Rojo

𝙧𝙚𝙪𝙣𝙞𝙤́𝙣 🥺

Okuyun

Jikook görmek istiyorzçuz dediniz alın bakalım oy sınırı:80 bol bol yorum istiyorum

Ölmüştü, o adam hizmetçisinin verdiği zehirle ölmüş ve soğuk hastane odasında can vermişti. Şimdi bahar zamanıydı şimdi kavuşma zamanıydı.

Bahar neydi? Bahar herkesin kavuştuğu günler miydi? Yada küslüklerin son bulduğu o gün? Aslında bu gün bahar gününden çook daha uzaktı. Geceden yapmaya başlayan kar sabahında her tarafı ele geçirmişti. Bahar günü değildi belki ama, güneşin Jimin ve Jungkook için, bebekleri için doğduğu gündü bu gün.

Cumartesi günüydü saat 04:27 ölüm saatiydi. Jungkook'a saat 05:00 da haber gitmişti ve artık özgürdü, Deltası Vita için yanıp tutuşuyordu. Deltanın uğulamasıyla uyanmıştı Jungkook. Kendisi kadar heyecanlıydı kurtu da.

Hiç bir şeyden haberi olmayan Vita bile, Deltayı hissedip bal gözleri Jimin'in mavi gözlerine örtmüştü.

Bahar buydu. Şu an belki somut değildi, ama soyutlaşmış bi şekilde her ikisinin kalbindeydi bahar. Bahar, cennet, rüya, hayal ne demek isterseniz buna.

Bunu öğrenen Jungkook sabaha kadar beklemiş ve erkek kardeşi Taehyung'u aramıştı bunu öğrenen Tae, Yoongi ve Jisoo'ya her şeyi söylemişti.

Bu üçlü sevinç yaşarken onları buluşturmak için hazırlanıyorlardı. Zira üçü de bir o kadar korkuluydu. Jimin belki de onları aylarca affetmeyecekti. Ama bunu göze almışlardı onların buluşması şu an her şeyden daha önemliydi.

Yoongi sabahın yedisinde Tae ve Jisoo'nun evine dayanmıştı. Jimin'in kalkmasını bekleyen bu üçlü o uyanana kadar planı yapmıştı.

Plan şöyleydi; Jimin uyanınca kahvaltısını yapacaktı Tae ve Yoongi Jungkook'un yanında olacaktı Jisoo ise Jimin'i dağdaki eve çıkartacaktı ardından koca evin önünde duracaktı içeriden çocuklar ve Jungkook gelicekti plan bu şekildeydi

Tabii ki Jimin ve Jungkook'u dağda bırakıp şehre inmeyeceklerdi (!)

Jimin ise saat 11:23 de uyanmıştı. Uyandığı gibi gördüğü kar, onu gülümsetmişti. Zambak işlemeli çarşafları bırakıp cama yaklaştı, en az 30cm kar vardı bunu görünce çok mutlu olmuştu. Kar'a bayılırdı cidden.

Siyah saçlarını karıştırıp dolabına ilerledi. Bu gün ilk defa beyaz giymek istemişti, ve öyle de yapmıştı beyaz eşofmanını giymeden altına bebek mavisi taytını giydi bu soğuk hava da üşütmek istemezdi. Beyaz eşofmanını giyip üstüne sweati giymeden beyaz boğzlı kazağını da giydi. Bebek mavisi şişme montu giyip, içi tüylü taba rengi botlarını giydi. Kısa beden tamamen minnacik ve tombul gözüküyordu. Kafasına örgü şapkasını geçirip beyaz çantasına kulaklık, telefon, kitap, cüzdan ve yedek eldiven koymuştu. Şapkasıyla takım olan eldiven ve atkıyı takıp aşağı indi.

Ablası onu görünce çaktırmadan Yoongi ve Taehyung'a dönüp işaret vermişti, işareti alan ikili Jimin'in yanına geldi

"Günaydın Chimmy"

Jimin gülümsedi

"Günaydın Hyung günaydın Tae"

Tae dern nefes aldı

"Abimle buz pateni yapmaya gidiyoruz iyi günler"

İkili evden hızla çıkıp arabalarıyla dağa çıkmaya başlamışlardı bile.

Jisoo Jimin'e yaklaşıp kolunu okşadı

"Hadi kahvaltı yapalım sonra kar oynarız dağdaki evde"