BASKETBOL AŞKIM (TAMAMLANDI)

BA-7-

Sabah alarm sesiyle değilde gözlerimi yanmasıyla uyanıp yerimde gerindim.

Bütün gece balkonda sandalyede uyumuşum.

Off her yerimde tutulmuş yaa.

Yerimden tembelce kalkıp odama girdim.Telefonuma elime aldığımda içimden Emirle arkadaş olduğuma lanetler savurdum.

Yuh ama artık!!

Tamam Selim için beni koruyorsun tamam yalnız kalmayayım diye benle arkadaş olmak istiyorsun da.

Bu kadarıda fazla

54 kere arama nedir arkadaşım??

Telefonu yatağa attıktan sonra ayaklarımı sürüyerek lavaboya doğru yol aldım arada da hapşurmayı ihmal etmiyordum tabii.

Dün gece büyük bir ihtimal üşüttüm.

Lavaboda işlerimi hallettikten sonra salona geçip televizyonu açtım.

Sonuç olarak bugün günlerden Melisin magazin günü.

Kanal d'yi açıp magazine dalmışken kapı zilinin çalınmasıyla gözlerimi devirip kapıya baktım.

Ya bugün Cumartesi Cu-mar-te-si

Şu kelimenin güzelliğine asaletine bakar mısınız?

E bizde insanız yani Cumartesi sabahı kapıya dayanıyorsunuz.

İkinci çalışında sıkıntıyla nefesimi dışarı üfledim sonrada televizyondaki magazine gözlerimle veda edip kapıya yürüdüm.

Kapıyı sertçe açıp bu günde ve bu saatte gelen terbiyesize haddini bildirip yollayacakken

Bakın bakalım kim geldi??

Yok be Yiğit değil o sadece biriyle konuştuğum zaman maydonoz misali ortaya giriyor.

Gelen Duygu.

"Duygu?"diyerek şaşkınca sorduğumda elindeki 'simit sarayı' yazan poşeti kaldırdı sonrada gülerek:

"Süprizzz"dedi.

Ağzım şaşkınlıkla açık kalırken Duygu:

"Umarım kahvaltı yapmadın"diyerek saçlarını arkaya attı.

"Yapmadım da sen evimin adresini nereden biliyorsun?"

"Nereden bilicem canım Ahmet söyledi"

Ulan çaki ulan çaki.

"Demek öle neyse gel gir birlikte kahvaltı yapalım"diyerek elimle içeriyi gösterdim.

"Bende onun için gelmiştim"diyerek içeriye girdi sonrada yanaklarımdan şapur şupur öpüp salona geçti.

Peşinden salona geçip koltuklardan birine kendimi attım.

"Ee Melis nasılsın?"diyen Duyguyla gözlerimi son kez magazine elveda deyip Duyguya baktım.

"İyiyim Duygu se- hapşuu"

"Sen hasta mısın?"

"Yok ya ne hastalığı?Sen nasılsın?"

"Ayy Meliss"diyerek yerinde doğruldu sonra 32 diş bana gülerek:

"Borayla biz barıştıkk!!"dedi sonrada kahkaha atmaya başladı.

"Tebrik ederim"

"Ay sağol canım off o kadar mutluyum ki anlatamam"

"Anlatmada bence yani burada anlatma mutfağa gidelim kahvaltımızı yaparak anlatırsın"diyerek oturduğum yerden kalktım.