eleven

603 77 30
                                    

"Siz gerçekten kafayı yemişsiniz." Karşımdaki ikiliyi haklamaya çalışırken yüzlerindeki ifade beni daha da zor duruma sokuyordu. Saç tellerini ellerimde hayal ederken, bunu gerçekleştirmemek için kendimi zorluyordum.

"Henüz değil." Umursamaz bir şekilde tırnaklarını inceleyen Jennie, gözlerimi devirmeme sebep oldu.

"Peki ya sana ne demeli?" Hemen sağ tarafımda kalan Mina'ya döndüm.

"Diziler için seçmelere katılmalısın." Hiçbir şeyden haberi olmadığını sandığım arkadaşım aslında işin içindeydi. Kısacası dün oscarlık bir performans sergilemişti.

"Neden olmasın?" Mina bana sırıtırken ben ise ona birkaç kötü bakış atmakla yetindim.

"Zaten istediğiniz gibi olmadı." Sandalyemde daha da geriye yaslanırken yüz ifadeleri değişmişti. Bu değişim fazlasıyla hoşuma gitmişti.

"Yoksa daha ileriye mi gittiniz?" Jennie inanamaz bir şekilde sordu.

"Dudaklarınız birbirine değmedi mi?" Mina, Jennie'nin hemen ardından dudaklarını hüzünle büzerek konuştu.

"Tüh ya."

Karşımdaki ikiliye dik dik bakmaya başladım. Kafalarının içindeki düşünceleri asla kaldıramayacaktım.

"Sizi aptallar, anahtarı kapıda bırakıp gitmişsiniz. Orada en fazla beş dakika beraber kaldık." Kollarımı birbirine bağlarken, garsonun önümüze koyduğu soğuk kahvelere göz ucuyla baktım.

"Ayrıca kahveye bu kadar para verdiğimize inanamıyorum."

Jennie söylediklerime katılmadığını belirterek kafasını iki yana salladı. "Burdaki erkekleri kesmek için bu para az bile."

Bugün hafta sonuydu ve Jen'in fikriyle bir kafede buluşmaya karar vermiştik. Israrla bu kafeye gelmek istemişti çünkü buraya sürekli gelen bir çocuğu kesmeyi hobi hâline getirmişti.

"Neden sadece önündeki kahveye ve karşısındaki arkadaşına bakıyor?" hafiften yanaklarını şişirmişti. Bu haliyle fazlasıyla sevimli görünüyordu.

"Hemen yan masalarındaki çocuklar da tatlıymış." Mina ve Jennie'nin tam karşısında oturduğum için bahsettikleri çocukları göremiyordum. Kafamı çevirip bakmam da absürt olacağı için cebimdeki telefonu çıkarıp oyalanmaya başladım.

"Kimi keseceğime karar veremiyorum." Mina pipeti ağzına götürmeden önce konuştu.

"Siz ikiniz birbirinize kötü örnek oluyorsunuz." Kafamı onaylamaz anlamda sallayıp, rastgele bir oyun açtım.

***

"Şu ikisine bakın!" Jennie, ben oyunumu açtıktan yarım saat sonra acil bir durum olduğunu belirterek kafeden ayrılmamıza sebep olmuştu. Daha sonrasında ise başka bir kafeye geçmiştik.

Yol üstünde üç tane güneş gözlüğü almıştı. Neden aldığını o an anlayamamıştım. Fakat şu an sebebi gözler önündeydi.

Gizli bir görevimiz vardı: Taehyung ve Yoora'yı izlemek.

"Biraz daha Taehyung'a yaklaşmaya çalışırsa kafasına yoldan taş toplayıp atacağım." Elindeki menüyü yüzüne siper ettiğinde tanınmayacağını sanmıştı. Yaklaşık beş dakikadır bu haldeydi ve başından beri aynı sayfa açıktı. Bu yüzden de sipariş almayı bekleyen garson uzaktan kötü bakışlar atıyordu.

Mina ve ben ise gözümüzdeki güneş gözlükleriyle sadece izliyorduk. Sadece.

Dürüst olmak gerekirse bu görüntü içimde garip fırtınaların oluşmasına sebep olmuştu. Bu fırtınalar hissedilmeyecek gibi değildi. Ancak çok da kuvvetli değildi.

Anlamlandırmayı beceremediğim bir histi bu. Yoksa ben kıskanmış mıydım? Hayır, neden kıskanayım ki? Sonuçta Taehyung ile aramda hiçbir şey olmamıştı ve ona bir şeyler hissetmem saçma olurdu.

"Neden başını iki yana sallayıp duruyorsun? Dikkat çekiyoruz sayende!" Jennie sessizce beni azarlamıştı. Anlamsızca ona baktığımda hâlâ menüyle iç içe olduğunu gördüm.

"Benim sayemde mi? Kaç dakikadır elindeki menüye bakıyorsun." Alayla sorduğumda cevap olarak sadece omuzlarını silkmişti.

Bakışlarım biraz uzağımızda olan ikiliye döndü. Neden karşı karşıya değil de yan yana oturmuşlardı ki?

Yüzlerindeki gülümseme eğlendiklerini anlatmaya yetiyordu. Bu görüntü sessizce bir iç çekmeme sebep oldu.

Yanımıza gelen garsonla dikkatim o taraftan ayrılmıştı. Başımızda dikilen garson, onu fark etmemiş olan Jennie'ye kısa süren garip bakışlar attıktan sonra konuşmaya başladı.

"Siparişinizi alabilir miyim?"

Jennie elindeki menü yerine uzaklara bakmaya son vermişti. Garsona zoraki gülümseye çalıştı.

"Biz üç tane ice latte alalım." Menüyü istemeyerek garsona uzattığı ortadayken konuştu.

Garson yanımızdan ayrılır ayrılmaz, Jennie çantasını eline almış ve içinden bir kitap almıştı. Az önceki menünün yerini bu sefer kitap almıştı.

"Keşke bunu daha önce yapsaydın. Yirmi dakika önce falan." Mina Jennie'ye söylenmeye başlamıştı.

İkisi minik bir atışmaya girerken ben ise onları izliyordum. Gördüğüm şeyle kaşlarım çatılmıştı. Taehyung, kolunu Yoora'nın omzuna mı atmıştı?

Ne zaman ısırmaya başladığımı hiçbir şekilde bilmediğim dudağımı yeni fark etmiştim. Sanırım kendime itiraf etmekten korktuğum hislere sahiptim. Yoksa içimdeki bu duygunun başka bir anlamının olması imkansızdı.

Şu an yüz ifadem hakkında fikrim yoktu fakat odağımdaki insanların tam tersi olduğuna emindim.

"Teşekkür ederiz." Mina'nın sesini duymamla siparişlerimizin geldiğini anlamıştım ama yine de bakışlarım hâlâ aynı yerdeydi.

"Biri bana yanlış gördüğümü söylesin." Jennie'nin bu kadar geç fark etmiş olması beni şaşırtmıştı. Sesi her an oraya gidip ikisine de saldıracakmış gibiydi.

"Maalesef doğru görüyorsun." Bu sefer konuşan Mina'ydı.

Üçümüz de aynı yere kötü bakışlar atarken birisi bizi fark etmişti.

Yoora, gözlerini Taehyung'dan saatler sonra çekmeyi başarmış ve etrafına bakmıştı. Şansa bak ki ilk baktığı taraf bizim masamızın bulunduğu taraftı.

Yüzündeki gülümseme solarken bize bakmaya devam ediyordu. Bunu fark eden Taehyung da bize doğru bakmaya başlayınca başımı hemen yanımdaki ikiliye çevirdim.

Gözümüzde güneş gözlüğü olduğu için nereye baktığımız belli olmuyordu, yani ben öyle sanıyordum.

Eğer güneş gözlüğünü takan tek ben olmasaydım gizli görevimizin içine etmeyebilirdik.

Bu kitabı bitirmek istiyorum ama olmuyor. Bu ay biraz yoğundum ama kitaba bölüm atamayacak kadar değildi.

Açıkçası içimden pek yazma isteği gelmiyor. Hem ilham gelmediği için hem de vote ve yorum sayısının bu kadar az olmasından dolayı.

Her neyseee, ilham geldiğine göre yb hızlı gelebilir♡

no love𒆜vsooHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin