Yeni Hayat Tabiat Parkı

9 1 1
                                    

- Hey Eliza , bizimle takılmak ister misin? dedi Rose
-Tabi , nereye gidiyoruz?
-Yeni Hayat Tabiat Parkı
-Harika çok uzun zamandır gitmemiştim. Hadi gidelim!

Lütfen mavi kediyi tekrar  görmeyeyim artık çocuk değilim . Geriye tek bir seçenek kalıyor . Akıl sağlığımı kaybediyorum.
- Kuş cıvıltıları bir harika senin de içine dolan huzuru hissediyor musun Elize?

- Hissetmemek ne mümkün aaa şu sincaba bak o meşe palamadunu nasıl almaya çalışıyor.
- Bu anı hemen çekmeliyim

Video kaydına başladı Rose neyseki yüz ifade mi görmedi sincaba bakmaktan bu anı daha önce yaşadığıma yemin edebilirim. Şu kolye artık takmıyorum ama hayatımdaki gariplikler bir türlü azalmıyor. Moris'e yardım ettiğim günden beri bu dünya ile başka bir dünya arasına sıkışmış gibiyim.

************     *******    ************
-Antony dur gitme ! Eliza henüz hazır değil buna.

- Bekleyecek vaktimiz kalmadı. Kolyeyi takmıyor artık onunla iletişim kurmanın tek yolu bu.

Ahh Eliza neden takmıyorsun şu kolyeyi  yoksa Deny haklı mı? Ama peki ya bizim görevimiz o seçilmiş kişi bunu artık öğrenmesi lazım. Seçildiğine göre bu yaşanları kaldıracak gücü de olmalı başka türlü düşünürsem burayı kurtaramayız Eliza lütfen beni affet. Seni buna zorlamak istemiyorum ama başka çaremiz yok.

****†****†*********††**********†******†

Evet oradasın Eliza bu küçük Moris'i tanırsın umarım. Moris'i yönetmek çok kolay değil aslında hayvan silüetimi kullanmayı çok uzun zaman önce öğrendim. İyi ki yoksa bu halimle çok zor olacaktı. İnsanların dünyasına geçmek bizi zayıflatıyor sonuçta ama Eliza öyle değil bunu henüz fark etmedi ama onunda bir silüeti var. Eminim o mavi kedinin farkında bile değildir. Onu takip ettiğinin sonuçta istesede ayrılamaz onun silüeti bu "mavi kedi"  ah tekrar silüeti ortaya çıkıp delirdiğini düşünmeden onu yanıma çekmem lazım.
- Başlayalım Moris!

**†************    *********    *********

-Aaaa bu o Moris !

Ne kadar keskin bakışları var tanımamak elde değil. Peki neden burada ve daha da önemlisi neden bana böyle bakıyor.

-Eliza, Moris' te kim?

-Daha önce küçük çocukların elinden kurtardığım sevimli bir kedi

Acaba sahibi de burada mı? Sahi kolye bir sonraki karşılaşmamızda yanında olsun demişti.  Aah harika çantamda hala. umarım takmadığımı görünce kırılmaz bana.  Neyse şimdi bir şekilde arkadaşlarımın yanından ayrılmam lazım.

- Rose, benim acil bir işim çıktı eve gitmem lazım. Diğerlerine de özrümü ilet lütfen söz başka zaman daha çok takılırız.

- Offf Eliza hep erken eve gitmen gereken bir sebebin oluyor. Neyse diğerlerini ben halledirim . Sen git işine bak . Ama söz ver bir sonraki sefer böyle olmayacak.

- tabi ki! bir daha olmayacak çok sağol Rose

Evet Moris umarım kolyenin sahibi adam da yanındadır. Sanki beni takip et der gibi o bakışların bakalım kime götürüyorsun beni. Derinlere girmemiz bu koca ormanda pek hoş değil ama Moris'e nedense güveniyorum. O yanımdayken başıma kötü bir şey gelmesine izin vermez gibi geliyor.
Moris neden durdu yoksa sahibi burada mı? Evet orada bir adam var bu o olmalı ama önceki adamdan daha uzun gibi kim  bu?
-Merhaba Eliza , sonunda tanıştık.

Bu derin su yeşili gözler bu moris değil mi? Ama Moris yanımda öyleyse kim bu?
-Merhaba adımı nereden biliyorsunuz? (Ve neden seni tanıyor gibi hissediyorum)
- Görüyorum ki sana verilen kolyeyi çıkarmışsın Eliza. Oysa hiç çıkarmayacağına söz vermiştin.

Bunu nereden biliyor bu adam ve bu gözler neden bu kadar huzur dolu. Moris'i kaçıyor gözlerim sanki ondan bir onay bekler gibiyim. Moris onun yanına gidiyor ne hissettiğimi anlamış olmalı bu ne şimdi ona güvenmeli miyim Moris?
- Evet ama bunu siz nereden biliyorsunuz?
- Elize , ben Moris'in sahibiyim. Sana o kolyeyi verense benim babam .umarım açıklayıcı olmuştur.
-öyle mi bilmiyordum hemen kolyenizi size veriyorum bir dakika çantamda olacaktı. Biraz karışık ama kusura bakmayın bulacağım şimdi. Evet işte burada.
-Eliza bana izin verirsen sana bu kolyeyi takmak istiyorum.
- Ama neden ?
-Nedeni anlamak istiyor musun ? O zaman bu kolyeyi takmalısın çünkü sahibi sensin.
-Anlamıyorum!
-Eliza bana güveniyor musun?

Güvenmemem gerekiyor ama neden neden güveniyorum. Başımı öne sallayabilidim sadece ve o kadar naif bir şekilde kolyeyi taktı ki. Kolye nedense yine çizildi. Ama bu çok değişik bir yazı gibiydi anlamını bilmediğim. Ve galiba...

*****†********†**********†********†*****
Ve Eliza bayıldı inanamıyorum. Gerçekten bu gücü kaldıramayan biri mi seçilmiş! Ahh neyse, kollarımda yatan bir melek sanki, Eliza dan arada şüphe etsem de onun seçilmiş kişi olduğu çok bariz. Sadece bunu kaldıramayacak biri gibi duruyor inanılmaz hassas ve narin onu ilk tanıdığım günden beri gelen koruma isteği bu, onun seçilmiş kişi olup bu işlere karışmasını istemezdim. Üzgünüm Eliza, çok üzgünüm.

GERÇEĞİ ARARKENHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin