Eve varınca direk sarayın içine ardından da waterfall .
Oraya gelince balık şeklinde bir eve geldim.Orda kızıl saçlı balık kadını , kırmızı gözlü insanı ve keçi çocuğu gördüm.
Onlara doğru yürüdüm.
Biraz daha yaklaşınca hepsinin sırayla bir hedefe mızraklar ve bıçak attıklarını gördüm.Undayne mavi mızrağını hedefe doğru nişan aldı.
Mızrak elinden çok hızlı bir şekilde çıktı ve aynı hızla tam ortaya saplandı.
Chara ona baktı.
"Güzel. Ama biraz zorlaştıralım şunu." Dedi ve eline kırmızı bir bıçak alıp nişan aldı.Hedefe doğru atmadan önce bekledi.
Sonnrasında bıçak ok gibi fırladı ve mızrağın da ortasında saplandı.
Ben öylece kaldım ve alkışlayarak ortaya çıktım.Benim alkış sesimi duyunca hepsi bana baktı.
Ben ortaya çıktım ve alkışlamaya devam ederek onlara yaklaştım.
"Vay be. Bu baya iyiydi ." Dedim şaşkınlığımı üzerimden atmayı başaramayarak.Chara gururlu bir şekilde gerindi.
"Tabiki her zaman böyle olacağım ki zaten öyleyim." Dedi böbürlenerek.
Ben buna sadece güldüm.
"Chara asla değişmemişsin cidden. Hâlâ bir öz güvenin var ki bu hâline bayılıyorum." Dedim gülerek.Bu sırada Undayne bana bir kolunu attı .
"Sende denemek ister misin " dedi Undayne .
Ben ona baktım . Sonrasında başımı salladım."Neden olmasın? " dedim gülümseyerek.
Undayne bana bir mızrak yarattı ve bana uzattı.
Ben mızrağı aldım ve nişan aldım.Hedefe odaklanmış bir şekilde bekledim.
Sonrasında da mızrağı fırlattım.
Tam olarak içeri diyemem. Ama ortayı santimetrelerle yakaladım."Vay be Frisk. Biraz çalışsan iyi bir nişancı olabilirsin." Dedi Undayne.
Ben gülümsemekle yetindim.
Ama birden aklıma bir soru geldi.Papayrus.
O asla antrenmanları kaçıran biri değildi .
Yanı en azından benim bildiğim kadarıyla.Undayne ye döndüm.
"Hey Undayne Papayrus nerde ?" Dedim merakla.
Undayne bana baktı.
"Onun bu gün antenmanı yok. Ama istersen ziyaret edebiliriz. Hâlâ eskiden G ile beraber kaldıkları evde oturuyor." Dedi Undayne.Ben hemen cevap verdim.
"Eğer sorun olmazsa onuda görmek isterim ." Dedim gülümseyip.
Undayne başını sallayarak onayladı.
"Pekala. Hadi gidelim." Dedi ve beraber Waterfall dan çıktık ve Snowdine gitmek için yol almaya başladık.Nihayet karlı alanlara gelince Snowdine geldiğimizi anladık.
Karlarda ilerlemeye devam ettik. En sonunda tanıdık bir eve geldik.Eve yaklaşınca bazı sesler duyuldu.
"NE ? HAYIR HAYIR İSTEMİYORUM DEDİM BUNU NEDEN ANLAMIYORSUNUZ ?!?!?!?!" Dedi Papayrusun sinirli sesi .Biz birbirimize baktık ve ben kapının ziline bastım.
Bir süre hiçbir ses çıkmadı ama sonra kapı yavaşça açıldı ve içeriden uzun boylu bir iskelet çıktı.Herkeze baktıktan sonra gözleri bana kilitlendi. İlk başta şaşırsa da hemen kendine geldi ve boğazını temizleyip konuştu.
"Oh Undayne . Merhaba . Aynı şekilde sizede merhaba Chara ve Asriel. Sanırım bir insanla daha gelmişsiniz ." Dedi Papayrus.Ben yavaşça güldüm.
"Papayrus. Yoksa beni hatırlamadın mı ?" Dedim gülerek.
Papayrus bana şaşkınca baktı . Sonrasında ise beni kaldırıp sarıldı.
"İnsan Frisk. Bizi hatırlıyorsun. " dedi mutlulukla .Ben onun bu hâline güldüm .
Gerçi şu anda büyük bir oyuncak bebekten farkım yoktu .
Papayrus bana sarılmaya devam ederken ben onun mutluluğunu yaşamasına izin verdim .
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Asma Kilidin Anahtarı (Echotale) ||frans||
AdventureAşk. Herzaman en olmadık yerden vurur. Farklılıklardan vurur. Zorluklardan vurur. Mücadeleden vurur. Bunu en iyi anlayacaklardan biride Friskdir. Kendisi hakkında hiçbir bilgisi olmayarak yaşayan Frisk, gerçeğiyle yüzleşeceğinden haberi yoktur. Bir...