Biliyorum arkadaşlar yine biraz geç yazdım ama olmadı, yazamadım. Güzel bir bölümle yine sizlerleyim. İyi okumalar...
Bölümün videosu Kolpa'dan Ölünmüyor Mutsuzluktan
"Anne noldu babama"
"Baban ile beraber hastaneye gidiyoruz kızım baban fenalaştı ve çok kötü hemen............. Hastanesine gelin"
"Tamam annecim hemen geliyoruz. Teyzemlere de haber veriyorum" diyip telefonu kapattım ve Cenk'e dönüp "babamlar İstanbul'daymış ama babam fenalaşmış hemen gitmeliyiz. Sen buraları toplaya koy bende teyzemleri arayayım." dedim.
Cenk "tamam canım sen ara, ben toplarım buraları" dedi. Bende teyzemi aradım. Biraz çaldıktan sonra açtı.
"Teyze"
"Efendim tatlım"
"Şey... Annemler İstanbul'a gelmişler"
"Ne? Gerçekten mi?"
"Evet ama babam fenalaşmış ve şuan................ Hastanesine gidiyorlarmış"
"Ne? Hemen geliyorum, sen merak etme tatlım. Sen amcanı, halalarını, babannenleri falan ara onlara da haber"
"Tamam teyze" diyip telefonu kapattım. Hemen amcamı aradım ama açmadı. Tekrar aradım ama yine açmadı. "Hadi amca cevap ver şu telefonuna" diye söylenip tekrar aradım ama yine açmadı. Sonra tekrar ararım diye düşünerek en büyük halamı aradım. O da açmadı. Bi küçük olan halamı aradım o da açmadı. En küçük halamı aradım o da açmadı. Dedemi aradım o da açmadı. Babannemi aradım o da açmadı. Böyle olunca sinirim tepeme çıktı ve "Noluyo lan, ailecek telefonlarını açmıyo bunlar. Off...deliricem." diyip telefonu fırlattım ve yere oturdum. Sakinleşmem gerekiyordu.
Cenk yanıma gelip "noldu? Neden bu kadar sinirlisin? " diye sordu.
"Hiçbiri telefonunu açmıyor ya deliricem"
"Tamam, sakin ol" diyip telefonumu yerden aldı. Elinden telefonu alıp ayağa kalktım ve "hadi gidelim. Her şeyi topladın değil mi?" dedim
"Topladım merak etme" dedi ve arabaya doğru ilerlemeye başladık. Arabanın yanına vardığımızda Cenk kilimi ve piknik sepetini bagaja koyarken bende arabaya bindim. Tam emniyet kemerimi taktım, telefon çalmaya başladı. Arayanın kim olduğuna baktığımda amcam olduğunu gördüm. Hemen cevap verdim.
"Amca"
"Noldu Alara? Kaç kez aramışsın, bişey mi oldu?"
"Amca sen nerdesin Allah aşkına? Arıyorum, arıyorum, açmıyosun telefonunu" derken Cenk arabaya bindi. Emniyet kemerini taktı ve yola çıktık.
"Özür dilerim ama toplantıdaydım, telefon da ofisimde kalmıştı. Noldu?"
"Babamlar İstanbul'dalar ama babam fenalaşmış ve .................... Hastanesine gidiyorlarmış. Hemen halalarıma, babannemlere falan da haber ver. Ben onları aradım ama hiçbiri de açmadı"
"Tamam, ben hemen ararım onları. Bende gelirim" dedi ve telefonu kapattı. Bende telefonumu çantama koydum.
Hastaneye vardığımızda hemen annemi aradım. Nerde olduklarını sorduktan sonra koşar adımlarla yanlarına gittik. Babamı hemen ameliyata almışlardı.
Biz annemin yanına geldiğimizde ameliyathaneden doktor çıktı. Annem hemen doktorun yanına gidip "eşim nasıl doktor?" diye sordu. Doktorun suratı biraz düşüktü.
Doktor "eşinizin arter damarı tıkanmıştı. O damarı açmaya çalıştık, açtık ama biraz geç kalınmış. Bu yüzden..." dedi ve duraksadı. Annem hemen "ne? Bu yüzden ne doktor?" diye bağırdı. Doktor "başınız sağolsun" dedi ve gitti. Annem yere çöktü ve ağlamaya başladı. Ardından bende annemin yanına çöktüm ve sarıldım. Beraber ağlamaya başladık.
![](https://img.wattpad.com/cover/27959354-288-k432637.jpg)