yazar pov
Kot ceketini de üzerine geçirdikten sonra odadan çıkıp salondaki sevgilisinin yanına doğru ilerledi. Kucağındaki bilgisayara dalmış olan bedenin onu fark etmemesi onu gülümsetirken, sessizce sarıldı arkasından.
"Hyun! Ödümü kopardın."
Felix'in çatılı kaşları, yanağına kondurulan birkaç öpücükle düzelirken, biraz yan dönüp küçük bir tebessüm sundu sevgilisine.
"Ne yapıyorsun bakalım?"
"Hiç, projemi yetiştirmeye çalışıyorum."
Hyunjin onun yanağına bir öpücük daha kondurup ayaklandığında, Felix kucağındaki bilgisayarı bir kenara bırakıp engel olamadığı bir sorgulayıcı tavır takınmıştı.
"İşe mi gidiyorsun yine?"
"Lix... Hala mı aynı konu?"
Felix'in asılan suratıyla dayanamayıp sesli bir nefes verirken, ona doğru eğilip yüzünü elleri arasına aldı.
"Asma o güzel suratını."
Doğrularak cüzdanını ve telefonunu aldıktan sonra ise bir şey hatırlamışçasına tekrar koltukta oturan çocuğa döndü.
"Bu gece geç gelebilirim bu arada. Sen bekleme beni uyu."
Duyduğu şey Felix'in canının daha çok sıkılmasına sebep olmuştu. Açıkçası, iki gün öncesinde Hyunjin'in bar ortamını gördüğünden beri oraya gitmesini pek istemiyordu. Hatta, o gece eve geldiklerinde de dayanamayıp Hyunjin'in başının etini yemişti. Hyunjin ise onun bu tavrını gereksiz görüyordu.
"Sevgili arkadaşlarınla takılacaksın sanırım?"
Arkadaşlarınla kelimesini bariz bir imayla söylediğinde Hyunjin derin bir nefes verip göz devirmişti.
"Her işe gittiğimde böyle tavır mı yapacaksın?"
"Sevgilimi yapışkan kızların arasına yollamak beni pek mutlu etmiyor canım ya kusura bakma."
Hyunjin, onun tepkisine karşı sırıtarak tekrar yanına ilerlemiş ve eğilip dudaklarına sulu bir öpücük kondurmuştu.
"Ben zaten dünyanın en güzel oğlanına sahibim. Onlar istediğini düşünebilir. Hem sen bana güvenmiyor musun?"
Felix, bu soruya sessiz kalmıştı çünkü güvenip güvenmediğinden emin değildi. Hyunjin ise öylesine sorduğu bu soruya karşılık sessizlik cevabını alırken, biraz uzaklaşmıştı ondan.
"Ha güvenmiyorsun yani?"
"Öyle değil ama..."
Cümle kuramamıştı çünkü sevgilisini kırmak istemiyordu. Fakat Hyunjin kırılmıştı bile. İlişkileri artık düzenli bir hale girmiş olsa da, Felix'in hala çevresinden etkilendiğini ve bazı konularda kararsızlık yaşadığını görebiliyordu.
"Tanrı aşkına Lix, ne düşünüyorsun? Tüm günlerimi seninle geçirirken sadece birkaç gün çalıştığım barda ilk fırsatta seni aldatacağımı falan mı?"
İstemsizce sert çıkan sesiyle, Felix de ayaklanıp karşısına dikilmişti onun.
"Güvenmemem normal değil mi?"
Bunu bu kadar açık söylemek hesabında yoktu fakat bir anda çıkmıştı ağzından. Karşılığında ise histerik bir gülüş almıştı.
"Arkadaşların her çenesini açtığında bana olan güvenin sarsılacaksa ne diye sevgiliyiz biz?"
Felix'i kırmak, Hyunjin'in de isteyeceği son şeydi fakat bazı şeyler ciddi anlamda sinirini bozmaya başlamıştı. Felix'in arkadaşlarından etkilenmesi ve bunu ilişkilerine yansıtması gibi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
love and war; hyunlix
Fiksi Penggemar"ama o senin miydi, eğer beni bu kadar istediyse?"