KİOM 16

183 12 16
                                    

Selam canlarım :DD Bu bölüm yazdığım en uzun bölümlerden birisi oldu :Dd taam 2140 kelime falan :DD ama tabiki daha uzunları da olucak. Okuyanlar vote ve görüşleriniz hakkıbda yorum yaparsanız çok sevinirim. :DD Bu bölüm bu bölümü yazmamda çok yardımcı olan ilham perim Esma'ya gelsiiin :Dd Esma aşkısı bu bölüm o güzel önerilerin sayesinde çok güzel oldu. Herkese keyifli okumalaar :DDd MULTİMEDİA ECE BÖLÜM ŞARKISI BİRDY - PEOPLE HELP THE PEOPLE

1 HAFTA SONRA

Bir haftadır hayatım aynı şeyleri yaparak geçiyordu. Sabah okula gidiyordum okulda sürekli Ece ile beraber takılıyorduk. Birbirimize çok alışmıştık. Ece kampüsten çıktığımız zaman benimle beraber kafeye o da geliyordu çünkü oradaki çalışan çocuk yani Efe'den hoşlanmaya başlamıştı. Zaten okulun ilk günü de Efe'den hoşlandığını bana söylemişti ama şimdi baya baya hoşlanıyordu. Kafeden sonra da eve gidip ders çalışıyordum. Derin hala gelmemişti. Tam on gündür ortalıkta yoktu . Kerim'e soruyordum ama çok sıradan birşeymiş gibi  korkma birşey olmamıştır diyip geçiştiriyordu.

Kerim ile deçok iyi anlaşıyorduk. Pazar günü yine birlikte film izlemiştik. Kendimi bu aralar derslerime odaklamıştım ve eksik konularımı tamamladım. Zaten pek fazla ders işlememişlerdi ve ben de hemen yetişmiştim. Ama kafe çok yoğun ve zor oluyordu. Okuldan çıktığım zaman direk kafeye gidiyordum ve gece on ikiye kadar kafede çalışıyordum. Ama ben halimden memnunum çünkü hayatımı bir düzene koymaya başladım. Ece de benimle birlikte kafede çalışanlara yardım ediyordu ve bol bol Efe ile konuşmaya çalışıyordu. Efe çok eğlenceli bir kişiydi. Onunla ben de bol bol konuşuyordum. Böylece iş de eğleneceli oluyordu. Derin'den hala ses seda yoktu. Acaba şuan nerede ve kiminle ? Veya ne yapıyor ? İyide beni ilgilendirmez ki kiminle ne yaparsa yapsın. O benim neyim ki ? Neden umursuyorum ki onu. Ama sonuçta aynı evde yaşıyoruz ve benim de onu merak etmem gayet doğal.

Şimdi ise bugün pazartesi olduğu için erkenden kalktım ve okul için konuları tekrar etmeye başladım. Saat daha sabahın altı buçuğuydu. Dolabımın karşısına geçtim ve kıyafetlerimi incelemeye başladım. Yine herzamanki pantolon ve kazak kombinlerimden birinin aksine siyah düz diz üzerinde biten bir elbise giymeye karar verdim. Üstümü giyindikten sonra aynanın karşısına geçtim ve dün akşam ördüğüm saçlarımı açmaya başladım. Küçük küçük bukleler oluşmuştu ve saçlarım çok güzel görünüyordu.

Kimse pazartesi günlerini sevmezdi ama ben pazartesi günlerini seviyorum. Çünkü pazartesi haftanın ilk günüdür ve herkes bir telaş içerisindedir ve bu telaş da herkesin istemsizce saçmalamasına neden olur. Bu da benim çok hoşuma gidiyor. Evet ben belkide pazartesi günlerini seven sorunlu bir kızım.  Saçlarımı da açtıktan sonra gözlerime ince siyah bir eyeliner çektim her zamanki gibi. Daha sonra çantama bir defter ve kalem atıp aşağıya indim.

Kerim yine herzamanki gibi uyanmamıştı. Mutfağa geçip kendime atıştırmalık birşeyler hazırlamaya karar verdim. Buzdolabının karşısına geçtim ve dolabtan iki yumurta alıp haşlanması için suyun içine koyup ateşin üzerine aldım. Yumurtaların kaynamasını beklerken dolaptan ananaslı meyve suyunu alıp bir bardağa doldurdum. Diğer insanların aksine ben bütün meyvesularından daha fazla ananas suyunu severdim. ( yazar burada ananas suyuna olan özlemini üşendiği için bime gidemediğini anlatıyor ) Yumurtalar kaynadığı zaman onları tezgahın üzerine alıp soymaya başladım. 

Yemeğimi yedikten sonra çantamı alıp evden çıktım. Artık toplu taşıma araçlarını okula nasıl gideceğimi falan tamamen öğrenmiştim. Durağa doğru ilerlemeye başladım. İçten içe hergün Derin'in nerede olduğunu merak ediyordum. Ama yapabilecek birşeyim yoktu gelmesini beklemekten başka.

Otobüs geldiği zaman çantamdan akbilimi çıkarıp bastım ve otobüsün arka taraflarına doğru ilerlemeye başladım. Otobüste en arka koltuğun boş olduğunu görünce hemen geöip oraya oturdum. Daha sonra da Ece'ye mesaj atmaya karar verdim. ' Ben çıktım okula gidiyorum ' yazdım ve yolladım. Daha bir dakika bile geçmeden Ece hemen bana cevap verdi. ' Tamam ben de birazdan çıkarım ' . Ecelerin evi okula çok yakın olduğu için yürüyerek gidiyordu. Onun için çok ii olduğunu erken kalkması gerektiğini falan bana hergün söyleyip durmuştu geçen hafta. Ece gayet konuşan esprili iyi bir kızdı ve biz bir haftadır neredeyse  her saat beraberdik.

KÖTÜLER İYİ OLABİLİR Mİ? #Wattys2015Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin