"Bebeğim..." diyip Seokjin'in belini kavradı ve kendisine çekti Taehyung. Seokjin de kıkırdayıp kocasının omuzlarına ellerini koymaktan çekinmedi.
"Minik bebeğim... Güzel bebeğim... Aşkım..."
Taehyung, Seokjin'in boynunu öpüp derin bir nefes aldı. Sevgilisinin kokusunu içine çekince gülümsedi.
Seokjin kıkırdadığında Taehyung da güldü ve burnunu sevdiğinin boynuna sürtüp onla yüz yüze geldi.
"Niye gülüyorsun?" demesine rağmen kendi yüzünde de büyük, kare bir gülümseme vardı.
"Bu adamın, benim yanımda koca bir bebek olması hoşuma gidiyor sadece.
Sanki sen koca bir bebeksin ve ben de senin en sevdiğin oyuncağınım. Ve tek."
Seokjin son cümleyle kaşlarını çatıp dudağını büzdüğünde çok tatlı görünüyordu. Kendisine sorsanız, kızmıştı.
"Kıskanç..." diye gülümseyerek konuştu Taehyung.
"Kocamsın. Tabi ki de kıskanırım. Hakkım var bir kere." O sırada sol elini kaldırmış, yüzüğüne başparmağıyla dokunmuştu. "Bu bana o hakkı veriyor."
Taehyung bir elini Seokjin'in belinden çekip, onun sol elini tuttu. Narin ele hafif bir öpücük bırakırken, gözlerini bir saniye olsun Seokjin'in gözünden çekmiyordu.
"Sana o hakkı veren bu yüzük değil... Birbiri için atan kalplerimiz, güzelim..."
Seokjin gülümsediğinde gözlerinden bir parıltı geçti. Taehyung onun elini, başparmağıyla okşuyor ve aşık gözlerle Seokjin'e bakıyordu.
Seokjin, Taehyung'un omzundaki elini yanağına koymuş ve yeni çıkmaya başlayan sakalları eline batarken esmer teni okşamıştı.
"Seni seviyorum, Tae... Çok..."
Uzanıp ince dudakları kalın dudaklarıyla birleştirmiş ve kocasına küçük bir öpücük vermişti.
Ayrıldıklarında birbirine gülümseyen ikili, akşamın geri kalanında yemek yemiş ve o gün çok yoruldukları için erkenden yatmaya karar vermişlerdi.
Seokjin, Taehyung'un göğsünde yatıyor ve sevgilisinin göğsüne işaret parmağıyla daireler çiziyordu.
"Bugün işin nasıl geçti, bebeğim?"
"Güzeldi... Öğrencilerim baya arttı. Küçük atölyem, gittikçe büyüyor... Resimlerim de güzel satılıyor." Seokjin kıkırdadı. "Her şey güzel yani. Senin?"
"Hm... Benim normal işte. Polislik falan. Öyle."
Seokjin, Taehyung'un sesindeki farklılığı anlamıştı. Kaşlarını çatıp kafasını göğsünden kaldırdı ve aşık olduğu yüze baktı.
"Sorun ne...?"
Taehyung dudaklarını yalayıp omuz silkti.
"Bir sorun yok."
"Taehyung, anlat bebeğim."
Taehyung tekrar dudaklarını yalayıp biraz doğruldu ve sırtını yatak başlığına yasladı. Seokjin de beklemeden onun kucağına oturdu.
"Dinliyorum."
Taehyung'un elleri Seokjin'in belindeyken başparmakları da orayı okşuyordu. Seokjin ise ellerini kocasının göğsüne koymuştu.
"Bugün... Jungkook, eşinin hamile olduğunu söyledi."
"Ya... Öyle mi? Çok sevindim Yarin ve Jungkook'un adına."