Bölüm 5:Yüzleşme.

33 7 2
                                    

Yeniden selam!Nasılsınız???Umarım iyisinizdir.Bu bölümde karakterlerimizden bazılarını daha iyi tanıma fırsatı yakalıyorsunuz.Aslında her şey şimdi başlıyor.İyi okumalar dilerim :)

Bölüm 5:Günahlarıma her gün bir yenisi ekleniyordu peki ya omuzlarım?Yüklerimle beraber günahlarımı ağırlayabilecek miydi?

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Bölüm 5:
Günahlarıma her gün bir yenisi ekleniyordu peki ya omuzlarım?Yüklerimle beraber günahlarımı ağırlayabilecek miydi?

"Kaybettin Vuslat Sayar.Kaybettin." kaşlarımı çattım ve sırtımda hissettiğim ağrıyla nefesim kesildi.Sonrası,kulaklarımı kaplayan koskocaman bir uğultuyla bitti.

Seslerle birlikte ne olduğunu anlamaya calışıyordum.Baran konuşuyordu.
"Tamam,sana güveniyorum." dedi Baran.Diğer adamın sesini duymak için bekledim ama duyduğum tek şey kapının kapanma sesiydi.

"Baran?"
"Kızım?" dudaklarımı yaladım sinirle.
"Sana kaç kere söyleyeceğim ben senin kızın değilim!" ellerini ensesinde buluşturdu ve hızla yanıma yaklaştı.
"Bana bak Vuslat!" dedi çenemden kavrayarak,başımı sağa çevirip ondan kurtuldum.
"Sen benim kızımsın,istesen de istemesen de.Sen benim soy adımı taşıyorsun." kaşlarımı kaldırdım ve güldüm.
"Biyolojik olarak babam olman sikimde değil.Böyle 'ben senin babanım.' diye diklenmek için bir sebep sun bana?Hah!Yok değil mi?Öyleyse konuşmayacaksın Baran Sayar!Bana bir sebep sunmadan konuşmayacaksın.Eğer ki ben seni babam olarak kabul edersem -böyle bir şey olacağını da sanmıyorum.- o zaman böyle konuşursun.Ben sana dair hiçbir şeyi hayatımda tutmadım,seni de tutmayacağım.Anlatabildim mi baba?" baba kelimesini bastırarak ve dalga geçerek söyledim.Karşımda sinirden deliriyordu ve bu benim hoşuma gidiyordu.

"Benimle böyle konuşabilme hakkını sana kim verdi!" dedi ayağa kalkarak.Ona nazaran sakince yerimden doğruldum ve ellerimi çırptım.
"Ya sen beni boşver de,'ben babayım.' diyebilecek hakkı sen kendine nasıl tanıdın?"
Dişlerini sıktı,elini yumruk yaptı.Tam konuşacakken kapı açıldı.
"Abi polisler!" dolu bir kahkaha attım.
"Baran Sayar!Hayranlarınız var bakıyorum da?" dedim dalga geçerek.
"Bu burada bitmedi."
"Sen öyle san." dedim içimden ve onun kaçışını izledim.Polislere ifade verebilecek kafada değildim.Bu yüzden onlar buraya gelmeden evden çıkış yolunu aradım.Yerde bulduğum silahı aldım,e lazım olur.

Arka bahçenin etrafı sarılmadan oradan uzaklaştım.Cebimdeki paketten bir sigara çıkardım ve yaktım.Çakmağı cebime koydum.Sigaranın külünü atmak için dudaklarımın arasından alıp elimi sola uzattım sigaraya yavasca vurdum.

"Ah!" bağırma sesi ile kafamı çevirdim.Ne?bir dakika!
"Ya dikkatli olsana be!" dedi karşıdaki adam.Yüzümü görünce şaşkınlıkla bana baktı.
"Vuslat?"
"Doruk?"
Doruk,aylar belki de yıllar önce beni terk eden eski sevgilimdi.Babamın yaptıklarını öğrenince gitmişti.Gözlerimi devirdim ve hiçbir şey demeden oradan uzaklaştım.Beynim eskiye gitti aniden..

*10 ay önce* yazarın anlatımıyla.

"Hayır,anlamıyorum." dedi Doruk Vuslat'ın ellerinden ellerini çekerken.

Ölüm Kokan ZihinlerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin