Onun annesinin de seni bırakabileceğini söyledim merak etme."
"İyi etmişsin"
Asansöre binip yukarı çıktık.İçeri girdiğimizde annem "kızım sen mi geldin?" diye bağırdı mutfaktan.
"Evet anne ben geldim"
"Kızım bak baban sana ne almış?" diyerek yanıma daha doğrusu yanımıza geldi.Annemin elindekine baktığım gibi çığlık attım çünkü bu benim en çok sevdiğim şeydi bir paket çikolata...
"Ama bu benim en sevdiğim çikolata"
"Duygu kızım sen gitmemiş miydin?"
"Gittim teyze ama kapıda Alara'ya rastlayınca illa yukarı gelmemi istedi"
Ne?İftira kuru iftira ama ona katılmalı ve yalanı sürdürmeliyim.
"Evet anne ben ısrar ettim akşama yemeğe de kalsa olmaz mı?"
"Peki şöyle yapalım o zaman teyzenleri arayıp Duygu'nun burda yemek yiyeceğini söyleyeyim hatta onların da gelip bize katılıp katılamayacaklarını sorayım nasıl fikir?"
"Süper fikir annecim."
Elindeki bir paket çikolatayı göstererek "akşam yemeğinden sonra bunu yersiniz hatta babana söylerim gelirken biraz daha alır." dedi.
"Babam nerede ki?"
"Kahveye gitti kızım"
"Tamam biz odama gidiyoruz"
"Tamam bende teyzenleri arıyorum"
Odama girerken "tamam anne" diye bağırdım ve odamın kapısını kapattım.
"Hadi hemen anlat çok merak ediyorum"
"Tamam tamam anlatıyorum" diyip anlatmaya başladım.
Anlatmam bittiğinde zil çaldı.Koşup otomatiğe bastım ve kapıyı açıp geleni beklemeye başladım.Asansörden çıkana baktığımda babamı gördüm.Elinde poşet vardı.
"Baba"
"Kızım"
"Senin anahtarın yok muydu?"
"Evde unutmuşum"
"O poşetteki ne?"
"Annen biraz daha çikolata almamı söylemişti bende aldım"
"Babam benim çok teşekkür ederim"diyip sarıldım ve yanağını öptüm.Elinden poşeti alıp mutfağa gittim.
Annem "kim gelmiş kızım?" dedi.
"Babam gelmiş anne çikolataları da almış"
"Tamam onları buzdolabına koy da erimesin"
"Tamam" diyip buzdolabına çikolataları koydum.Kapıya doğru döndüğümde Duygu bana bakıyordu.
"Hadi gel anneme yardım edelim"
"Tamam ne yapmam gerekiyor?"
"İlk önce salona gidip masayı açmamız lazım"
"Tamam"
Beraber salona gidip masayı açtık ve annemin bize verdiklerini masaya götürüp koyduk.Biz böyle devam ederken zil çaldı.
"Ben bakarım" dedi Duygu ve koşup otomatiğe bastı.
Zil çalınca hiç odasından çıkmayan Enes'de çıkmıştı.Sahi onu geldiğimden beri görmemiştim. Gelen teyzem,eniştem ve Utku abimdi.Hepsine sarıldıktan sonra sofra hazır olduğu için direk sofraya oturduk.Yemeğimizi yedikten sonra sofrayı toplamaya yardım ettik.Sonra da odama geçip ders yaptık.Ders yaparken arada sırada Cenk ile de mesajlaşıyordum daha doğrusu mesajlaşıyorduk.Duygu da okuyor "şunu yaz, bunu yaz, öyle yazma böyle yaz" diyordu.Biz böyle hem ders yapıp hem de mesajlaşırken saatin 22:00 olduğundan haberimiz bile yoktu ta ki teyzem gelip "hadi gidelim kızım" diyene kadar...
"Ama teyze biraz daha kalsaydınız"
"Yarın da görüşceksiniz zaten"
"Yarın da mı gelceniz?"
"Hayır ananeniz hastalanmış hastaneye kaldırılmış o yüzden annenler Bursa'ya gitcek.Enes ve sen de bizde kalcaksınız"
"Ananem mi?Ananeme nolmuş?"
"Bizde bilmiyoruz"
Arkadan annem gelip "o yüzden kızım bu akşamdan yarın teyzene götürceklerini hazırla yarın sen okula giderken biz de yola çıkmış olucaz.Kapının yanına eşyalarını da koy biz giderken eşyalarını teyzene bırakıcaz.Yalnız geri dönmemiz birkaç gün sürebilir.Ona göre eşya koy.Anahtarını almayı unutma.Teyzene de verdim ama sen yinede yanında bulundur." annem konuşurken gözleri dolmuştu.Teyzeminde öyle...
"Tamam" o kadar uzun konuşmaya sadece bu kadar cevap verebilmiştim.
Teyzem "hadi kızım gidiyoruz" dedi ve "yarın görüşürüz" diye ekledi."Görüşürüz" dedim ve kapıya kadar eşlik ettim.
Onlar gittikten sonra odama gittim ve eşyalarımı hazırlamaya başladım.O sırada annem geldi.
"Napıyorsun kızım?"
"Hazırlanıyorum annecim"
"Gel şöyle otur konuşalım bi"
"Tamam annecim" diyip yanına oturdum.
"Bak kızım teyzeni üzme tamam mı sözünden çıkma"
"Tamam anne"
"Kızım benim" diyip yanağımdan öptü ve "seni çok seviyorum biliyorsun değil mi?" diye ekledi.O sırada gözlerinden yaşlar aktı.
"Ama anne ağlama sen ağlarsan ben dayanamam bende ağlarım"
"Tamam ağlamıcam" diyip gözyaşlarını sildi ve "çabuk hazırlan fazla geç yatma tamam mı?" diye ekledi.
"Tamam annecim sen merak etme fazla geç olmadan yatarım."
"İyi geceler kızım"
"İyi geceler annecim"
Annem odamdan çıktıktan sonra annemin ağlaması o kadar dokundu ki bana ağlaya ağlaya hazırlığımı yaptım.Hazırlığım bittikten sonra lavaboya girip elimi yüzümü yıkadım ve dişlerimi fırçalayıp yatağıma yattım.Ama uyuyamıyordum ki...Bugün olanları unutamıyordum.Unutmak mümkün değildi zaten...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YAĞMUR AŞKI
Literatura FemininaYağmurda karşılaşan iki insanın hayat hikayesini anlatıyor.