in Love : Skarsgård

Relationship?

Jack ile  yeni gelen makyaj çekimini yapmıştık. Çok içime sinmişti. Daha sonra ara verince yüzümü temizledik ve maske yaptık. Bununla birlikte kahve molası verdik. Onlar fotoğraflar hakkında konuşuyordu. Ama Jack ve ben kesinlikle öyle değiliz. 

"Sizde beğendiniz değil mi?" dedi karşımdaki kadın. Başımı salladım. "Tam istedim gibi. Bence uygun." dedim. Jack ise başı ile onayladı. 

Kahveden sonra renkli bir şeyler denedik. Ki ben çok severim. Onu da farklı bir şekilde çektiğimizde bugün işimiz bitmişti. Çalıştığımız kişiler çok güzel makyaj yapıyordu ve ben çok hayran kalmıştım. Farklılık ve renkleri severim. Yaratıcılıklarını konuşturup güzel şeyler çıkartılıyor. Tabii bu daha önemli. Şöyle anlar olur ya bazen 'Keşke cildim hep bu makyaj ile kalsa.' Aynen bazen öyle oluyorum. Çünkü çok iyi yapıyorlar. Neyse işte öyle. 

Sonrasında annemlerle konuştum. Yemek planlamışlardı. Annem planlamıştı. Çok seviyor yemek yemeği.  Ama bunu nedense daha fazla istemişti. Charles ve annesi yine gelecekti. Ama Bill'de gelecekti. Yani çok garip değil mi? Annem bence bir şey planlıyordu. Ama anlayamıyordum ya o ayrı. 

İşim bitince eve döndüm. Biraz rahatlamak adına küveti doldurdum. Öncesinde giyeceğim elbiseyi seçtim. Astım.

"Harika." diye mırıldandım. Küvete girip karşıma tahta masa koydum ve bir dizi açtım. Yandaki dolaba erişip bardak ve şarap aldım. Şimdi keyfime diyecek yoktu. 

Saat ilerlerken ve ben diziyi izlerken dalmıştım. Su soğumaya başladığında diziyi kapattım. Yerim rahat geldiğinden pek kalkasım yoktu ama artık buruşmuştum. Hemen önümdekileri kaldırdım ve suyu boşalttım. Daha sonra hızla banyo yaptıktan sonra çıkıp kurulandım. Kremlerimi ve koruyucularımı sürdüm. Cildim de biraz kendine gelsin. 

Telefonumu alıp mesajlara baktım. Annem ve onun yemek mesajları. Geçtim. Charles! Ondan mesaj vardı. 

Charles : Selam Kimy.

Charles : Nasılsın?

Kimberly : İyiyim, ya sen?

Bornozumla otururken çok geçmeden yanıt geldi.

Charles : İyiyim.

Charles : Akşamki yemek için heyecanlıyım.

Charles : Ve söylemek istediğim bir şey var.

Kimberly : Nedir?

Charles : Şey bu yemek için heyecanlıyım.

Charles : Çünkü seni öptüm.

Charles : Kendimi kötü hissediyorum.

Charles : Hem de çok. 

Kimberly : Charles..

Charles : Bir şey deme

Charles : Seninle yüz yüze konuşmak isterim. Biliyorum konuştuk ama söylemek istediklerim var ve öyle son bulsun isterim bu konu.

Charles : Ne olduğunu öyle daha iyi anlarız. Tekrardan üzgünüm.

Kimberly : Charles biliyorum bu çok hoş bir şey. Zaten ben seni anlıyorum.

Kimbery : Ama pek gerek yok gibi. Ben anladım seni sıkıntı yok.