4.Bölüm

2.7K 230 48
                                    

Merhaba yeni bölümü okumaya hazırmısınız? İnşallah beğenirsiniz.Geçen bölümde yaptığımız yorumlar için çok teşekkür ederim gerçekten çok mutlu oldum.Okuyucu sayımız giderek artıyor lütfen votelerinizi ve yorumlarınızı esirgemeyin.

Sevgili dostum Aykaya teşekkür etmeden geçemicem yardımları için ona çok teşekkür ediyorum.

Söylemeyi unuttum benim hakkımda aklınızda soru işareti varsa kim bu kız Türk mü Azerimi diye profilme bakabilirsiniz.
...

Bir anda kafamı kaldırınca hani filmlerde olurya melek iner gökyüzünden ışık saçarak ışıklar sanıyordu sanki gözlerinin içine bakıyordum ilk defa böyle dikkatli bakmıştım gözleri yeşildi Zümrüt gibi gözlerine dalıp gitmiştim saatlerce bakabilirdim şu an hiç bitmesin istiyordum Eldar bey konuşmaya başlayana kadar gözlerinde kaybolmuştum

"Merhaba Naz hanım" Hayatımda bu kadar güzel Merhaba diyen bir insana raslamamışım ta ki tamam sakinim neler oluyordu ki bana iyice kafayı yemeye başladım bir an önce kendimi toparlamalıydım

"Salam Eldar bey" o türkçe konuştukça bende azerice konuşuyordum iş inada binmişti bi kere

"Yanlış anlamazsanız size bir teklifte bulunmak istiyorum" Ne teklifi aklımdan birsürü şey geçmişti ne olabilirdiki

"Əlbəttə, deyin maraqlı gəldi"Azerice konuşmaya devam ediyordum ve durum gerçekten eğlendiriciydi

"Öncelikle Azerice konuşmayı bırakırsan sevinirim " Sinir olmuştu sanırım ve şu an çok tatlı duruyordu ne diyorum ben yine ya

"İndi Azərbaycanda deyilik mən azərbaycanca danışmaq istəyirəm məncə sizdə azərbaycanca danışmalısız" İnatçı biri olduğumu söylemişmiydim

"Tamam o zaman sen türkçe konuşmaya başladığında bende Azerice konuşucam anlaştık mı?" Anlaştık derecesine kafamı salladım konuşmasına devam etti

"Bu akşam benimle yemeğe gelirmisin sana teşekkür edemedim doğru dürüst" Kulaklarım doğrumu duydu acaba beni yemeğemi davet etti inanmıyorum ne demem gerekli aslında bencede teşekkür etmeli yani o gün taksime binmesine izin verdim değil mi bence kendimi ikna etmek için güzel bir neden

" Nə deyim bilmirəm ki sizcə səhv başa düşülməz? Axı siz bu otelin müdirisiz. " tedirgindim her ne kadar gitmek istesemde kim bu yakışıklı adamla yemeğe hayır diyebilirdiki şu an ne diyeceğimi bilmiyorum acaba kabul etsem yanlış mı olur aman nolacak ki

"İtiraz istemiyorum saat 7 de seni evinin önünden alırım akşam görüşürüz" Sanırım bu durumda benim diyeceğim tek şey var

"Evimin ünvanını hardan bilirsiz?" Şu an salaklığın kitabını yazıyordum sevgili yer kabuğu açılda en derinine gireyim Eldar Quliyev o oteller zincirinin varisi ve bu otelin genel müdürü insan kaynaklarını aramak kaç saniye sürebilirki

Bana bakıp gülümsedi telefonunu eline alıp kapıdan çıkıp gitti arkasında o müthiş parfüm kokusunu bırakarak bende kafamı masama vurdum ne kadar vursam yeterli değildi

...

Ne giymeliyim? Oh My God!!! Neler oluyor bana amerikan filminde değilim büyütlecek birşey değil sadece bir yemek abartılacak ne varki

Ben bunları söyledikten sonra Nisan çığlık attı tabletin hoparlörleri bozulacak diye korkmadım desem yalan olur

"Naz ne diyorsun sen ya o kadar yakışıklı bir adamla yemeğe gideceksin ve büyütlecek birşey yok diyorsun şakamı yapıyorsun"

Nisan diyorsak onun için imkansız diye birşey yoktur Eldar beyin resmini ona yollamadım yollamıyacaktım da zaten bunu bildiği için boş bir anıma dek getirip adını öğrenmişti bir dedektif gibi araştırıp internetten ne kadar fotoğrafı varsa bakmıştı

Görüntülü konuşuyorduk ben Nisan'a elbiselerimi gösteriyorum oda fikirlerini söylüyordu yaşasın teknoloji ve internet

Sonunda hazırlanabilmiştim üzeri lacivert alt kısmı beyaz olan çok şirin Nisanla birlikte aldığımız elbisede karar kıldık saçlarımı salınık bıraktım ayakkabı olarak lacivert platform topuk ayakkabılarımı giydim telefonum çaldı Nisan arıyor diğe düşündüm bilmediğim bir numaraydı açtım

"Gelmekten vazgeçtin sanırım ben aşağıdayım" Eldar bey di koşarak cama gittim çaktırmadan aşağıya baktım arabayı görünce az daha bayılıyordum simsiyah bir Porsche

...

Arabaya bindiğimde nedense bir heyecan geldi ellerim terlemeye başladı Eldar bey gülerek "Merhaba" derken oracıkta eriyebilirdim.

"Salam" dediğimde ise kahkaha atarak

"Çok inatcısınız küçük hanım ama ben seninle türkçe konuşmak istiyorum " o bunları söylerken seni kıracağıma kafamı kırayım dedim tabiki içimden ve daha fazla bu oyunu uzatmamaya karar verdim.

"Peki istediğiniz gibi olsun" ben bunları söylerken oda zafer kazanmışcasına gülüyordu

...

Çok şık bir restorantın önünde durmuştuk aradan iner inmez Vale yanımıza gelip Eldar beye hoşgeldin diyip anahtarı aldı.

İçeriye girdiğimizde görevli hemen cam kenarında bir masaya götürdü Hazar denizinin muhteşem manzarasıyla başbaşaydık garson gelip menüleri verdi.Menüyü açıp baktığımda küçük çaplı bir şok yaşadım ama ortama bakarsak az bile Eldar bey bana bakıp

"Aslında menüye gerek yoktu ben önceden ayarlamıştım Azerbaycan'a yeni geldiğine göre bizim yemeklerimizi tatmalısın buranın yemekleri çok güzeldir"

Eldar beyin böyle söylemesi çok hoşuma gitmişti nedense kendimi özel hissetmiştim

"Tabi siz nasıl isterseniz bende Azeri yemeklerini yemek istiyordum" Ben bunları söyledikten sonra garson gelip menüleri aldı sadece içecek siparişi verdik.Garson gittikten sonra Eldar bey konuşmaya başladı.

"Naz seninle bir anlaşma yapalım mı" Merakla tabi dedim

"Bana siz demezsen sevinirim rahat ol sadece ikimiz varız resmiyete gerek yok" Siz değil sen nasıl diyebilirim ki bilmiyorum doğru olur mu onu bile bilmiyorum.

"O zaman sana bir şey sormak istiyorum" Kendime inanamıyorum hemen gayriresmi konuşmaya başladım ne yapıyorum ben daha doğrusu ne yapıyor bu adam bana söylediklerine hayır diyemiyorum

"Tabiki sorabilirsin" Tam zamanı merakını giderebilirim

"O gün havalimanında nereye yetişiyordunuz"Sanki bu soruyu sorucağımı anlamış gibi gülerek cevap verdi

"Sen sormasan zaten söyleyecektim bu gün bana yaptığın yardım için teşekkür etmek için seni yemeğe davet ettim"Sanırım hayatını kurtardım öyle düşünmeye başladım

"O gün Amerikadan dönmüştüm şirketin yönetim kurulu toplantısı varmış ve bana kimse birsey söylemedi sadık bir çalışanımız olmasa şu anda otelin genel müdürü olamazdım" Böyle söylemesi dahada merakımı arttırmıştı

"Size neden söylemediler yani sana"Ne diyorum ben ya

"Babam bana haber vermesi için sekreterine söylemiş sevgili kuzenimde onu kafalamış yani son anda haberim oldu ve yetişmemde bir mucizeydi o gün geldiğinden kimsenin haberi olmadığı için

arabada yollamamışlardı sana tekrar teşekkür etmek istiyorum başka biri olsa taksiye binmeme izin vermezdi"Kendimi bir süper kahraman gibi hissettim ve gülümsedim

O gün taksiye binmesine izin vermeseydim toplantıya yetişmezdi otelin genel müdürü olamazdı ve tekrar karşılaşmazdık bu neydi?

Kader mi?

Bir bölümün daha sonu umarım beğenmişsinizdir

Sizleri seviyorum ♡

Yorumlarınız benim için çok önemli lütfen yorumlarınızı esirgemeyin olumlu olumsuz yorumlarınızı bekliyorum.

Sən Mənimsən(Sen Benimsin)TamamlandıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin