Partnership Trip

63 2 3
                                    


Dün gece birlikte yatmıştık. Yani bugün de sayılır. Birlikte benim odamda sarılmış yatarken gece kapı çaldı. Ben direkt doğruldum. Bill'i de uyandırdım. "Kapı da biri var." O da hemen doğruldu. 

"Bu saatte kim gelebilir?" diye bağırdı sinirli sesiyle. O hemen kalktı ve çıktı. Bende onun peşinden. "Aralıktan bak." dedim. Aşağı indik. O bakarken bende arkasından ilerledim. Şaşkınca bana döndü. "Annen?" 

Ne? Neden? "Ben bakarım sen- sen içeri geç." dedim. Başını salladı ve mutfağa geçti. Hemen kapıyı açtım. "Anne?" Koşarak bana sarıldı. "Kızım, iyisin." dedi. Evet, öyleyim? 

"Ne oldu anne?" dedim. İçeri geçip oturduk. "Sitede yangın çıkmış. Sende telefonları açmamışsın. Kapıda kimse yokmuş. Kilitliydi. Neyse ki bende vardı. İyi ki beni aradırlar." dedi. Aman Tanrım!

"Anne, ne durumda şu an? Yani ne olmuş?" dedim. Annem başını salladı. "Şu an sıkıntı yok da. Kapıda güvenlikler oluyordu kızım. Gönderdin bir de sen. Çok korktum. Babana haber vermeden çıktım. Kalbine inerdi." dedi. İyi yapmış.

"İyiyim anneciğim. Korkma." dedim. Zaten o da hemen evden çıkmış belli ki. Gecelikleriyle gelmişti. Ayağa kalktı. "Bir su içsem iyi olacak."

"Hayır! Yani sen otur. Ben getiririm." dedim. Başını salladı ve yerine geri oturdu. "Tamam." Bende mutfağa gittim. Bill masa da oturuyordu. "Vay be. Uykumuz ne derin." diye fısıldadı. Göz devirdim. Ve bardak çıkardım. 

"Olabiliyor bazen." dedim. Dolaptan su alıp bardağa boşaldım. "Biraz dayan. Birazdan kalkar." dedim. Sıkıntıyla saçını karıştırdı. "Üzgünüm." dedim. Saçına öpücük kondurdum. Ve içeri geçtim. 

"Al bakalım." Ona uzattım. "Sen rahat ol anne. Ve eve git yat. Bende bunu yapacağım." dedim. Annem bana ters şekilde baktı. "Hemen kov zaten. Sadece senin için geldim kızım." dedi.

"Biliyorum ama saat çok geç." dedim. Başını salladı. "Bu arada geçen gece ile ilgili soru sordum ama Charles ve sen-" Ah, hayır.

"Anne o mesele kapandı. İkimizi bir ilişkiye zorlayamazsın. Bu benim hayatım ve bunu kendim seçerim." dedim. Mutfak aralığından Bill'e baktım. Kafasını çıkartmış ve buraya bakıyordu. Bence bizi dinliyordu. Vay canına nasıl anladım acaba. 

"Kızım ben sizi sevdiğim için yaptım. Kötülüğünüzü ister miyim?" dedi. İstemez ama çok zorlama oldu. "Anne olmaz. Ve zaten ben-" Bill'e baktım. Bir garip bakıyordu. 

Anneme döndüm. "Benim birlikte olmak istediğim kişi zaten var. Yani bunu anlamanız lazım." dedim. Annem başını salladı. "Tamam." Bill'in yüzünde ise tatminkar bir bakış vardı. Sanırım? Mutlu gibi ama tam anlamıyordum. Onu çözmek çok zor. 

"Anladım, gitsem iyi olur. Seni merak ettiğim için geldim zaten." Ayağa kalktı. Sarıldık. "Sağ ol anne." dedim. Vedalaştık. Onu yolladım. 

"Gelebilirsin." dedim. Bill içeriye giriş yaptı. "Bu tatlıydı. Umarım annen de bunu anlar. Tabii Charles'da." 

"Ah, onun bununla ilgisi yok." dedim. Başını salladı. "Kesin öyledir." Ne diyebilirim ki? "Neyse. Geri yatabilir miyiz?" dedim. 

"Gidelim benim güzel kızım." Birlikte yukarı çıktık. Eki halimize döndük. Çok zor olmadı. Ve kısa sürede uykuya daldık. 


-


Sabah o erkenden kalkıp gitti. Bende annemlerle kahvaltı yaptım. Annem dünkü olanları anlattı. Tabii onun tarzıyla. Biraz abartı ama gerçek olaylar. Maalesef.

in Love  : SkarsgårdHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin