"Yok artık! şaka mı bu 7 aydır deli gibi peşinden koştuğumuz seri katil diye aradığımız bu mu?" "Bunun cidden DK85 diye aradığımız katil olduğuna eminmiyiz bildiğiniz melek bu , böyle bir güzellik nasıl katil olur?" Masanın ortasındaki kağıda şaşkınlıkla bakan 5 polis de çok şaşkındı "ne saçmalıyorsun jj ,melek dediğin adam 7 ayda tek başına 77 cinayet işledi!" Bir tanesi hariç evet o da şaşkındı fakat böyle melek yüzlü şeytanları çok kez görmüştü.
"kendinize gelin bu adamın resimlerini her yere herkese dağıtın daha fazla serbest kalmamalı" jj dediği takım arkadaşıydı 5 erli takimlar halinde vakalara bakarlardi zhan da takimin lideriydi bugüne kadar çözemediği bir dava olmamıştı DK85 vakası hariç o bir istisnaydı.
DK85 bu davayı size biraz anlatayım;
7 ay önce gece 01.30 sularında bir adam cinayeti ihbarını aldık kurban ünlü bir otelin işletmecisiydi ceseti incelediğimiz de bırakılan tek iz tam dudağının altına kazınmış olan "DK85" yazılıydı ilk bir ay günde bir ya da iki vaka oluyordu sonradan günlük vaka sayıları bazen 7, 8 bazense 0 sanki katil ruh haline göre cinayet işliyor gibiydi öldürdüğü insanların hiçbiriyle bağlantı kuramıyorduk, bağlantılı olan tek şey dudaklarının altına kazınmış olan yazıydı. Neydi bu kana susamışlık Bunun adı sadece cinayet olamazdı bu bir katliamdı ,nasıl bir psikopat böyle bir şeyi yapabilirdi 7 ayda elimize geçen tek şey bir fotoğraf, onu da büronun ana bilgiseyarına kendisi göndermişti resmen bizimle dalga geçiyordu."Zhan resimler çoğaltılıp şehrin her yerine dağıtıldı, altına da istediğin gibi senin numaran ve ismin basıldı" konuşan jj'di her ne kadar şaka da yapsa işin ciddiyetinin farkındaydı "zhan bu çok riskli neden kendi numaranı bastırdın üstelik adında basıldı dağıtılan kağıtların üzerine" zhan bu vakayı aklına koymustu uyurken, uyanırken, yemek yerken her saniye bir tek "DK85" bu isim vardi aklında insanları bu şekilde katleden kişiyi bir an önce bulup kendi elleriyle öldürecekti buna yemin etmişti..
Bazen 24 saatini büroda geçirirdi bugün öyle olmamıştı saat 23.15 'de bürodan ayrıldı dışarıda herhangi bir restorana oturup yemek yedi daha sonra da her zaman gittiği bara gidip bir masaya oturdu aklında her zamanki gibi "DK85" ismi vardı. Bugün de çok yorulmuştu ,onu yoran oradan oraya koşuşturmak değildi sürekli aynı ismi düşünüp bir sonuca varamamasıydı.
Derin düşüncelere dalmişken omzuna bir elin dokunmasıyla irkildi..
Dağıtılan afiş:)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
85. Cinayet
FanfictionYaklaştı "Zhan zaaf nedir bilirmisin?" Kendisine doğrultulmuş olan namluya dayadı kalbini, silahı tutan titreyen ellere bakarak gülümsedi.. "işte zaaf budur, ve ne yazık ki senin zaafın da benim.."