Ali Rahmet hemen Çetin'i aradı yapması gerekenleri anlattı ve kimseye hiçbir şey söylememesini istedi. Sonra da Nazire'yi arayıp onun için bir çanta hazırlanmasını söyledi. Eve gitmeyecekti, eşyalarını almak için bile... Çünkü biliyordu ki o kadını görürse kendini tutamayabilirdi. Bir süre Adana'dan uzaklaşıp kafa dinlemesi gerektiğini Yılmaz'a da haber vermelerini söyledi.
Hünkar'ı kaldığı evden savcı ve jandarma komutanı ayrıldıktan sonra nihayet Ali Rahmet ve Hünkar başbaşa kalmışlardı. Sabaha kadar gözünü kırpmadı, kırpamadı ikisi de...3 ayda konuşacak ne çok şey birikmişti. Sabah oldu onlar birbirine doyamadan. Öğle olmadan da Ali Rahmet'in ayarladığı ev hazırdı. Saniye'ye de haber verdikten sonra hemen yola çıkacaklardı. Bu yeni konak konak biraz küçüktü ama kocaman bir bahçesi vardı. Ormana bakıyordu bir tarafı diğer tarafı da denize. Huzur doluydu. Çok iyi gelecekti Hünkar'a.
Hünkar Saniye'ye de haber vermek istiyordu. Ondan sır çıkmaz diyerek savcıyı ikna etmişti. Tabii yanlarına getirene kadar biraz korku yaşayacaktı ama başka çareleri yoktu.
Saniye'yi huğlardan konağa dönerken kaçırmış Hünkar'ın kaldığı eve getirmişlerdi. Saniye bağıra çağıra eve sokulmuştu ki karşısında önce Fekeli'yi gördü. Olanlara anlam vermezken Hünkar'ı görmesi ile bayılması bir oldu. Hemen alıp koltuğa yatırdılar. Hünkar biraz pişman olmuştu onu öyle görünce ama başka çaresi de yoktu.
H: Saniye kızım aç gözünü ah be kızım.
Ali Rahmet'e dönüp:
H: Sizden böyle bir performans göremedik Fekeli ağa. İnsan bir ayılır bayılır.
A: Yaman Hanım hatırlatma ne olur bana dün geceyi hatırlatma.
Hünkar güldü.
H: Peki peki.
Bu sırada Saniye kendine geliyordu.
S: Hanımımm
A: Evet Saniye Hanımın ya
Saniye hem çok şaşkın hem de çok mutluydu kalkıp Hünkar'a sarıldı hemen. Hem ağlıyor hem gülüyordu. O da Ali Rahmet gibi bir yandan şükredip bir yandan hesap soruyordu. Onu da önce sakinleştirip sonra en başından anlattı Hünkar olan biteni.
S: Vıyyhh Hanımım ben o kadında bir şey olduğunu anlamıştım. Yemin içiürim anlamıştım. Allahın belası soykaaa.
H: Tamam tamam onun hesabı sorulacak ama şimdi değil. Şimdi kızım, bizim gitmemiz lazım söyledim ya Mersin yolunda bir evde kalacağım bir süre. Sen şimdi konağa gidip Demir'den, ah daha doğrusu yeni hanımınız Sevda Hanım mı artık kimden alacaksan izin alabilir misin? Bu sürede seni yanımda istiyorum. Köye gideceğini falan söylersin.
S: Hanımım aşkolsun. Benim her zaman tek hanımım var o da sizsiniz. Sizden başka kimseye hanımım demem ben. O Sevda yomsuzu da kim oluyormuş
H: Biliyorum biliyorum. O yüzden bir tek sana söylüyorum ya yaşadığımı. Diğer herkes unutmuş. Bir sen bir Ali Rahmet bilsin istedim sadece.
Çünkü gördüm ki yasımı tutan bir ikiniz kalmış...
S: Hanımım öyle demeyin Demir Beyim de...
H: Tamam tamam Saniye boşver sen bunları. Bizim şimdi çıkmamız lazım. Sen de izin alır almaz gelirsin.
Bir kağıt uzattı Hünkar
H. Adres burada yazıyor. Dikkatli ol.
S: Tamam hanımım siz hiç merak etmeyin.
