LOS(V)ER ' taegyu

you can go

(gidebilirsin)

Taehyun ve Beomgyu'nun buluşmasından sonra 2 hafta geçmişti. Yavaş yavaş çoğu malzeme toplanmıştı. Taehyun bütün bu 2 hafta boyunca Beom'un dediği herşeyi yapmıştı. Bu süre zarfında ondan hoşlanmaya başladığını fark etmişti ama Taehyun bunu ona belli etmiyordu. Çünkü o çok farklı dünyaların insanıydı. İnsan? Taehyun hala onun robot olup olmadığından emin bile değildi.

Taehyun sürekli sorgulamıştı. Bunlarla ne yapacaklar? Beomgyu ve Yeonjun bu işte tek değildi demek ki. Arkalarında kaç kişi var veya onlar kim?

O sırada Kai ve Soobin'in ilişkisi iyi bir boyuttaydı. Otele bile gitmişlerdi. Taehyun'un güvende olduklarından eminlerdi. Sadece kendi zamanlarına ihtiyaçları vardı. Onlarda süreyi iyi değerlendirip seviştikleri doğruydu. Fakat Soobin son bir kaç gündür Yeonjun'u düşünüyordu. Kai'nin hiçbir şeyden haberi olmaması Soobin'i üzüyordu da. Fakat olması gereken buydu.

Yine de bazen düşünüyordu. İki kişiye aşık olmak mümkün müydü? Ya da eskiyi unutmak ne zamandan beri bu kadar zordu?

Son görüntülü sohbet gecesi
4:23 sabaha doğru~

"Merhaba. Seni gördüğüme sevindim."

- Hmm bende. Evet bir bakalımmm. FN FAL istiyorum. Bu benim büyük bir hayalim Taehyun. Diğerlerinin yanında... Of bunu getirmek daha zor olacak.

"Bu da n-ne?"

- Kaliteli bir silah. İşimiz için gerekli dediğim gibi. Askeriye bize bir çok şeyi verdi ama bu... Onlarda var mıdır emin değilim. Bu yüzden bir şirketten alacağız.

( FNFAL - Fabrique Nationale d’Herstal tarafından üretilen en tehlikeli silah olarak bilinen FN FAL, 7.62x51mm standart NATO mermileri kullanmaktadır. Tam otomatik modda kullanılması pek tavsiye edilmese de Belçika üretimi bu silah tam otomatik modda dakikada 700 mermi ateşleyebilir. İlk kez 1953 yılında üretilmeye başlanan bu silahtan günümüze kadar 2 milyon adet üretildi.)

"Ben ne alakayım?"

- Sadece silahı teslim alacaksın. Elinde güvenli ellerde olmalı.

Yine öyle sırıtıyordu. Aklımda ki sorular fazlaydı. Daha fazla kapalı duramazdım.

"Biz neyiz?"

- Efendim?

"Benimle flört ediyorsun, umut veriyorsun. Fakat sonra hiçbir şey olmamış gibi malzeme soruyorsun."

- Ne olmak istiyorsun ki?

Bu soruyu sorduğuna inanamıyordum. O an ki gerginlik ile bilgisayarı yüzüne kapattım. Hemen aşağıya inip bir bardak su aldım..

"APTAL! O SİLAHI GÖTÜNE SOKACAĞIM."

- Şşht.

Yazarın anlatımı:

Arkasından sarılan soğuk eller ile irkildi Tae. Yavaşça bardağı masaya bıraktı.

"Ağlamak istiyorum."

Gözyaşları çoktan önünü kapatmıştı. Beomgyu onu kucağına alıp odasına geri götürdü. Yatırınca kendisi de yanına yattı. Yanağını okşayan Beom bir saniyeliğine duraksadı. Böyle olmamalıydı...

"Yine aynısını yapıyorsun. Haha.."

- Tae öyle de-

"Gidebilirsin. Silah iki gün sonra elinde olacaktır zaten. Sonra beni bırakıp gideceksin. Trajik."

- Ne saçmalıyorsun?

"Öp beni."

- N-ne?

"İlk ve son kez... Peki sen yapmazsan ben yapacağım."

Taehyun çoktan Beomgyu'nun üstüne çıkmıştı. Kiraz dudakları şimdiden yanıyordu. Beom üstündeki baskıyı hissettiği an gözlerini kapattı ve karşılık verdi. Taehyun her bir öpücükte daha da vahşice davranıyordu. Sonra bir anda durması ile Beomgyu ona bakakalmıştı. Taehyun son bir bakış atıp ona arkasını dönüp yattı.

"Gidebilirsin."

Bölüm sonu 💓 uzun bir fic olduğundan okul başlayınca 5 gün içerisinde bir yb atacağım ama bir bölüm çok daha uzun olacak ✨