---
Dirsekleri yine pencerenin önündeki boşlukta, dışarıyı izliyordu. Pencereden dışarıya bakmayı seviyordu. Hava güneşliydi ama yine de üşüdüğünü hissediyordu.
Pencereden dışarıya bakabileceği son günleriydi bunlar. Ölmek istemişti ve başarmıştı da, şimdi ise hiçbir şey yapmak gelmiyordu içinden. Son günlerini güzel geçirip, olmayacağını bile bile yaşamak istemeyi istemiyordu. Yarın yaşıyor olabileceğini bile bilmiyordu. Ağrıları geçmişti ama hâlâ hastanedeydi. Ölmesini bekliyor olmaları ne kadar da ironikti.
Üzgün veya mutlu değildi. Kendini iyi hissetmiyordu, ama kötü olduğunu da söyleyemezdi. Hiçbir şey düşünmüyor, yaşarken ölmeyi bekliyordu. Zaten bir ölüden farkı da yoktu.
"Draco," dedi duyulması oldukça güç bir fısıltı. Yanlış duyduğunu sandı, çünkü yemeğini az önce yemiş, anne ve babasını da az önce görmüştü. Arkasını dönmeye de pek hâli yoktu, galiba deliriyordu.
"Draco..." dedi tekrardan o tanıdık fısıltı. Bu sefer arkasını döndü Draco. 1-2 metre kadar uzağında duruyordu. Az önceki bitkin hâli gitmiş, tüm vücuduna kan gelmişti sanki. Kalbi sıkışıyordu ve bu kötü anlamda değildi. Karnındaki kelebekler, onu bir şey söylemesi için zorluyordu ve o, iyi hissediyordu.
"Bethany...?" dedi kalbi hiç olmadığı kadar hızlı atarken. Şimdi karşısına çıkmasının anlamı neydi? Tam da ölmeyi kabullenmişken, onu görüp yaşamayı istemek... Kimseyi düşünmek veya düşünülmek istemiyordu. O anda tanrıya, canını şimdi alması için yalvardı içinden.
Dolan gözlerini elinin tersiyle sildi Bethany, Draco'ya yaklaşıp pencerenin önüne geçti. "Hatırlıyor musun?" dedi birden. Draco burnunu çekti. "Sen bana, dünyada başka türlü bir hayatın da mevcut olduğunu, benim de bir ruhum olduğunu öğrettin."
Draco istemsizce gülümsedi. Karnındaki kelebekler ondan habersiz bir şekilde hareket ediyorlardı. Kalbinin müthiş hızı ise... Bunu zararlı olmamasını umdu.
"Hatırlamamak mümkün değil." dedi Draco, gülümsemişti.
"Bazen birinin yanındayken yaşadığını hissedersin..."
"Seni yaşatamadığım için üzgünüm," dedi Bethany, burnunu çektikten sonra. Draco'ya yaklaşıp sıkıca sarıldı ve onun da elleri beline dolanmıştı.
"Beni zaten yaşatıyorsun, bazı ölümler sadece bedenseldir," dedi Draco. Bethany'e yaklaştı ve trende olduğu gibi elini tuttu. "Ruhum hep seninle olacak."
Bethany yüzünü Draco'nun göğsüne yasladı. "Neden böyle olmak zorunda?"
Draco bir süre sessiz kaldı. "Özür dilerim," dedi Bethany'nin ağlaması bittiğinde. Ona bunları yaşattığı için suçluluk duyuyordu. Şuan istemekten en çok korktuğu şeyi istiyordu, yaşamayı. Birbirlerinin kapanmamış yaralarına bir örtü çekmeyi. Ne var ki bu mümkün değildi. "Özür dilerim," diye fısıldadı tekrar. "Keşke yaşayacak bir günüm daha olsaydı."
"Benimle gelmek ister misin?" diye sordu kırmızı gözlerini ona çevirerek. Draco 'nereye' veya 'neden' diye sormadı. Bethany'nin yaptığı büyüyle, kimseyle konuşmak zorunda kalmadan hastaneden çıktılar.
Bir süre yürüdüler sadece. Caddeler yine kalabalık, insanlar yine telaşlıydı. Sonunda kimsenin bulunmadığı bir uçurum kenarına gelmişlerdi. Gökyüzü pembe ve turuncu renklerini almış, güneş yerini aya bırakıyordu. Buradan manzara muhteşem gözüküyordu.
Bethany yere oturduğunda Draco da yanına geldi. Üşümemesi için sarmıştı onu kollarıyla. "Buranın manzarasını seviyorum."
"Ben de seviyorum," dedi Draco, gözlerini Bethany'den ayırmayarak.
Günbatımını izlediler bir süre sessizce. Gökyüzü rengini laciverte bırakmıştı. Hava soğuyordu, Draco Bethany'nin alnına düşen saçları geriye attı.
"Bunu söylersem hayatımızda bir fark olacak mı bilmiyorum ama..." diye mırıldandı Bethany, trendeyken Draco'nun söylediklerini taklit ederek, "Seni seviyorum."
Draco hafifçe kıkırdadı. "Seni sonsuza kadar seveceğim," dedi Bethany'nin saçına öpücük kondurmadan hemen önce...
O gece saatlerce uçurum kenarında manzarayı seyretmişlerdi.
---
-Son-
Merhaba!!
Kitabı kütüphanenizden kaldırmayıp sabırla bölüm beklediğiniz için teşekkür ederim.
İyisiyle kötüsüyle bir kitap yazmaya başladım, ve bu kitap finalini yayınladığım ilk kitap. Eninde sonunda bir sonuca bağlayacağımı biliyordum, öyle de oldu.
Kitabın sonu normalde bu şekilde olmayacaktı, hatta aklımda bir final bile yoktu. Ama kafamdaki tüm senaryoları sildim ve bir son hazırladım.
Aylardır aklımdan bir an bile çıkmayan Bethany ve Draco'nun hikayesi de buraya kadardı.🖤
Sonraki kitaplarımda buluşmak üzere, kendinize iyi bakın! :)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝐼 𝑙𝑜𝑣𝑒 𝑦𝑜𝑢 𝑓𝑜𝑟 𝑖𝑛𝑓𝑖𝑛𝑖𝑡𝑦 || 𝐷𝑟𝑎𝑐𝑜 𝑀𝑎𝑙𝑓𝑜𝑦
FanfictionBaşucundaki boş ilaç kutularına bakıp pencerenin önüne geçti. Hep yapmak istediği şeyi yapıyordu sonunda. Kurtuluyordu. *Kendi kurgum. *21.11.21