Koştum . Koştum . Koştum.
Tek yapabildiğim şey bu.
Koşmak.
Ağlıyordum. Ama mutluydumda.
Çöp suyundan dolayı başım çok ağrıyordu . Ama umursamadım.Sadece koşmak için tüm gücümü kullandım.
Okuldan daha öncede çok kez kaçmıştım.
Ama bu sefer yandım. Ama umrumda dahi değil ne yalan söyleyeyim.Koşmalarım ve insanların bana tuhaf bakışları beni bir kumsala getirdi.
Şu efsanesi bol olan Ebott dağının arkasında kalan güzel bir plaj.Burda insan az olur.
Ayrıca bir kısmı sadece kayalık.
Ben kayalıklara tırmandım . Orda durdum ve oturdum.
Denizin köpüklü dalgalarını izliyordum .Çok ama çok güzellerdi tepki dahi vermek çok zordu.
Aşırı güzeldi.
"Sana burda olduğunu söylemiştim. " dedi bir erkek sesi.
Merakla arkamı dönünce koltuk değneklerinde dengede durmaya çalışan bir John ve bana endişe ile bakan bir April gördüm.
Onlara baktım.
"Ne yapıyorsunuz burda ?" Dedim merakla."Okul bitti ve öğretmenler tarafından yemediğin eleştiri kalmadı." Dedi John hemen.
Ben tepki dahi vermedim.
Sadece. . . sadece denizin güzelliğine bakıyordum.
Bu sırada April Johnun oturmasına yardım etti. Sonra Aprilde oturdu.Bir süre kimse konuşmadı. Sessizlik.
Ama sonra bu sessizlik Aprilin sorusuyla bozuldu.
"Şimdi ne yapacaksın ? Bütün gün burda kalamazsın . " dedi April.
Ben derin bir nefes aldım.
"Açık konuşmak gerekirse bende bilmiyorum. Ne yapmalıyım . Nereye gitmeliyim ? Eğer eve gidersem ilk önce annem beni kesecek." Dedim hemen."Ama Frisk ." Dedi John . "Eve girmezsen de sorun olacak . Bence onu kızdırma da git. " dedi John.
Ben bu sefer derin bir nefes alıp dışarı bir homurdanma olarak çıkardım.Yavaşça ayağa kalktım .
Biraz öyle durdum .
Sonrasındada atabildiğim en güçlü çığlığı attım .
Çığlık attım sadece.
"Neden ya neden ?!?!? Şimdi benim çöp suyu içmem sorun olmayacak ama okuldan kaçmam sorun olacak öyle mi ?" Dedim sinirle.
Aprilde o an ayağa kalktı .Bana doğru geldi ve sımsıkı sarıldı.
"Frisk yapma şunu. Sen masumsun. Ayrıca üzgünüm ama annen sadece zenginlikle ve popileritesiyle kafayı bozmuş. Kendine yapma bunu ." Dedi April.Ben işte o an biraz rahatlamıştım. Nasıl oldu emin değilim ama rahatlamıştım.
Ondan ayrıldım.
"Teşekkürler April. Ama lütfen . Biraz yanlız kalmak istiyorum. " dedim ve oradan ayrılmaya başladım.
"Bekle." Dedi John. Arkama bıkkın bir şekilde döndüm.
John elinde bir çanta tutuyordu. Benim çantamı."Oh. Teşekkürler. " dedim ve çantamı ondan alıp ordan ayrıldım. . .
Bir süre daha orman ve sokaklarda yürüdüm.
Artık güneş kaybolmuştu ve yerini ay almıştı.
Gece yürüyüşlerine bayılırım. Özellikle yanlızsam dahada güzel.Ama ne kadar kaçsamda döneceğim yer yine evim olacaktı. Olanda şu anda tam anlamıyla buydu .
Evimin o büyük kapılarına gelince durdum.
İçeri girip girmeme konusunda çok kararsızdım.
Ama yinede derin bir nefes aldım ve içeri girdim .İçeri girdim. Bahçede ilerledim.
Ayaklarım geri geri gidiyordu resmen.
İçeriden daha şimdiden sesler geliyordu.
Bunları duyabiliyordum."Kızınız benim kızımın burnuna vurdu diyorum bunun neresi anlaşılmıyor ??"
"Frisk bunu yaptıysa bir nedeni olmalı biraz sakin olun." Dedi babamın sesi.
Oh harika.
Keşke hiç gelmeseydim.
Derin bir nefes aldım.
"Tamam Frisk. Bunu yapabilirsin ." Diye fısıldadım ve kapının kilidini açmak için anahtarımı aldım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Asma Kilidin Anahtarı (Echotale) ||frans||
AdventureAşk. Herzaman en olmadık yerden vurur. Farklılıklardan vurur. Zorluklardan vurur. Mücadeleden vurur. Bunu en iyi anlayacaklardan biride Friskdir. Kendisi hakkında hiçbir bilgisi olmayarak yaşayan Frisk, gerçeğiyle yüzleşeceğinden haberi yoktur. Bir...