ben hiç yapmadım

2.4K 322 320
                                    

Baş ağrıma etkisi olmayacağını bilmeme rağmen şakaklarıma masaj uygulamaya devam ettiğim sırada yanımdaki çocuğun söylenmeleri bana yardımcı olmuyordu.

"Bir de bebek yüzlü falan duruyorsun. Görünüşe kanmamak lazım işte."

"Wooyoung amına koyarım."

Gözlerimi pörtleterek bağırdığımda dramatik bir ifadeyle suratını buruşturmuştu.

"Tersin de pis oluyor senin."

Dün gece bir süre odamda kalıp biraz sakinleştiken sonra Hyunjin'le konuşmak için çıkmıştım ki evden ayrıldığını fark etmiştim. Kısa bir süre sonra da Wooyoung arayıp onların evine geldiğini söylemişti. Ve San'a bahsettiği şeyleri duyunca olayları az çok öğrenip bana nasıl anlatmazsın diye başımın etini yemişti. Bu sabahta dersten önce onunla buluşup yaşanan her şeyi ve kavgamızın detaylarını anlatmıştım. Beni yargılamayacak ve rahatça anlatabileceğim tek kişi oydu zaten. İyi de olmuştu. Tabii beni sinir etmek en sevdiği şey olduğu için iki dakikada bir aynı şeyleri söyleyip duruyordu.

"Hyunjin napıyor?"

Ellerimi şakaklarımdan çekerken sorduğum soruyla omuz silkti.

"Dün gece dediğim gibi işte. Kavga ettiğinizi ve kafasının dağılmasını istediğini söyleyince San'la beraber içmeye gittiler beraber. Özel konuşmak isterler diye ben evde kaldım."

Bir şey söylemeyip başımı sallamakla yetindim cevabına karşı.

"Yorum yapmamı ister misin?"

Sorusuyla bakışlarımı ona çevirdiğimde emin olamamıştım. Herkes ne düşündüğümü bilmeden tavsiye vermeye çalışıyordu ve aynı şeyleri duymaktan sıkılmıştım.

"Siktir et, direkt yapacağım."

Ah, izin almasını beklemek saçmaydı zaten.

"Benim de iç açıcı biri olmadığım ortada, o yüzden seni yargılamam asla biliyorsun. Hyunjin gerekli şeyleri söylemiş zaten, sadece net olman gerek. Maalesef hem Chan'a hem de Hyunjin'e sahip olamazsın. Bu yüzden hak veriyorum ona."

Neyse ki Wooyoung beklediğim gibi boş konuşmamıştı. Ama bunlar farkında olduğum şeylerdi.

"Bak ben ilk defa böyle gizli saklı iş çeviriyorum ve çok karıştım. Biliyorum kafam karışıkken pat diye Hyunjin'e gitmemeliydim. Ama Minho'dan sert bir tepki alınca dedim ki sikerler ya bunlar bana her türlü ağzıma sıçacak. Hyunjin hala beni istiyorken vakit kaybetmeden istediğim şeyi yaptım ve ona gittim."

"Ama işin ciddiyetini ona gittikten sonra anladın değil mi? Bu kadar zorlanacağını düşünmemiştin o an."

Pekâlâ, bu Wooyoung ile ilk ciddi konuşmamızdı konuşmamız olabilirdi. Beni anlayacağını biliyordum ama dürüst olmak gerekirse bu kadar mantıklı cümleler beklemiyordum. Bana tatlı bir şekilde gülümseyişini sürdürürken ben de ona gülümsedim.

"Chan'la konuşmak cidden çok zor geliyor. Ama başkasından duymasını da istemiyorum. Aynı zamanda anlattığım gibi Chan bilmeden Hyunjin'le ciddi bir şeylere de başlamak istemiyorum. Tüm sorun benim yani."

Bir süre beni süzdükten sonra dudaklarını birbirine bastırdı.

"Henüz sevgili olmak istemediğin birine birlikte yaşamayı teklif etmen peki?"

Dalga geçercesine konuştuğunda çantamı alıp kucağına fırlattım.

"Dalga geçme sen de ya. Ne yapayım, babası ya onun kontrolünde yaşamasını ya da evi terk etmesini söylemişti. Bir de... San ve seni rahatsız etmek istemediği için sizde geçici kaldığını söyledi. Onu düşündüğüm için bende kalmasını istedim."

love and war; hyunlixHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin