bir şansımız olabilirdi

2.5K 321 336
                                    

Felix

"Ya zor taşıyorsun işte ver bana."

Hyunjin elimdeki kutuyu çekiştirdiğinde az daha düşüyordu. Ona ters bakışlarımı yolladıktan sonra boştaki elimle kapıyı açıp içeri girdim.

"Bebek miyim ben Hyunjin?"

Ardımdan beni takip ederken yüzünü görmüyor olsam da sırıttığına emindim.

"Burdan öyle görünüyor."

Yalancı bir sinirle arkama döndüğümde hemen arkamda olduğu için burunlarımız birbirine değmişti. Yavşaklık yapacağından emin olduğum için hızlıca uzaklaşıp elimdeki kutuyu sehpaya bıraktım.

"Öpücektim ya niye kaçtın?"

Onu sinir etmek adına memnuniyetsiz bir ifade yerleştirdim yüzüme.

"Çok konuşma da eşyalarını yerleştir. Dağınıklığınla uğraşamam."

"Hmm... odamıza yerleştiriyorum o zaman?"

Pekâlâ, biraz daha sinir etsem bir şey olmazdı sanırım.

"Hayır kendi odana yerleştiriyorsun. Benimkinin çaprazında."

Bana şokla baktığında sırıtmadan duramamıştım. Küçük bir çocuk gibi mızmızlanarak valizini ve kutuyu alıp içeri giderken söylenmeye başladı.

"Hem eve çağıran sensin hem de gördüğüm muammeleye bak."

Bu halleri tatlıydı ama alışamamıştım hala. Çünkü bana hep gıcık tarafını göstermişti. Ama yeni anlıyordum, o sadece yakınlarına karşı kendini açan biriydi. Ve o kişilerden biri olduğumu bilmek güzel hissettiriyordu. Onun ardından odasına gittiğimde arkasından yaklaşıp çenemi omzuna yasladım.

"Eşyaların için benim odamda yer yoktu o yüzden buraya yerleşmeni söyledim."

Yaptığım açıklamadan sonra yüzünü bana doğru dönmüş ve kollarını belime sarmıştı.

"O zaman aynı yatakta yatacağız?"

"Yo, daha sevgili bile değiliz."

Yüzü düşerken kollarını belimden çekmişti. Hey, alınmış mıydı?

"Ne?"

"Sürekli bunu söyleyip duruyorsun. Olmama gibi bir niyetin varsa bileyim?"

Pekâlâ, genelde ciddiyetsiz bir insan olduğu için şu an ciddi miydi anlayamıyordum fakat sanırım cidden alınmıştı.

"Ciddi söylemedim Hyun? Ki daha önce iki kere beraber uyuduk."

Cevabıma karşılık kollarını önünde birleştirdi ve yargılayıcı bakışlarıyla süzdü beni.

"Her şakanın altında bir gerçek yatar."

İlk tribimi yiyordum sanırım. Ama biz hep böyle anlaştığımız için buna güvenerek şaka yapıyordum sadece.

"Hey, saçmalamaz mısın? Seni istemesem evime yerleşmeni söylemezdim."

Herhangi bir cevap alamadığımda oflayıp kollarımı boynuna doladım.

"Hyun!"

"Beni sevdiğini söyle inanayım."

Bu beklemediğim yerden gelmişti. Bunu hiç sesli dile getirmemiştim çünkü. Daha yeni durumumuza bile alışamamıştım ki.

"Bak susuyorsun."

Beni kendinden uzaklaştırmak için hamle yapacağı sırada dudaklarına kapanıp kısa ama sert bir öpücük bıraktım.

love and war; hyunlixHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin