7.Bölüm

94 9 8
                                    

Yüzüme vuran ışıkla uykum açıldı ama bende gözlerimi açıcak güç olmadığından bir süre yatakta gözlerim kapalı bir şekilde uzanmaya devam ettim. Daha gözlerimi tam açamazken doğrulmaya çalışmamla alnımı tavana vurdum. Dudaklarımın arasından küçük bir inleme çıktığında sol tarafımdan sırtıma bir darbe indi ardından tanıdık ses kulaklarıma ilişti."Defol Batu."

Bakışlarımı Ömer'e çevirdim ve  ayaklarımı onun yattığı tarafa çevirip tekmeleyerek yataktan iteklemeye başladım. Odaya bir kaç inleme bahşettikten sonra kendini yerde bulan Ömer'e ben kahkalarla güldüm. O ise bu sırada bana söylenmekle meşguldü.

"Lanet olsun Batu bu nasıl bir uyandırma şeklidir?" dedikten sonra kaşlarını çatıp bana bakmaya devam etti. "Onu bana vurmadan önce düşünücektin. " dedikten sonra gözlerimi kapatıp ona dil çıkardım. Tam gözlerimi aralıyacaken yüzüme çarpan yastıkla geriye doğru savrulup yataktan düştüm. Acıyla inleyip Ömer'e baktım bu sefer o kahkahalarla gülüyordu.

Ömer'in gülüşlerine daha fazla sinirli kalamayıp bende güldüm. Bir süre sonra ikimizin de gülüşleri kesilip yerini tebessüme bıraktı. "Her neyse, uyumak istiyorsan git salonda uyu ben yatağı toplayıp temizliğe girişicem." dediğimde şaşkınca oturduğu yerden dizlerinin üstüne kalktı Ömer ardından kollarını yatağa yaslayıp konuştu. "Bak Batu anlıyorum temizlik takıntın var ama üşenmiyor musun ya?" dediğinde gözlerimi devirip bir süre ona baktım. Bir şey demeyeceğimi anlayıp ayaklandı ve bana kocaman bir gülümseme sunup sözü devraldı. "Tamam, tamam sana kolay gelsin."

"Teşekkür ederim." diyerek onu yanıtladım. Ardından yatağı komple indirip toparlarken kapının sesini duymamla Ömer'in aşağı indiğini anladım. Yatakla bir süre uğraştıktan sonra evin üst katını temizlemeye başladım.

.........

Üst katı bitirip aşağı indiğimde mutfağa doğru giden telaşlı ayak sesleri kulaklarıma doluştu. Hafifçe kaşlarımı çatıp elimde ki süpürge'yi salona bıraktım ve mutfağa doğru ilerlemeye başladım. Üzerimde her temizlikte olduğu gibi giyindiğim tulumum vardı. Elimi fermuara götürüp birazcık aşağı indirdim.

Mutfağın eşiğine geldiğimde gördüğüm manzaranın etkisiyle dona kaldım. Ömer elinde ki peçetelerle dizleri üzerine inmiş yere düşmüş olan omlet benzeri bir şeyi temizlemeye çalışıyordu telaşla. Nefesimi tutup bir süre Ömer'le bakıştım. Bana hafif bir kıkırdama sunup düşmüş olan omletin önüne geçti. "Naber Batu?"

"S-sen..." dedikten sonra hafifçe nefes verdim ve yanına gelip kafasına kafasına vurmaya başladım. Bir yandan kafasını korumaya çalışırken kaçmak adına hamlelerde bulunuyordu Ömer. Bu esnada ben sözüme devam ettim. "Sen beni sınamak için mi gonderildin? Ne işin var burada? bu kaçıncı oldu? Yemek yapamıyorsun sana işleri bana bırak demiyor muyum ben hep." diye isyan ederken elimden kaçan Ömer'in peşine koşup salona kadar elimde ki bezle sırtına vurmaya devam ettim.

Salona girdiğimizde kendini koltuğa fırlatıp küçük yastıkla bedenini gizlemeye çalıştı. Onun bu halini görüp hafifçe sırıttım. Tam arkamı dönüp gidicektim ki Ömer'in sesi kulağıma ilişti. "Kahrol düşman al sana bombe."

Duyduğum şeyle ona döndüğümde Dudaklarını öne uzatırken araladığını ardından beyaz bir sıvının yavaş yavaş halıya doğru hareket ettiğini gördüm. İçim diken diken bir hal alırken bedenim de bir vida misali olduğum yere çakılmıştı adeta. Tükürüğün halıyla buluşumunu gördükten sonra Ömer'e bile bakmadan koşarak yukarı çıktım. Elime geçirdiğim kırmızı bantla geri döndüğümde hızla tükürüğün olduğu bölüme ilerledim ve tulumumun kapşonunu da kafama geçirip astronot misali kapanan tulumumu kapşonun sonuna kadar kapattım. Tükürüğü elimdeki kırmızı bantla daire içine aldıktan sonra kalkıp Ömer'e baktım.

ᴼᵇˢᵉˢᶦᶠ ᴬˢᵏHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin