Sekiz

60 18 3
                                    

Merhabalar

Bir kullanıcı giriş bölümünde yazdığım kısa bölümün ne zaman geleceğini sormuş. Çok yakında hsldkqlskwb

Bu arada oy ve bol bol yorum atarsanız çok sevinirim. :)

İyi okumalar.

---

Islak toprak kokusunu tekrardan içine çekip içeri girdi. balkonun kapısını kapatıp şöminenin ateşini yaktı ve karşısındaki mindere kurulurken turuncu battaniyesini üzerine çekti. Az önce çay içtiği boş fincanıysa sol tarafındaki sehpaya bıraktı.

Çok azını hatırladığı rüyasında, 'ihanetin sonuçları' gibi bir cümle duyuyordu, tam olarak ne duyduğundan emin değildi. Rüyasını tamamen hatırlamakta da zorluk çekiyordu. Anne ve babasını öldürdükten sonra Voldemort, masadakilere dönüp 'ihanetin sonuçları' diyordu.

Anne ve babasının Voldemort'a ne gibi bir ihaneti olabilirdi ki?

Belki de rüyasını tamamen hatırlayamadığı içindi aklındaki tüm bu karmaşa. Turuncu battaniyeyi üstünden itip odasından çıktı, Çalışma Odası aşağı kattaydı. Merdivenleri ikişer üçer inip Çalışma Odasının, küçük işlemelerle süslenmiş siyah kapısının önüne geldi. Eve geldiğinden beri girmemişti bu odaya. Kapının kolunu indirdi ve içeri adımladı.

Neredeyse Bethany'nin odasının iki katı kadar büyüktü. Etraf iyice tozlanmıştı, uzun zamandır temizlenmediği her hâlinden belli oluyordu. Gri kitaplık ve tablolar, duvardaki eskimiş lacivert boyanın neredeyse yarısını kaplıyordu. Kenardaki pencerelerin grileşmeye başlamış beyaz perdelerini açtığında etraf eskisine göre daha aydınlık olmuştu. Sol tarafındaki duvarda, büyük bir saat vardı, kahverengi ve gri renklerinde. Yerdeki küçük kilim ise yine kahverengiydi.

İleride bir düşünseli vardı. Buraya ne için geldiğini hatırladı Bethany. Kendi anısından önce düşünselindeki anıya bakacaktı.

İlerideki düşünseline doğru yöneltti hızlı adımlarını. Hiçbir işe yaramayan tozlu kilimi kaydırmış, hafif katlanmasını sağlamıştı.

'İhanetin sonuçları' cümlesi netlik kazanmıştı anılara baktığında. Jennifer ve John'un ölüm yiyen olduğu, daha sonra taraf değiştirip aydınlık tarafa geçtikleri anılar vardı. Kendi anısına bakmasına gerek kalmamıştı Bethany'nin.

Bu yine de saçma gelmişti ona. Aydınlık tarafa geçeceklerse neden ölüm yiyen olmayı kabul etmişlerdi öyleyse? Belki de zamanla Voldemort'a itaat etmek daha da zorlaşmıştı.

---

Yağmur dindiğinde penceresini açtı ve batmak üzere olan bulutların arkasındaki güneşi seyretti. Ailesinin bu anıları bilerek bırakıp bırakmadığını bilmiyordu ve onların eskiden ölüm yiyen olması... Her şey karmakarışıktı...

İzlendiğini hissedip gözlerini bahçeye çevirdiğinde, elleri siyah paltosunun cebinde, yağmurda ıslanmış sarı saçlarıyla ona bakan Draco'yu gördüğünde, bir süre öylece kaldılar. Dışarıda hava soğuktu, pencerisini kapatıp aşağı kata, kapıyı açmaya indi Bethany.

"İçeri gelsene?" Nemli ve dağınık saçlarını daha çok karıştırarak içeriye girdi Draco. Islanmış paltosunu çıkarıp merdivenin korkuluğuna yaslanmıştı, Bethany kapıyı kapatırken.

Şöminenin önündeki minderlere oturduklarında Draco tek kelime bile etmemişti. "Sen iyi misin? İstersen bana anlatabilirsin," dedi Bethany.

"Her zamanki şeyler işte. Bir önemi yok." Elini Draco'nun omzuna koydu Bethany. Draco babasıyla anlaşamazdı hiç, muhtemelen aralarında yine bir şeyler geçmişti ve Draco da buraya gelmişti.

"Hava karardı bile, burada kalabilirsin." Draco'nun yüzüne rahatlamış bir ifade yerleşti, sormaya çekinmişti ve Bethany'nin her seferinde onu anlaması... Bu ona mutluluk veriyordu.

"Eğer rahatsızlık vermeyeceksem-"

"Kapa çeneni. Ne zaman istersen gelebilirsin."

Son birkaç ayda çok fazla görüşmüşlerdi ve aslında birbirlerini ne kadar tamamladıklarının da farkına varmışlardı. Sanıldığı kadar zorba değildi Draco, anne ve babasının ölüm yiyen olmasından gurur duymuyordu, safkan olmayanlardan nefret etmiyordu. Onun gerçekte nasıl biri olduğunu öğrenmelerini istemiyordu sadece, çünkü her gece odasında sessizce ağlarken farkedilmek istemiyordu.

En başından beri birbirlerini doğru tanımış olmayı isterdi Bethany. Ona nefret duyduğu zamanların hiç yaşanmamış olmasını... Yine de rahatsız değildi çünkü artık onu gerçekten tanıyordu.

---

-Sekizinci bölüm sonu.

500 okunmayı geçmiş kitap, teşekkür ederim <33

𝐼 𝑙𝑜𝑣𝑒 𝑦𝑜𝑢 𝑓𝑜𝑟 𝑖𝑛𝑓𝑖𝑛𝑖𝑡𝑦 || 𝐷𝑟𝑎𝑐𝑜 𝑀𝑎𝑙𝑓𝑜𝑦Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin