Bölüm Şarkısı: Can Ozan-Sar Bu Şehri
Veya Ella Martine- Chosen One
31 Aralık 1997
Yürüme çabalarım acınacak şekildeydi. Başıma aldığım darbe beynime zarar vermişti ve hareket yetkilerimin %78'ini kaybetmiştim. Dora bana yardımcı oluyordu her şey için. Bir de Malfoy- o çok saçma davranıyordu. Benim yanımda olmaya çalışıyordu ama bunun nedenini anlamlandıramıyordum. Bazen saçma bir düşünceye kapılıp beni sevdiğine inanıyordum. Ama bu sadece iç sesimin kahkaha atmasına neden oluyordu. O Draco Malfoy'du, buzdan bir kalbi vardı ve sevmenin ne demek olduğunu bilmezdi.
Kollarımın daha fazla tutunamayacağını hissedip bedenimi yere bırakınca ağzımdan bir hıçkırık kaçırdım. Canım acıdığı için ağlamıyordum, bir daha ya yürüyemezsem diye ağlıyordum. Bu acı verici bir duyguydu. Bu kimsenin başına gelmemesi gereken bir şeydi.
“Güzelim iyi misin?”
Endişeyle bana doğru koşan Malfoy'u görünce daha şiddetli ağlamaya başladım. Omuzlarım sarsılıyordu ve ben kendimi durduramıyordum.
“SİKTİR GİT MALFOY! BIRAK BENİ!”
Onun da gözlerinin dolduğunu az çok anlayabiliyordum. Ama o, her ne kadar yalvarsam da gitmedi. Dora yavaş adımlarla odadan çıktı. Draco Malfoy ise yaklaşıp benim karşıma oturdu. Dakikalarca benim sakinleşmemi bekledi. Ama o bir suçluydu, bizi neden yalnız bırakıyorlardı?
“Biraz daha iyi misin?”
Konuşmadım. Konuşursam eğer kendime hakaret etmiş olurdum. Sırtımı döndüm ona. Dönmek zorunda olduğumu düşündüm. Hissediyordum. Ben komaya girmeden önce, kalbimin onun için attığını hissediyordum. Ama bir daha nasıl onun için atabilirdi ki kalbim? Ben bir daha nasıl öğrenebilirdim ki onu sevmeyi? Beni canımdan edecekken neden sevecektim ki onu?
“Sen bana iki kere sevmeyi öğrettin Iris. Sana yalvarırım. Bana tekrar sevmeyi öğret, tekrar benim sarı saçlı meleğim ol...”
Sanki yarım kalmış bir sayfa gibiydi. Derin bir nefes verdim ve arkamı dönüp gözlerinin içine bakmaya başladım. Büyük bir pişmanlık vardı gözlerinde... Hatırlamıyordum. Ama emindim ki benim başımı çarpmamın sorumlularından biri oydu. Dolaylı yoldan ya da doğrudan. Kendisi unutturmuştu bana kendini. Bunun vicdanı da zordu eminim ki. Dora'nın bütün gün işleri olduğu için çalışmalarımızı geçe bırakmıştık. Saate baktım. 11.59. Daha sonra onun solgun yüzünü incelemeye başladım. Onu affetmek ne kadar doğruydu bir fikrim yoktu. Belki beni tekrar öldürmek isteyecekti, bilmiyordum. Evet ben hastaydım ve bazı şeyleri unutuyordum ama o unuttuğum kişilere karşı hep bir sıcaklık hissediyordum. Ve kalbim, Draco Malfoy'un önemli biri olduğunu anımsatıyordu bana. Zorlukla konuşmaya başladım.
“Sen Draco Malfoy, sana öğrettiğim, kalbinin buzlarını eriten sevgi adlı duyguyu, benim kalbimin buzlarını eritmek için kullanır mısın?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Buzdan Kalpler
Fanfiction"Söylemiştim sana. Kalpleri buzdan olan insanlar sevgi nedir bilmezler. Onların tek bildiği şey emirleri yerine getirmektir" Bana, kazanmanın aslında kaybetmek olduğunu öğretmişlerdi. Ben artık biliyordum ki barış bayrağının beyaz renk olmasının bir...