BASKETBOL AŞKIM (TAMAMLANDI)

BA-20-

Kafamın bir şeye ardı ardınca çarpmasına umursamadan uyumaya devam ediyordum ki sertçe o şeye çarpmamla yüzümü buruşturup gözlerimi açtım.
Hay o camında hay bu arabanında hay Demirinde
"Yavaş gitsene lan"diyerek kafamı ardı ardına vurduğum camdan kaldırdım.
"Bayağıdır uyudun uyanman lazımdı"
"Aman hasbam! Ne güzel uyandırıyorsun lan sen ahggg başım"dedikten sonra elimi başıma götürdüm.
"Öperekte uyandırabilirdim ama tipim değilsin"dediğinde ona tersçe baktım.
"Oporokto oyondorobolordom omo topom dogolson.Gerizekalı"diyerek camdan bakmaya başladım.Demirde kahkaha atmaya başladı.
Şeytan diyor şu torpidoyu yerinden sök sonra ağzının ortasına geçir
Piç
Araba yavaşça durduğunda etrafıma aceleyle baktım.Ormanın tam ortasında hiç kimsenin geçmeyeceği bir yerdeydik.
"Zorla mı indireyim yoksa kendin mi inersin?"dedi tek kaşını havaya kaldırarak.
"Bana köpek muamelesi yapma"diyerek arabadan indim.Cidden ormanın tam ortasındaydık.Etrafta ne bir ev vardı nede küçük bir kulübe.
"Allahın unuttuğu yerde ne işimiz var?!"diyerek çekkirdiğimde kulaklarını tıkadı.
"Araba ne güne duruyor prenses"dediğinde yüzümü buruşturup arabaya tekme attım.
"Gerizekalının önde gidenisin Demir!"
"Emin misin?"
"Hayır Melisim"dedikten sonra ilerdeki bir ağacın dibine oturdum.Demirde hafiften gülerek yanıma gelip oturdu.
"Babamın durumu iyimiş sen baygınken haber geldi odaya almışlar"dediğinde gözlerimi devirdim.
Cidden bu çocuk maldı.
Babası odaya çıkmıştı fakat o burada beni kaçırmış gibi bir şey yapıyordu.
"Yiğit Albay delirecek"
"Demir! Farkında mısın? Yiğit için benden daha değerli insanlar var"diyerek bağırdığımda Demir alayla güldü sonra gözlerimin içine bakarak:
"En değerli kişi sensin Melis.Yiğit için sen en değerli kişisin"dedi.Yutkunarak derin bir nefes aldım.
"Yiğit seni kurtarmak için kendini tehlikeye atacak ama korkma onu öldürmeyeceğim"dediğinde nefretle ona baktım.
"Söylesene bana.Yiğittin seni kurtarmasını istiyorsun dimi?"dediğinde histerik bir kahkaha attım.
"Cidden gerizekalısın.Mal niye isteyeyim böyle bir şey"diyerek bağırdım ardından ayağa kalkarak işaret parmağımı ona doğru salladım.
"Bana bak Demir hemen beni geri götür!"
"Hayır prenses olmaz"dediğinde içimden gelen ateş topuyla sinirle arabaya tekmeler atmaya başladım.
"Beni geri götür lan!!"diyerek tekrardan bağırdığımda gözlerini yumup başını ağaca yasladı.
"Niye bağırıyorsun Melis? Şu sessizliği başka nerede bulacaksın ki?"
"Siktir lan"diyerek arabaya girip kapıyı sertçe kapattım.
Şuanda mantığımda kalbimde çalışmıyordu.
Derince nefesler alıp verirken aklımı kurcalayan kelimeler vardı.
Lanet olsun!!!
Yiğittin beni kurtarmasını her şeyden daha çok istiyordum şuan.
Bir yandan da kendimi Yiğit için fazlaca değerli gördüğümden kendime kızıyordum.
Başımı cama yaslayarak gözlerimi yumdum.
İçimden kendime küfürler yağdırırken Yiğitte aşık olduğum için kendimden nefret ediyordum.
Yiğit
"Sakin ol abi"diyen Borayla dizimin titremesine engel olmaya çalışıyordum fakat bana inat dahada fazla titriyordu.
Yaklaşık 4 saattir Melisten haber yoktu ve ben her saniye o Demir denen piçi öldürme planları yapıyordum.
"Okul kameralarından her şey net gözüküyor fakat.."diyerek ağlamasını devam ettiren Duyguyla derince nefes alıp oturduğum koltuktan kalktım.
"Yeter hayatım kendini mahfettin"diyen Borayla Duygu sertçe ona baktı.
Sanırsam hala barışmamışlardı.
"O piçi öldüreceğim"diyerek mırıldandım.
"Abi kendine gel"diyen Borayla farketmeden yumruk yaptığım elimi gevşetip salondan çıktım ardından odama gidip balkona çıktım.
Derin derin nefesler alırken ilk defa kalbimin bu kadar ağırlaştığını hissettim.Şuan belki de Melis kötü durumdaydı belkide...onu çoktan kaybetmişimdir.
"Melis"diyerek fısıldadığımda telefonumun çalmasıyla aceleyle elimi cebime atıp kimin aradığına bakmadan açıp kulağıma götürdüm.
Alo?
Yiğit?
Ses o kadar tanıdıktı ki kaşlarım istemsizçe çatılmıştı.
Yiğit kardeşim benim Selim
Selim?
Evet benim
Allah Allah akşam akşam Selim neden arıyordu ki beni?
Ne oldu Selim?
Yiğit ben dayanamıyorum...Melissiz bir hayata dayanamıyorum
Gözlerimi yumup tekrardan derin bir nefes aldım.Maili sanırsam görmüştü.
Emirin aptal bir sözüne öyle bir şerefsizlik yaptım ki
Emirin sözü mü?Şerefsizlik yapmak mı? Ne oluyor lan?
Ne Emiri ne şerefsizliği Selim?
Ben İstanbuldayken Emir bana saçma sapan şeyler dedi bende ona inat Melise kötü davrandım sonra Bursada yine ona inat....Yiğit abi ben Melisi aldattım.
İçimde tarif edilemez bir mutluluk oluşurken bir yandanda Selimi öldüresiye dövmek istiyordum.
Bunu Melise nasıl yapabilirdi anlamıyorum.
Melis iyiki bilmiyor.Artık onsuzluğa dayanamıyorum Yiğit...sanırsam..basketbolu bırakıp İstanbula geleceğim.
İçimdeki mutluluk bu sefer fazlaca sıkıntıya dönmüştü.
Selim hala Melisle sevgili olduklarını zannediyordu.
Selim sen maile girdin mi?
Ne maili Yiğit?
Melis sana bir mail gönderdi
Görmedim önemli mi?
Derince nefes alıp sıkıntıyla nefesimi dışarı verdim.
Bir labirentin içindeydim ve kurtuluş yolum yoktu.
O anda verdiğim karar kalbimi fazlaca acıtsada kardeşim için bunu yapıcaktım.
Önemli değil kardeşim ne zaman gelirsin İstanbula?
Melis
Gökyüzüne yorgun gözlerle bakarken Demir sabahtan beridir oturduğu ağacın dibine ateş yakıyordu.
Gerizekalı havanın akşam soğucağını hesaba katmadığından dışarda üşümüştü.
Sıkıntıdan patlamıştım en sonunda radyoyu açıp tekrardan gözlerimi gökyüzüne diktim.
Her zaman bizim daireden nefret etmiştim çünkü balkondan yıldızlar gözükmüyordu.
Yiğittin dairesindende gözüküyordu.
Derin bir nefes aldığımda gözümden bir damla yaş akmıştı.
Neden bilmiyorum ama Yiğitti fazlasıyla özlemiştim.
Evet ben Melis Atalay Yiğit Albayı özlediğini söylemişti.
Ellerimin üşüdüğünü hissettiğimde ellerimi ceplerimi soktum.Cebimdeki cisimle kaşlarımı çatarak onu çıkardım.
Telefonum!!
Yok artık daha neler
Bu Demir cidden mal gerizekalı aptal salak ve daha bir çok şeydi.
Aceleyle rehbere girip Yiğittin numarasına geldim.Ellerim titrerken Yiğittin numarasına bastım.
Bir süre çaldıktan sonra açtı.
Yiğit?
Melis nerdesin?
Bilmiyorum bir ormanın içindeyim
Orman mı?
Evet
Tamam sakin ol ben geliyorum tamam mı?
Nerden bulacaksın ki beni
Ağlama güzelim bulucağım seni
Ağlıyor muydum lan ben?
Telefondan ses gelmeyince telefonu çekip ekrana baktım.
Lanet olsun sarjim bitmişti
"Kahretsin"diyerek telefonu cebime attıktan sonra arabadan indim.Demir ellerini birbirine sürterek ısınmaya çalışıyordu.
"Gel buraya üşümüşsündür"dediğinde gözlerimi devirerek arabanın önüne gittim ardından oturdum.
Sadece gökyüzüne bakıyordum.O kadar güzeldi ki.
Birden bir yıldızın kaymasıyla gülümseyerek gözlerimi yumup dilek diledim.
Yiğitin ilk ve son aşkım olması
Cidden saçma sapan bir dilekti ama o an içimden sadece o geçmişti.
"Ne diledin?"diyen Demirle yanıma baktım.Bilmediğim bir an yanıma gelip oturmuştu.
"Sanane?"
"Sevdiğin kişinin mutluluğu mu?"
"Sanane?"
"Kime aşıksın Melis"diyerek bana alayla gülümsediğindd bende ona alayla gülümsedim.
"Sanane?"dediğimde bu sefer kahkaha atmıştı.
Piç kurusu
"Dur tahmin edeyim.."diyerek düşünürmüş gibi yaptığında kızgınlıkla ona bakıyordum.
"Yiğit dimi"dediğinde alkışladım.
"Hayal gücüne hayran kaldım Demir"
"Herkesin kandırabilirsin Melis Yiğitti bile fakat beni kandıramassım"dediğinde kaşlarımı çattım.
"Ne diyorsun lan sen?"
"Yiğitte aşıksın hemde fazlasıyla"diyerek gülümsediğinde sinirle nefesimi verip arabaya bindim.
Peşimden kahkahalar atarken içimden küfürleri saydırıyordum.
Bakalım Yiğitte geldiğinde böyle gülebilecek misin?
Arabaya binip hala açık olan radyoyu kapattım ardından başımı cama yaslayıp gözlerimi yumdum.
Güneşin ışıkları beni inanılmaz derecede rahatsız ederken boynumun ağrısınada küfürlerin en ağlasını saydırıyordum.
Gözlerimi aralayıp başımı camdan kaldırdım.Demir yanımdaki koltukta uyuyordu.
Kapıyı yavaşça açtıktan sonra arabadan inip etrafa baktım.
Bu böyle olmayacaktı.Bir kaçış yolu bulmalıydım.
Ağaçların arasına dalıp koşmaya başladım.Şuanda nereye gideceğimi bilmeden koşuyordum.
Durmaksızın koştuktan sonra arkamı döndüm.Ağaçlardan başka hiç bir şey gözükmüyordu.
Koşmayı bırakıp hızlı adımlarla yoluma devam ettim aradada etrafı inceliyordum.
Birden bir köpek havlayarak önüme çıktığında çığlık atarak geldiğim yöne doğru koşmaya başladım.
"Git be peşimden"diyerek çığırdığımda peşime takılan köpek havlayarak hızını arttırdı.
Uzakta Demirin arabasını görünce bende hızımı arttırıp arabaya doğru koştum.
Arabaya tam ulaşıcakken bir şeye çarpmamla gözlerimi yumdum.
"Melis iyi misin?"diyen Demirle gözlerimi açıp arkamdaki köpeğe baktım.Bize doğru koşuyordu.
"Köpek!"
"Ne yaptım ya?"dediğinde gözlerimi devirdim.
"Gerizekalı köpek"diyerek arkasını işaret ettim.
"Hem gerizekalı hem köpek?"
"Cidden malsın Demir"diyerek arkasını döndürdüğümde:
"Köpeekk"diyerek bağırarak koşmaya başladı.Köpekte son hız önümde geçip Demirin peşinden gitti.
Şaşkınlıkla peşlerinden bakarken birden Demirin haline düşünüp gülmeye başladım.
Kahkahalarım arasında arkamdan gelen tekerlek sesiyle kaşlarımı çatıp arkamı döndüm.
Siyah bir araba arkamda duruyordu.
Yoksa
Yiğit mi gelmişti?
"Yiğit"diyerek mırıldandığımda arabanın kapısı açıldı.Yavaş adımlarla yanına giderken arabadan çıkan kişiyle şaşırdım.
"Emir"dediğimde Emir gelip bana sarıldı.
"İyi misin Melis?"dediğinde onu ittip şaşkınlıkla yüzüne baktım.
"Senin ne işin var burada?"
"Yiğit aradı dün gece...işte olduğun yeri bulmuş benden de seni almamı istedi"dediğinde midemde bir sancı hissettim.
"O niye gelmedi?"dediğimde gözümden bir damla yaş aktı.
"Bilmiyorum?"
Derin bir nefes alırken Emir tekrardan bana sarıldı bu sefer bende ona sarıldım.
"Aşk böyle bir şey işte"diyerek kulağıma fısıldadığında ağlamam şiddetlendi.
"Nerden anladın?"
"Gözlerinin ışığından"dediğinde gözlerimi yumup Emire dahada fazla sarıldım.
Kalbim ilk defa bu kadar fazla acıyordu.
Aşk cidden güzel bir duyguydu fakat olmayıncada bir o kadar acı
------------------------------------------
Merhabaaaaa
Uzunca bir aradan sonra yeni bölüm :)
Sezon finalinede son 10 bölüm
Bölümlerin geç gelmesinin nedeni sınav haftamın yaklaşıyor olması ve benim deliler gibi ders çalışıyor olmam
Hepinizden bu konu için ayrı ayrı özür dilerim :(
Sizleri seviyorum :)
Kendinize çok çok iyi bakın :)