Buzdan Kalpler

Beş

"Merhaba"

Genç kız garipseyerek karşısındaki oğlana baktı. Okulda pek arkadaşı yoktu ve ona selam veren insanlarda çok olmazdı.

"Merhaba"

Bu sarışın oğlan gözüne yakışıklı gelmişti fakat diğer herkes gibi yapacaktı. Önce ona iyi davranacaktı daha sonra ise ondan sıkılıp konuşmayı kesecekti.

"Ben Malfoy, Draco Malfoy"

Kız derin bir nefes verdi.

"Iris Pride"

✧

"Iris son bir haftadır hiç konuşmuyorsun"

Sadece yemeğimle ilgileniyordum. Hata mı yapmıştım acaba? Onun kalbini çok mu kırmıştım? Çok mu yakmıştım canını?

"Büyükannem biraz canımı sıktı, sorun yok"

Harry'nin gözlerine bakmıyordum. Ondan başka kimsenin gözlerine bakmıyordum. Ona aşık mıydım? Kendim de bilmiyordum. Aşk ve hoşlanmak farklı şeylerdi. Hoşlandığınız kişi için canınızı vermezdiniz fakat aşık olduğunuz kişi için her şeyinizi verirdiniz. Ve ben Draco Malfoy için her şeyimi vermeye hazırdım.

Tabağımı önümden ittirdim ve masadan kalktım. Yanlız kalmaya ihtiyacım vardı. Kendi ruhumu dinlemeye ihtiyacım vardı.

"Derse kadar gelirim. Beni merak etme"

Harry iyi bir insandı. Sırf bana kötü davrandığı için 5 yıllık arkadaşları ile konuşmuyordu. Fakat bu kadar değeri hakediyor muydum? Bilmiyorum.

Kullanılmayan kızlar tuvaletine geldiğimde, duvarın dibine oturdum. Pek hijyenik değildi fakat temizleme büyüleri vardı. Gözlerimi kapadım. Derin derin nefesler alırken gelen bağırma sesi ürkmeme neden olmuştu.

"Merhaba!"

Bir hayalet? Fakat en çok ses çıkaranlardandı.

"Merhaba"

Bitkin çıkmıştı sesim. Başımı tekrar yere eğdim. Hayat enerjim yavaş yavaş yok oluyordu.

"Sen şu sarışın oğlana benziyorsun. O da erkekler tuvaletinde yapıyor senin yaptıklarını. Çok üzgün, sürekli bir kızın adını sayıklıyor. Sanırım Iris'ti"

Gözlerim hüzünle açıldı. Birkaç damla yaş gömleğimi ıslattı.

"Gerçekten mi? Yani o da benim gibi böyle ağlıyor mu?"

Bana acı bir gülümsemeyle baktı. Bir hayaletle konuşmak garip duyguydu ama onun nasıl olduğunu öğrenmem gerekliydi.

"O senden daha kötü durumdaydı"

Hızla ayağa kalktım. Tuvaletten çıkarken göz yaşlarıma engel olamıyordum. Onu kırmıştım. Yaşadığımız hiçbir şeyi hatırlamayarak kırmıştım. Ne yapacağımı, nereye gideceğimi hiçbir şeyi bilmiyordum. Harry'nin verdiği harita geldi aklıma. Çantamdan çıkardım haritayı.