Arkadaşlar biliyorum çok ama çok geç yazdım ama çok güzel bir finalle sizlerleyim. İyi okumalar.
Multimediada Alara'nın giydiği elbise var.7 ay sonra;
"Aslı herşey hazır mı?"
"Hazır merak etmeyin Alara hanım"
"Peki, herşey kusursuz olsun istiyorum tamam mı? Bir sorun çıkmasına izin vermeyin"
"Tamam siz merak etmeyin"
Evet, şuanda defileme hazırlanıyorum. Defile bu akşam ve akşama 1 saat kaldı. Herşeyin kusursuz olmasını istiyorum. Bu yüzden herkes harıl harıl çalışıyor, ordan oraya koşuşturuyolar.
"Alara"
Bu Gamze ablaydı. Ona doğru döndüğümde yanıma geldi.
"Gamze abla hoşgeldin"
"Hoşbuldum canım"
"Cenk nerde? Seninle gelmedi mi?"
"Bilmiyorum canım. Benimle gelmedi"
"Tamam, hadi geç de saçını makyajını yapsınlar"
Gamze abla "tamam" diyip gitti.
Nerdeydi ki bu Cenk? Merak etmiştim. Telefonumu elime alıp dışarı çıkarken Nihal "Alara hanım, misafirler gelmeye başladı" diye bağırdı. Nihal'e dönüp "bu kadar çabuk mu?" diye sordum. O da kafasını onaylar şekilde salladı.
Çok ses olduğu için telefonumu cebime koyup ellerimi şıklatarak dikkatleri üstüme çektim. Ardından konuşmaya başladım.
"Herkes elinden geldiğince işini çabuk halletsin lütfen. Az bir zamanımız kaldı ve misafirler yavaş yavaş gelmeye başlamış bile. Bu yüzden elinizden geldiğince hızlı davranmaya çalışın. Aman ha hızlı davranmaya çalışayım derken işleri berbat etmeyin. Hadi kolay gelsin"
1,5 saat sonra;
Mankenler birer birer kulisten çıkarlarken benim de saçım ve makyajım yapılıyordu. Defilenin sonunda ben çıkacağım için hazırlık yapmaya başlamıştık bile. Ne kadar defileyi kusursuz yapmaya çalışsam da Cenk hala aklımdaydı. Çünkü hala gelmemişti ve bu beni acayip merak ettiriyordu. Kulise Gamze ablanın girdiğini görünce hemen ona seslendim. Bana baktığında merak ettiğim soruyu sordum.
"Cenk hala gelmemiş mi?"
"Hayır canım ya maalesef"
"Niye gelmedi ki? Bişey mi oldu acaba?"
"Hiç bilmiyorum canım ya ama şimdi giyinmem lazım"
"Tamam tamam sen git giyin" dedim ama içim içimi kemiriyordu. Niye gelmemişti ki??
Saçım ve makyajım bittiğinde gidip kıyafetimi giydim. Takılarımı da takıp ayakkabılarımı giydikten sonra işte hazırdım.
Benim çıkma zamanım geldiğinde yavaş yavaş kulisten çıktım ve sahnede ilerlemeye başladım. Mankenler de benim arkamdan geldiler. En uca geldiğimde hemen bana mikrofon getirdiler ve konuşmaya başladım. Aynı zamanda gözlerim Cenk'i arıyordu.
"Herkese geldiğiniz, defilemi izlediğiniz için çok teşekkür ederim. Bu benim ilk defilem değil ancak Türkiye'deki ilk defilem. İlk defilemi İngiltere'de yapmıştım. O defilemde çok daha heyecanlıydım. Şimdide heyecanlıyım ancak ilk defilemdeki kadar heyecanlı değilim. Herkese tekrardan çok teşekkür ederim. Nasıl? Defilemi beğendiniz mi?"
Büyük bir alkış koptu. Bunu görünce gözlerim dolmaya başladı. Keşke anne ve babam da burada olsaydı. Keşke Cenk de burada olsaydı.
Ağlamaklı sesimle "tekrar teşekkür ederim. Defilem buraya kadardı. İyi akşamlar herkese" diyip arkamı dönmüştüm ki biri bana seslendi. Bu Cenk miydi yoksa ben mi yanlış duyuyordum? Hemen sesin geldiği tarafa döndüğümde Cenk karşıdan bana doğru geliyordu. O an içimi hem sinir hem de sevinç kaplamıştı.
Sahneye çıkıp önümde diz çöktü. Ben özür dilicek falan zannetmiştim ancak o elini cebine götürüp cebindeki şeyi çıkardığında ben şok olmuştum. Bu bir yüzük kutusuydu. Ben hala bunun şokundayken Cenk kutuyu açtı.
"Alara, benimle evlenir misin?"
Bütün herkes bize bakıyordu. Hiç beklemeden "evet" dedim ve herkes alkışlamaya başladı. Benim gözlerimden yaşlar süzülürken Cenk yüzüğü parmağıma taktı ve ardından sarıldık.
2 yıl sonra;
"Hayatım hazır mısın?"
"Hayır hazır değilim. Hamileyken zar zor giyiniliyo ya. Bu pantolonu giycem derken canım çıktı."
"Söyleseydin ben yardım ederdim sana canım"
"Sen traş oluyodun ama Cenk. O haldeyken nasıl gelebilirdin?"
"Doğru, haklısın. Neyse hazır mısın artık?"
Çantamı alıp "hazırım" diyip gülümsedim. Beraber evden çıktık. Tarık, İdil, Melis, Ilgın ve Duygu yani bizim tayfa ile bir kafede buluşcaktık.
Kafeye vardığımızda hemen arabadan inip kafeye girdik. Bizim tayfa bir masaya oturmuş, konuşuyorlardı. Hemen yanlarına gidip masaya oturduk.
Ilgın "ooo bebiş büyümüş he" dedi.
"Evet, büyüdü" diyip gülümsedim
İdil "kaç aylık oldu?" diye sordu.
"7 aylık oldular" diye cevap verdim.
Melis "oldular derken?" diye sorduğunda Duygu hemen atladı.
"Ne yani ikizler mi?"
"Evet"
"Cinsiyetleri ne?" diye tekrar sordu Duygu.
"Kız ve erkek"
İdil "peki adlarını ne koycaksınız?" diye sorduğunda Cenk'e baktım ve ikimizde gülümsedik. Sonra onlara bakıp "Mehtap ve Mehmet koyacağız" dedim ve duygulandım.
İdil "Niye bu kadar duygulandınız?" diye sordu. Cevabını Duygu verdi.
"Anne ve babasının isimleri çünkü"
Sonra laf lafı açtı. Sohbet uzadıkça uzadı.
İdil ile Tarık'ın bir tane oğulları var. 1 yaşında. Adı Doğan.
Melis de hamile. 5 aylık. Cinsiyeti kız. Adını Kayla koycaklarmış.
Ilgın nişanlı şuan ve birkaç ay sonra evlenecekler.
Duygu ise şuan sadece sevgilisi var :)
Gamze ablanın bir tane oğlu var. 1 yaşında. Adı Onur.
Kardeşim Enes'in şuanda bir sevgilisi var. Bilmem evlenirler mi? O da onlara kalmış :)
Evet arkadaşlar. Kitabımız burda sona ermiş bulunmakta. Nasıl? Beğendiniz mi? Sizleri çok seviyorum. Sağlıcakla kalın.