Aya (ASKIDA)

BÖLÜM ON BİR: OKULA DÖNÜŞ PARTİSİ (İKİNCİ KISIM)

Herkese selam!!

Kurgunun bölümünü çok geç attığımın farkındayım ama arka planda çok şey olduğu için yoğundum ve bir türlü son 1600 kısımlık sahneyi düzenleyip bölümü bitiremedim.

Kurguyu çok severek okuyan birçok kişi var ama bir türlü yükselmiyor ve bu da Aya için yazma hevesimi kırmış durumda, bu yüzden bir süre diğer kurguma(EŞSİZ) yazacağım. Siz bölüm sınırını geçene kadar ben Aya için yeni bölümü yazmış olurum.

Bundan sonra en çok yorum yapanlara bölüm ithafı yapacağım.

Bölüm sınırımız: 80 oy ve 450 yorumdur.

Sınır geçilmeden kesinlikle bölüm atmayacağım.

Son olarak, bu bölümü libav8'e ithaf etmek istiyorum :) ❤️❤️

BÖLÜM ON BİR: OKULA DÖNÜŞ PARTİSİ

(İKİNCİ KISIM)

Carlie Hanson - Numb

Partiden otuz üç gün önce

21 Eylül Cuma, 20:00

Elinde buzlu ve kenarında ince bir dilim elma kondurulmuş iki yeşil kokteyl taşıyan Buğlem, bir dirseğini kapı koluna yaslayarak lavabonun kapısını açıp içeri girdi ve eğlenceli bir ses tonuyla, "Partide bensiz ölesiye sıkıldığını duydum," dedi.

Söylediğine başımı sağa sola sallayıp gülerek karşılık verirken yüzümü kuruladığım kâğıt havluyu oturaklı tuvaletin yanındaki metal çöp kutusuna attım. Gözlerimi yeniden ona çevirdiğimde kaşlarını yukarı kaldırmış, sorgulayan bir ifadeyle yüzüme baktığını gördüm. Kısa bir sessizliğin ardından, "Ne yani, ben yalan mı söylüyorum?" dedi gülerek ve onu doğrulamamı istermiş gibi gözlerimin içine baktı.

Sırtımı lavabonun kenarına yaslarken ona bakmaya devam ettim. Başımı sağa sola sallayarak, "Hayır, haklısın. Aslında eğlenmiyordum," dedim ama gülmemek için kendimi zor tutuyordum.

Buğlem en sonunda yaslandığı kapıyı dirseğiyle kapatıp bana doğru yürüdü ve sonra yanımdaki ikinci lavabonun kenarına benim gibi sırtını dayadı. "Bana sorarsan oyunun en eğlenceli kısmı Balamir'in üstündeki kostümü parçalarcasına çıkarıp bir kenara fırlatmasıydı."

"Evet, bence de," diyerek güldüm. "Barbaros'a twörk yapması gerekiyordu. İstemeyince de soyunmak zorunda kaldı." Yaptığı yorumun farkındalığıyla bir an için duraksadım ve sorgulayan bir ifadeyle yüzüne baktım. "Oyunu izlediğini bilmiyordum."

Eğlenceli bir sesle, "Tabii ki izliyordum. İki gözüm olduğuna bakma sen. Benim her yerde gözüm var," dediğinde, geçirdiğim panik ataktan sonra arkadaşlarımın karşısına vasat bir halde çıktığımı, sonra da aralarından neredeyse koşarak uzaklaşıp doğruca lavaboya yöneldiğimi görüp görmediğini sorgulamamla beni baş başa bıraktı. Bakışlarımı ondan uzaklaştırdım, havadar bir genişliğe sahip olan parlak siyah fayanslarla döşenmiş banyonun duvarlarına baktım. Fakat Buğlem'in gözleri hâlâ üzerimdeydi. "Hey. Bunları elimden almaya çalışmıyorsun bile," deyip içinde yeşil kokteyl bulunan kadehi bana doğru uzattığını gördüm. Konuyu değiştirmek istemiş gibiydi. "Partideki tüm içkileri denedim. En güzeli bu kokteyllerdi, inan bana. Yeşil elma likörü, limon suyu ve votka karışımın yapılmış bir şey ama ben içine rom da kattım. Resmen tadını uçurdu."