Modern Kölelik 101

16 8 4
                                    

Merhaba hepinize, küçük bir sürprizim var bazı karakterlerin çizimlerini yaptım, bölümün sonuna ekliyorum. Hikaye ilerlemeye başladı. Beğendiğiniz veya değişmesini istediğiniz şeyleri yazarsanız sizin yorumlarınızla şekillenir. 


Alarm çalıyor, malum gün geldi. Kabusa, iş dünyasına giriş zamanı gelmişti. Burcu bir süre yatağında oturup halıyı izledi, kendine geldiğinde yüzünü yıkadı ve saçını yaptı. Dişlerini fırçalarken dolabından en kurumsal olabilecek kıyafeti seçti. Artık hazırdı sadece ihtiyacı biraz yemekti. Evden çıkmadan buz dolabına bakındı ve peynir gördü ama gördüğü biraz garipti. Kabı açıp kokusunu alınca gerçeği anladı, çökelek. Nutella kahvaltısını süsler ama sizinle işe çökelek gelir. Bir parça ekmeğin içine çökelek koydu, ekmeği ısırarak tutup ayakkabılarını giydi. Dışarı çıkabilirdi, tek bir şey eksikti, dinleyeceği müzik. Büyük kulaklıklarını taktı ve ona bugünle baş edebilmesini sağlayacak müziği düşündü. Neyse ki elindeki ekmek buna yardımcı oldu. Müzik açıldı çıkmaya hazırdı artık. Atilla Taş- Ham Çökelek başladı.

Müzik eşliğinde hızlıca indi, dışarıda oyun havası oynayan bir sürü insan vardı. O malum metro yolunu tuttu ve Atilla Taş ile birlikte şarkıya girdi. Yol üzerindeki çiçek satan abla "Anneni kandır, babanı inandır, geceyi uyandır hadi bana gel" kısmını söylemekteydi. Yoluna devam eden Burcu Ham çökelek diye bağıran çocuğun simit arabasında "çökelek bulunur" yazısını gördü. Metroya girdi, kartını basarken güvenlik görevlisinin oyun havası oynadığını gördü. Aşağıya doğru merdivenden inen Burcu henüz Metronun gelmediğini anladı. Beklemeye başladı. O sırada uzaktaki yolcular şarkıya uygun dans etmekteydi. Şarkının "Ateşi körükleyiver öpücükle, rakıyı da kökleyiver" bir dikişte kısmında metro geldi. Burcu bindi ve kapıya doğru yüzünü döndü. "Gel çökelek tek tek seker" kısmıyla birlikte Burcu elinde tahta kaşıklarla oynamaya başladı. Burcunun arkasında metroda folklor ekibi oynuyordu. İneceği durakta Burcu ile birlikte indiler. Burcu giderken arkasında dans ettiler. Burcu ajansın olduğu binaya gelmişti herkes takım elbiseli soğuktu. Bu takım elbiseli ve döpiyesli canlılarla asansöre bindi, asansörün kapısı kapandığında içerideki herkes şarkıya uygun dansa başladı. Burcu olduğu kata gelip kapı açıldığında hepsi sıradan hayatlarına dönüştü. Eğlencenin bitme zamanı geldi Burcu kulaklığı boynuna indirip şarkıyı durdurdu. Kabuslarıyla yüzleşme zamanı gelmişti. Gençliğinin, güzelliğinin, yaşama sevincinin bitip kurumsal hayatın başladığı şirketler. Ofise girdiğinde masa başındaydı, görünürde 8 masa vardı, arka tarafta ise özel odalar. Statü panjurlu özel hayatı alır diye geçirdi Burcu içinden. Şimdi giriş yapma zamanıydı.

Burcu: Merhabaaa. Burcu ben ama stajyer olan.

Reklamcılığın en güzel yanı sıkıcı insanlar yerine yaratıcılıkla iç içe olmasıydı. Ve Hakan Hoca'nın aksine gündemi ve teknolojiyi takip eden ekipler oluşuydu.

Hale: Merhaba Burcu, ben Hale ajansın sekreteriyim. Aslında biraz geciktin sayılır.

Üzgünüm uykumun en güzel saatini sana heba etmediysen Hale dememek için zor durmuştu Burcu. Aslında kadına da yüklenmemesi gerekiyordu 10'da ajansta olması gerekirken Burcu uyanmak için alarmını 10'a kurmuştu. Çünkü Burcu'ya göre mutlu insanlar 10'dan önce kalkmazdı. Tüm bunları söyleyip antipati kazanmak yerine insanlığın en büyük kurtuluşuna başvurdu, yalana.

Burcu: Haklısınız, benim de canım sıkıldı bu iş. Ama okula uğrayıp staj belgelerini almam gerekiyordu.

Hale: Necmi daha önceden halletmişti, keşke sen de öyle yapsaydın.

Düşler DairesiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin