Hünkar yaşadıklarının yorgunluğu ile odasına atmıştı ki kendini Saniye geldi ardından
S. Hanımım ben tüm yatağı yorganı değiştirdim siz hiç merak etmeyin. O kadının hiçbir izi kalmadı burada kızlarla tertemiz ettik her bir yeri.
Hünkar odasını süzüyordu baştan aşağı
H. Elinize sağlık kızım.
S. Hanımım acaba diyorum eşyaları da mı değiştirsek. Eskidi zaten bunlar.
H. Ne gereği var kızım. Ben burada çok kalmayacağım zaten.
S. Nasıl?
Şaşırmıştı Saniye aynı zamanda da üzülmüştü. Zaten çok özlemişti hanımını gidecek miydi yeniden.
S. Hemen mi evleneceksin Fekeli ağayla?
Güldü Hünkar, yaklaşıp yüzünü sevdi Saniye'nin
H. Ali Rahmet'e kalsa hemen. Ama ben henüz Demir'le konuşmadım. Gerçi biliyordur mektupta yazmıştım ama bi oturup konuşmamız lazım
Güldü Saniye mektubu hatırlayınca
H. Ne oldu neden güldün?
S. Mektup dediniz ya
H. Ee
S. Hanımım şimdi şöyle Iıı mektubu o gün birazcık ben de okumuş bulundum. Demir beyim elinde bi hışım bağırınca bi de siz yoksunuz ortalıkta merak yani yoksa asla bakmam tövbe
H. Tabii tabii. Eeee
S. O gün demiştim ki Yılmaz'ın aşkı bitti Fekeli'ninki başladı. Nedir bunlardan çektiğimiz.
Güldü ikisi de
S. Bu adam ne yaptı da hanımımı evlenmeye ikna edebildi
Hünkar bir yandan utanıyor bir yandan da pür dikkat dinliyordu Saniye'yi
S. Yani evet şimdi Allah var yakışıklı, güçlü, çukurovada herkes sever sayar parmakla gösterir ama hanımım siz bunca yıl kimler kimlerle yakıştırıldınız da kimseye göz ucuyla bakmadınız. İnsanlar sizin gözünüzün içine bakmaya çekinirdi. O yüzden ne varmış bu Fekeli'de de hanımımı...
Sözünü yarıda kesip sustu Saniye
H. Ne hanımını söyle kızım çekinme
S. Ne varmış bu Fekeli'de de hanımımı a..aşık etmiş kendine
Güldü Hünkar. "Aşık Hünkar" Kendi kulağına bile tuhaf geliyordu ama gerçek de buydu. Döndü tekrar Saniye'ye onu taklit ederek sordu
H. Ee ne varmış peki "Bu Fekeli'de" sen buldun mu sorunun cevabını
S. Buldum
H. Neymiş
S. Çok şey...Hanımım Mersin yolunda kaldığımız evde ben sizi izledim hep. Fekeli ağa sizi gözünden sakınıyordu, size bakarken gözleri doluyordu.
Gülümsedi Hünkar. Gerçekten de öyleydi çünkü.
S. Yaptığım her yemeği gelip kontrol etti biliyor musunuz?
H. Ne? Gerçekten mi?
S. Evet. Şu vitamini alması lazım bu bilmem ne şifalı bu iyi gelir şu şöyle olur. Gitmiş doktordan liste almış. Çorbadan tatlıya o karar verdi yemeklere hatta meyvelere bile.
