10.bölüm

17 15 26
                                    

"Her birinin gidişinde kalbim çürüyor, neden kimse farketmiyor?"

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"Her birinin gidişinde kalbim çürüyor, neden kimse farketmiyor?"

~~~♡~~~

Kafamı duvara yaslamış gözümün önüne düşen saçımı izliyor, hiç bir şey hissedemiyordum. Niçin yapmıştı bunu kendine,

Sırf babam için mi?

Sanmıyorum.

Ardayı normal odaya almıslar fakat hâlâ içeri girmemize izin vermiyorlardı.

Karşıma dikilmiş elinde ki suyu bana
uzatan Fatih'i görmem ile boğazımın kuruduğunu farkettim.

Teşekkür edip elinden suyu aldım ve kuruluğu hafifletecek kadar içip Fatih'e geri verdim.

Kalan suyu kafasına dikip tek yudum da içtikten sonra şiseyi çöpe attı ve gelip yanıma oturdu.

"O kim?"

"Üvey abim."

Bakışlarım Arda'nın yattığı odanın kapısına kilitlenmiş, acaba ne hâlde olduğunu düşünüyordum.

Fatih verdiğim cevaptan sonra bir süre yüzüme bakmış sonra da kalkıp gitmişti.

Kapının birden açılması ile hızla ayağa kalkmış ve doktor'un yanına koşmuştum.

"Nesi var! Girebilir miyim içeri?"

Yanıma gelen doktor başka kimse olmamasından dolayı bir süre çevreye bakmış ve bana dönmüştü.

Abin baya yalnızmış hiç mi seveni yok bunun?

"Şuan da uyuyor ne zaman uyanacağı belli değil, kesikler damarlara zarar vermemiş ama fazla kan kaybetmiş. Açıkçası zamanında yetişmişsiniz."

Diyerek nefes aldığında devam etmesi için yüzüne baktım fakat o yanımızdan geçen hemşireye bir şeyler söyleyip gitmişti.

Ben arkasından boş koridor'a bakakalırken hemşire Arda'nın olduğu odaya girmiş ve kapıyı bana tebessüm ederek kapatmıştı.

"Ne dikiliyorsun doktor mu çıktı?"

Diye  koridor'un başından bana bağıran Fatih'e göz devirip yanıma gelmesini bekledim.

"Doktor çıktı çıkmasına ama içeri girebilir miyim soruma cevap vermedi, durumunu özetletip gözden kayboldu!"

Sinirle soluyarak konuştuğum sırada Içeriden hemşire çıkmış ve Fatih tam gideceği vakit kolunu tutarak durmasını sağlamıştı.

"Pardon içeri girebilir miyiz?"

Kadın bir süre kolunda ki Fatih'in eline kaşık kaşları ile baktıktan sonra gülümseyerek kafasını kaldırdı.

"Tabiki ama fazla kalmayınız dinlenmesi gerek."

Diyerek saniyeler içinde gözden kayboldu.

Girebilirsiniz demesi aklıma gelince hızla Fatih'i es geçip kapıdan  içeri daldım.

ALEVHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin