Düşler Dairesi

Düş Panosu

İrem salonu mini bir kırtasiyeye çevirmişti. Tüm aldıklarını etrafa yerleştirdikten ve sehpayı çalışmaya hazırladıktan sonra emektar yazıcısında sehpanın ortasına koydu. Evin whatsapp grubuna "şuan salona, hemen, bilgisayarınızla" yazdı. Önce Merve ve Zerda meraklı gözlerle geldi.

İrem: Burcu niye gelemedi.

Zerda: Evde değil ki o hala gelmedi.

İrem: Tüm gün stajda mıydı, inanılır gibi değil. Ben öğlen eve gelir bu hayattan istifa edeceğim diye uyur demiştim.

Merve: Ya onu bekleyememeğim tüm gün bunların ne olacağı merak ettim, anlat hemen. O gelince katılır.

İrem Merve'ye hak verdi, Burcu'nun ne yapacağı belli olmazdı. Hatta çok çalıştım tatile ihtiyacım var gibi düşünüp dünyanın bir köşesinden onlara fotoğraf atabilirdi.

İrem: Şimdi hedef panosu yapacağız sizle. İstediğiniz, gelecekte hayal ettiğimiz ne varsa bu kartonlara yapıştıracağız. Ama bu çok uçuk olur falan diye düşünmeyin, mars gezisi fikri bile olsa yapıştırın. Evrene yollanan mesajlar böyle gerçekleşiyormuş. Az önce birinin videosunu izledim, yıllar önce bir kadın böyle pano hazırlamış sonra onu kaldırmış yıllar sonra o panoyu tekrar görmüş ve tam olarak fotoğrafını yapıştırdığı evde yaşıyormuş.

Zerda: Ben bu vizyonsuzlukla herkes villada yaşarken, 3+1 ev yapıştırırım sonra ona mahkum olurum kesin.

Merve: Yıllar sonra ben bu panoyu bulursam ve hiç biri olmazsa kimse beni kurtaramaz.

İrem: Burada evrene iyi mesaj yollayalım diyorum, en kötüsünden başlıyor. İçine Gülümser mi kaçtı senin?

Zerda: O kim?

İrem Gülümser mi? Burcu'nun okuldan arkadaşı. Gülümser isminin tam zıttı aşırı pesimist biridir.

İrem Gülümser'le çok az vakit geçirmiş olmasına rağmen onu severdi. Evet yanında 3 dakika durunca yaşamı sorgulayan halini olurdu ama onun negatif bakışı olaylara ayrı bir komiklik katardı. Adeta kara komedi filminde yer alan yan karakterdi.

Merve: Eee bu yapıştıracağımız hayallere nasıl ulaşacağız?

İrem: (yazıcıyı göstererek). Teknoloji. Tamam kendisi 2015ten kalma olsa da bu işi yapabilir inanıyorum. Bilgisayarlarınızdan bulun, çıkartalım.

Kızların hepsi bilgisayarlara gömülüp kendilerine hayal arıyordu. İrem'in hayalleri çoktan belirliydi. Şehrin merkezinde bir Ağız ve Diş Sağlığı kliniği, şuh mobilyalar, Golden Retriever bir köpek, seyahatler ve bol bol ödül.

Merve: Bu fikir nerden geldi aklına ya.

İrem: İnanır mısın, Burcu'dan.

Merve'nin inanmayan bakışlarından sonra İrem açıklama ihtiyacı duydu.

İrem: Tamam içimizde en sorumsuz kişi o olabilir ama aklına koyduğu her şeyi yapıyor biliyorsun. Takipçi ve abur cubur olaylarını hatırla.

Merve: Haklısın valla, onda işe yarıyorsa bizde de yarar.

Zerda,: Onlar ne?

Merve: Küçükken yediğimiz cino çikolata ve pembe yıldız dondurmayı hatırlıyor musun?

Zerda: Evet, hatta yeniden üretiliyor onlar.

Merve: İşte bu Burcu'nun eseri. Üniversitenin yıl canı onları yemek istedi diye imza kampanyaları başlattı. Ürünlerin üretici firmaları ile görüştü ve tekrar üretime ikna etti.

İrem: Ama sonra yiyince, o kadar da güzel değilmiş deyip, bir daha almadı. Instagram olay ise Merve ile girdikleri iddiadan. Merve hep influencer olma hayallerinde biri Burcu'da bu kadar istiyorsa yapmasını falan söylüyordu. Merve'nin her zamanki bahanesi "o işler o kadar kolay değil yalnız" şeklindeydi. Bir gün Burcu "ne kadar kolaymış bakalım" dedi ve 3 ay sonunda okuldaki en fazla takipçili hesap oldu.