alice williams (biz)
biraz daha yürümenin sonucunda hogwarts'a vardık.
d.m:1 saat sonra astronomi kulesinde seni bekliyor olacağım.
a.w:geleceğim.
ikimizde odalarımıza gittik.ilk önce ılık bir duş aldım sonra kuru kıyafetlerimi giyip masama oturdum.biraz ödev yapmaya karar verdim ve iksir ödevini yazdığım parşömeni çıkardım.profesör snape felix felicis yani sıvı şans iksirini yapmamızı istemişti.ben de kimsenin olmayacağını düşünerek kitabımı aldım ve iksir sınıfına indim.masaya kitabı koydum ve malzemeleri okumaya başladım.
bir kazana ashwinder yumurtası ekleyin, sonra yaban turpu ekleyin ve ısıtın.
bir soğanın suyunu ekleyin ve kuvvetlice karıştırın.
murtlap’ın arkasındaki anemon benzeri dokuyu doğrayın, karışıma ekleyin ve ısıtın.
bir tutam kekik ekleyin ve yavaşça karıştırın.
bir occamy yumurta kabuğu’nu öğütün ve karışıma ekleyin
yavaşça karıştırın ve ısıyı arttırın.
bir tutam toz rue ekleyin.
kuvvetlice karıştırın ve son bir kez ısıyı arttırın.
kazanın üzerinde asanız ile sekiz çizerek büyülü sözcükleri söyleyin.felixempra.
tarife bir göz attım ve malzemeleri iksir dolabından masaya getirdim.kazanın altını açtım ve ilk olarak ashwinder yumurtasını ekledim.ardından soğanın suyunu da ekleyip iyi ve kuvvetlice 5 dakika boyunca karıştırdım.
15 dakika sonra
iksirimin bitmesine çok küçük bir dokunuş kalmıştı.
a.w:felixempra!
şimdi iksir tam olarak bitmişti.kazanın altını kapattım ve iksiri küçük bir şişeye döküp şişenin üstüne adımı yazdım.etrafa göz attığımda çoğu kişi iksirlerini snape'in masasına bırakmıştı ben de ikisirimi dikkatlice masaya koydum.saate baktığımda draco ile buluşacağım saat çoktan geçmişti kitabımı da alıp koşa koşa astronomi kulesine gittim.draco kulenin ucuna oturmuş beni bekliyordu.
a.w:geç kaldığım için özür dilerim draco iksir ödevimi yapıyordum.
d.m:sorun değil hadi gel yanıma otur.
daha önce hiç astronomi kulesinin ucundan aşağıya bakmamıştım.neredeyse tüm hogwarts gözüküyordu.
a.w:draco burası büyüleyici gözüküyor.
draco sessizce birşeyler mırıldandı ama ne dediğini anlayamadım.
d.m:senin gibi...
a.w:birşey mi dedin draco?
d.m:hayır.
a.w:pekala.birşey sorabilir miyim?
d.m:sor.
a.w:ama kızmak yok.
d.m:tamam kızmak yok.
a.w:baban...sana her zaman mı şiddet uyguluyor draco?
draco sessiz kaldı.
a.w:bak eğer öyl-
d.m:babam hiçbir zaman beni sevmedi alice.sürekli potter gibi bir oğlunun olmasını isterdi.ne yaparsam yapayım asla ona yaranamadım.sürekli evin içinde kavga var ama sanırım artık buna alıştım.lütfen beni kafana takma.ben her zaman baba sorunları olan bir çocuktum ve her zaman öyle kalacağım.
draco yere bakarak konuşuyordu ve ağzından bir hıçkırık çıktı.draco ağlıyordu.kollarımı boynuna sardım ve sarıldım.
a.w:özür dilerim...
d.m:özür dilemen gerekmiyor birine bunları anlatmak içimi rahatlattı.
birbirimize sarılmayı bıraktık ve draco ile bahçedeki insanları izlemeye başladık bir süre sonra hava karardı.
