Medya Ömer.
_____________
"Kendime iş bakmam lazım." dedim boş boş duvara bakarken. Bir süre düşündükten sonra kendi kendime devam ettim. "Faturaları da ödemek lazım.. şimdi onları ödersem diğer şeylere yeteri kadar para kalmaz kaldı diyelim bir dahaki faturalara kalmaz.. evet evet bir işe girmek şart oldu."
"Kiminle ve ne konuşuyorsun?" diyerek arkamdan bir ses yükseldiğinde yerimde sıçradım. Ardından sesin geldiği yöne döndüm. "Sen gitmemiş miydin?" dedim Demir'e hitaben. Kendini ikili koltuğa bıraktıktan sonra omuzlarını aşağı yukarı haraket ettirdi ve dudaklarını araladı Demir. "Çıkıcaktım vazgeçtim."
"Neden?" diyerek sorumu ona yönelttiğimde bana kaşları çatık bir şekilde baktı bir süre. Sonrasındaysa bir şey demeden önüne döndü. "Sanki küfür ettim." dedim sessizce homurdanarak.
"İş diyordun. Ne işi?" dedi sorarcasına bakarken. "Kendime iş arıyorum. Faturaları ödeme sırası bende." dediğimde başını anladığını belirtircesine salladı ve; "Benimde işe girmem gerek." dedi.
"Sen niye?" dediğimde kaşlarını çatıp bana bakmayı sürdürdü "Öyle gerekiyor."
Bir şey demeyip iş ilanlarına bakmaya başladım telefondan ardından yanımda hissettiğim kıpırdanmayla ekranın üzerinde ki elimi durdurdum. Kaçamak bir bakış attığımda neredeyse dibime girmiş olan Demir'i fark edip elimdeki telefonun ellerimden kayıp gitmesine neden oldum.
"Artık hasta değilim ne diye benden kaçıyorsun?" dedikten sonra yerdeki telefonu avuçları arasına alıp beni boşverdi ve ilanlara bakmaya devam etti.
Koltuğun köşesine kıvrılmış bir şekilde onu izledim. Elimle hafif kendime hava verdikten sonra duraksayıp "Hey!" dedim.
Bakışlarını bana çevirip anlamsızca bakan Demir'i boşverip devam ettim. "Ellerini yıkamış mıydın?"
"Tabiki yıkadım salak hem yıkamasam telefona mı dokunurum." dediğinde rahat bir nefes verdim ardından Demir'in sinsice kıvrılan dudaklarını fark edip geri ona baktım o da devam etti sözlerine. "Tabiki ilk sana dokunurum."
"Iyyyy uzak dur benden.." dedikten sonra koltuktan kalktım ve salonun kapısından çıktım.
Kapının hemen yanında ki duvara sırtımı verip karşımda ki duvara diktim gözlerimi. Ardından elimi kalbimin üstüne yerleştirip küçük bir fısıltıyla; "Siktir kendine gel batu." dedim.
Sonrasında elimi kalbimden çekip derin bir nefes verdim. Kendimi bu katta ki ezbere bildiğim banyo'ya attıktan sonra bakışlarımı aynaya çevirdim. Yanaklarımda ki pembelikleri görmemle yüzümü soğuk suyla yıkayıp bir süre öylece durdum.
Banyo'dan çıktıktan sonra kulağıma Demir'in kalın sesi ilişti. "Ne sıçtın be. İki saattir seni bekliyorum."
"Ne var anam ne var heh söyle." derken çoktan yanı başında dikilmeye başlamıştım.
"Buralarda bir kafe garson ve kasiyer aranıyormuş. Sence nasıl?" dediğinde bir süre düşündüm. Ardından Demir'e bakıp cevap verdim. "Bana uyar."
"Emin misin?" diyerek sorusunu bana yönelttiğinde yavaşça başımı salladım onaylarca. "Kasiyerliği bana bırakırsan daha iyi olur." dedim ve hafifçe sırıttım.
Anladığını belirtircesine kafasını salladıktan sonra hazırlanmak adına ayaklandı. Bende ona ayak uydurarak hazırlanmaya odama çıktım.
......
"Hadisene oğlum! biz gidemeden eleman bulucaklar senin yüzden."
"Ne bağırıyorsun be koca dana. Sanki boşu boşuna uğraşıyorum burada." dedim ve kısa bir süre sonra devam ettim. "Hem sen ne diye bana bağırıyorsun apartmanda."
Gözlerini kapatıp başını sabır dilercesine oynattıktan sonra dudaklarını araladı ve "Boş iş yapma Batu zaten on kere kontrol ettin diyorum." dedi net bir dille ardından adımlarını merdivenlere doğru ilerletti.
Demir'in adım seslerini dinlerken bir süre durdum ve sadece kapıyı izlemeye başladım. "Acaba Ömer haklı mıydı?"
"Ne konuda?" kulağıma ulaşan sesle hafifçe yerimde sıçradım. Ardından merdivenlerin ucunda durmuş beni izleyen Demir'e çevirdim bakışlarımı.
"Ya Demir ben kombiyi kapatmış mıydım?" diyerek aklıma gelen ilk soruyu sordum. Demir bir süre bana 'mal mısın?' bakışlarını yolladıktan sonra dudaklarını aralayıp beni cevapladı.
"Batu kes sesini."
Kaşlarımı çatıp ona bakamaya devam ettiğimde gözlerini devirip merdivenlerden inmeye başladı. Peşin sıra bende arkasından ilerlerken konuştum. "Bak bir kere kesersem hiç konuşmam."
"Bak buna hiç inanmıyorum." dedi ve bakışlarını kısa bir süre bana çevirip sinsice sırıttı.
"Nedenmiş o?" diyerek sorumu ona yönelttiğimdeyse bakışlarını geri önüne çevirip sesinin kulaklarıma ilişmesini sağladı.
"Çünkü sendeki çene kimsede yok."
"HAHAHAHA HA! dikkat ettiysen kısa bir süre nefes aldım gülerken, şakan çok komikti ve nefesim kesildi." dedim ve gözlerimi devirip kısık bir sesle devam ettim. "keşke duymamış olsaydım."
Demir apartmanın kapısını açıp benim geçmem için yol verdiğinde şaşkınlıkla ona baktım. "Nezaketlik ve siz... ııı şey pek yakışmadı ama neyse." dedim ve hafifçe kahkaha atıp ilerledim. İlerlerken kapının bana yaklaştığını fark etmemle panik olup öne doğru kaçıştım ve bir kaç merdiven indikten sonra arkama yani kapanmış kapının arkasından dalga geçercesine bana bakan Demir'e baktım.
O da kapanan kapıyı tekrardan açıp apartmandan çıktı. "Bugün ne diye benle uğraşıyorsun ki sen?" diyerek yakındığımda hiç ses etmedi düz bir şekilde önüne bakmaya devam etti.
.....
"Evet ömer evet kasier olarak işe giriyorum bunda şaşırılacak bir şey yok." dedim ne zamandır telefondan laf anlatmaya çalıştığım arkadaşıma ve devam ettim. "Yarın işe başlıyoruz."
"Başlıyoruz?"
"Demir de garson olarak girdi." diyerek sorusunu yanıtladım.
"Anladım ben anladım hadi yine iyisin iyi." diyerek benle dalga geçen Ömer her ne kadar görmüyor olsa da gözlerimi devirip etrafı kontrol ettim ve "Kes sesini Ömer." dedim.
"Tamam be. Sende tam Demir gibi konuştun kapatıyorum. Kapatmazsam yurttakiler beni kesicek." dedi sonlara doğru sesi iyice kısılan arkadaşımla vedalaştıktan sonra koltuğa biraz daha yayıldım.
"Ay çok yoruldum be." dedim gerilirken ardından kulağıma ulaşan sesle bakışlarımı o yöne çevirdim.
"Kimse sana o kadar yol geldikten sonra evi kesele demedi."
Omuz silkip koltuğa iyice uzandım. "Abartılıcak bir temizlik yapmadım bu küçük temizlikti." dedim.
"Sen ciddi misin? O zaman neden bana koltukları dahi kaldırtın lan!"
Göz kapaklarımı açık tutmaya çalışırken karşıdaki kotuğa yer etmiş bir yandan hala söylenirken bir yandan da televizyona bakan Demir'i izledim. Dudaklarının kımıldanışı ise en son gördüğüm manzara oldu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ᴼᵇˢᵉˢᶦᶠ ᴬˢᵏ
Roman pour AdolescentsBir obsesif kompulsif bozukluk hastasının aşk hikayesini konu alan bu hikaye'ye hoşgeldiniz bebeklerim.