Dört

391 35 140
                                        


Draco Malfoy'dan;

6 Eylül 1995 Sabahı

Çok fazla sinirlerim bozuktu. Bahçeden içeriye gergin gergin yürürken karşıdan gelen Iris dikkatimi çekmişti. Ona hiçbir şey dememeye karar verdim. Ona karşı bir anda iyi davranmaya başlayamazdım.

“Hayrola Malfoy? Sabah sabah ne oldu?”

Yüzünde benim ona istemeden gönderdiğim aptalca bir gülümseme vardı. Alayla bakıyordu bana.

“Seninle uğraşmayacağım Pride”

Çünkü seni seviyorum... Derin bir nefes verdi. Onu arkamda bırakmıştım. Canım yanıyordu. Yapmak zorunda olduğum şeyler yüzünden canım yanıyordu.

“Beni hafife alma Malfoy. Ben senin tahmin ettiğin kimsesiz kızlara benzemem

Yanından hızlıca uzaklaşmıştım. Kendimi erkekler tuvaletine attığımda gözyaşlarıma ve hıçkırıklarıma engel olamadım.

“Özür dilerim, özür dilerim, özür dilerim...”

İmperius laneti kötü bir lanetti. Tabi sizin üstünüzde uygulanınca dünyanın en kötü laneti oluyordu size göre. Benim içinde dünyanın en kötü lanetiydi. Iris Eve Pride'ı tanıyordum uzun zamandır. Onu gözlemliyordum. Ona olan duygularımı saklamakta zorluk çekiyordum bazen. Sonra babam geldi ve o sözleri fısıldadı bedenime.

İmperius

Bedenim uzunca bir süre onun kontrolü altında kaldı. Sevdiğim, aşık olduğum kızı metrelerce yüksekten aşağı atarken ruhum acıyla haykırıyordu. O gün korkuyu iliklerime kadar hissetmiştim. Ben o gün ilk defa annemden başka birinin ölmesinden korkmuştum. Eğer Iris ölseydi kendimi affetmezdim. Tuvalette duyduğum ses ile toparlandım ve asamı elime aldım. O adam, hayatımı batıran adam bana doğru yürürken sinirliydi.

“ONA AŞIK OLAMAZSIN!”

Boğazımı sıkıyordu ve nefes almakta zorlanıyordum. Zorlukla konuştum.

“B-baba b-bırak”

Daha sert sıkmaya başladı. Öleceğimi düşünmeye başlamıştım.

“O kız bizim için önemli Draco! Onu kullanmak zorundasın! O kıza aşık olamazsın! ONU BANA KARŞI KORUYAMAZSIN!”

Sinirle yok olduğunda boğazımı tutarak yere çöktüm. Iris Eve Pride'a aşık olmam yasaktı. Bunun sonucunda ya o ölecekti ya da ben ölecektim...

Üçüncü Bölümün Devamı

“Iris iyi misin?”

Bu sorunun cevabını ruhum bile bilmezken Harry'ye nasıl cevap verecektim ki?

“Sadece biraz dinlenmeye ihtiyacım var. İyi geceler”

Başka bir şey söylemeden hızla odama çıktım. Ginny gelmemişti bu yüzden rahattım. Pijamalarımı giyip kendimi hızla yatağıma attım. Ruhum yorgundu, bedenim halsizdi, kalbim acı doluydu. Bir şeyler zihnime hükmediyordu. Bazı şeylerin sanki daha önce de yaşandığını hissediyordum. Başka bir yandan ise bazı yabancıların bana tanıdık gelmesi şaşırtıcıydı. Sanki yıllarca Hogwarts'ta okumuş gibiydim. Bazı yerlerin bana hissettirdikleri ikinci kez oluyor gibiydi. Gözlerimi yorgunlukla kapadım. Odanın kapısının açıldığını duydum. Ginny olduğunu düşündüğüm için ne gözlerimi açmıştım ne de sesimi çıkarmıştım fakat sanırım gelen Ginny değildi.

Buzdan KalplerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin