Bölüm şarkısı:İskender Doğan-Kan ve Gül
"Fonksiyonları bitirdiğimize göre test çözelim"
"Yiğit?"
"Yada Coğrafyaya mı geçsek?"
"Yiğit?"
"Yok ya test çöz"
"Yiğit?"diyerek ona dikkatlice baktığımda nefesini dışarı verip elindeki kalemi masaya bıraktı ardından bana döndü.
"Bak Melis iki gün geçti ve Selçuk Karapınar öldü mü kaldı mı bilmiyoruz ve açıkcası benim zerre umurumda değil.Şahsi fikrime gelirsekte seninde olmasın farkında mısın sınavına sadece 1 ay falan kaldı"dediğinde dudağımı ısırdım.
"Haklısın ama ne yapabilirim ki aklımdan bir türlü çıkmıyor"dediğimde işaret parmağını önce beynime sonra cama sonra tekrardan beynime sonra test kitabına dokundurdu ardındanda:
"Aklın orda olmasın aklın burada olsun"dedi.Başımla onayladığımda oda başıyla onayladı sonrada test kitabını bana yaklaştırıp kalemi elime tutuşturdu.
"Sen...75 soru çöz bende o sırada coğrafya konu başlıklarını hazırlayayım? Okey?"dedi son kelimesinde göz kırparak.
"Okey"diyerek bende yorgunca göz kırptım.
O olaydan sonra Yiğit hiç bir şey olmamış gibi sırf bana ders çalıştırıyordu arada da yorulduğumu hissedip dondurma veya cips falan alıyordu.
Fakat bitirmemi beklemeden hemen testi önüme koyup 'sınava girecek ben değilim sensin'diyordu.
Çin işkencesi görsem valla daha az acı çekerim.
Tabii bu olayın üç güzel yanıda var.
Birincisi ve bence en önemlisi Yiğitti görmediğim bir saniye bile yok sabahlamışlığımız bile var düşünün.
İkincisi bilmediğim konuları iyice pekiştirebiliyorum yani en azından kavrayabildim gerçi günde 4000 soruyu nenemin eniştesinin torunuda çözse öğrenir.
Üçüncüsü ise dondurma cips kola kısacası abur cuburların parasını Yiğitte kitliyorum.Bizim okulda söylendiği gibi 'Bedava yemeğin tadıda bir ayrı oluyor'
Test sorularını çözerken aradada gözüm Yiğitte kayıyordu.Harıl harıl sayfaları karıştırıp konu başlıklarına bakıp yazıyordu.
"İçindekilere baksana daha kolay olur"
"Karışma işimee"
"Evet ama daha ko-"
"Yan başlıklarınıda yazıyorum"dedi kitaptan başını kaldırıp bana bakarak.
Oflayıp dil çıkardıktan sonra test çözmeye devam ettim.
"Kalemi sana verdim dimi?"dediğinde başımı salladım.
"Vereyim mi?"
"Yok sen testini çöz"
"Çözüyoz ya"
"Tamam çöz"dedikten sonra etrafına baktı ardından gülerek saçımdaki kalemi çekti tabii benim saçlar otomatikman serbest kaldı.
"Kalem toka değildir git saçını tokayla bağla"dediğinde sahteden gülümseyerek önümdeki raftan pembe tokamı alıp ev topuzumu yaptım.
"Fosforlu kalemin var mı Melis?"
"Evet"
"Tamam bir tanesini versene"
"Hangi renk?"
"Farketmez"
"Ne demek farketmez? Şimdi mavi açık bir renk veriyor morda koyu bir renk veriyor ama benim favorilerim turuncu yeş-"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BASKETBOL AŞKIM (TAMAMLANDI)
RomantizmBasketbol aşkı onu kavurmuştu benide onun aşkı. Yiğit Albay Tek aşkım Selim Karahanlı ile Emir Uluç ise benim zehirli hazinem. İkisinede kapıldım ama Yiğit Albay ikisindende çok geç de olsa kurtardı. Ben kim miyim? Ben Melis Atalay Basketbola aşkıyl...
