LOS(V)ER ' taegyu

I wasn't going to play tonight

(bu gece oynamayacaktım)

Kai: Heyecandan gebereceğim. Sakın malca bir şey yapma.

"Onu sana söylemek lazım. Bir anda çocuğun dudağına yapışırsan ne yapacağız..."

Kai beni azarlamadan odadan tüydüm. Soobin ile buluşucaktık. Kai bana fotoğraflarını gösterdi. Aptal hepsini gizli gizli çekmişti. Ama yanlış yok... Soobin iyi çocuktu. Kai nasıl Soobin'in ona bakacağını düşünüyordu ki?

Kai odadan çıkınca hazır olduğunu anladım. Başımı çevirdiğimde kör olmayı diledim.

"Bu ne siktir."

Kai: Çok seksiyim değil mi? Onun dudağına yapışmama gerek kalmayacak. O bana gelir zaten.

Kai'nin giydiği:

"Lan oğlum sen manyak mısın?"

"ÇIKAR ŞUNU AMK GEÇ KALACAĞIZ!"

Kai: AYH tamam be. Çekemiyorsun sevdiğin olmadığı için hıh.

Bazen Kai'nin bu hallerine hiç anlam veremiyordum. Hatta bana neden arkadaş olduğumuzu sorgulatıyordu.

Saat 4, Bar

Kafeye gideceğiz sanmıştım ama Kai yine beni kandırmıştı. Soobin buraya gelmek istemiş. Kafede rahat olmayacağımızdan bahsetmiş. Bence tam tersi ama neyse...

Kai: SOOBİİİNN!!

Kai Soobin'e sıkıca sarılınca gülmemek için kendimi sıkmıştım.

Bunlar flört zamanında mıydı yoksa?

Soobin: Selam bebek. Ve ah Taehyun. Kai senden çok bahsetti.

"Kim bilir benim hakkımda neler dedi. Emin ol bahsettiğinin tam tersiyim."

Bana onaylarcasına göz kırptıktan sonra oturduk. Kai ben olmasam zaten gidip adamın kucağına oturacaktı. Şimdiden kendimi fazlalık gibi hissetmeye başlamıştım. Bu yüzden oyunun konusunu açmak için biraz daha bekledim.

"Şey Soobin aslında ben seninle bir konu hakkında konuşmak istiyordum. Teknolojiden iyi anlıyormuşsun. Bir oyun hakkında danışacaktım."

Soobin: Oh iltifatlar için teşekkür ederim. Tabii ki de yardım etmeye çalışırım.

"My Superstar GyuGyu hakkında.."

Soobin: Tae... Sessiz bir yere geçsek iyi olacak.

Soobin: Sen burada bekle miniğim 😉.

Bunların ne kadar vıcık vıcık bir ilişkisi var diye düşünürken ikimiz daha sesiz bir köşeye çekildik. Soobin etrafı yokladıktan sonra konuyu açtı.

Soobin: O oyun sende mi?

"Evet. Oynamaya başlayalı 1-2 ay olmuştur."

Soobin: Siktir. Az kaldı.

Bana endişeli gözlerle bakması hafif titrmeme sebep olurken konuşmaya devam ettim.

"Soobin daha açık konuş."

Soobin: Görüntülü sohbeti açmaya ne kadar yakınsın?

"4 seviye kalmıştır."

Soobin: Tamam o oyunu bir süre oynama. Sakın görüntülü sohbeti açma. Seviye atlamaktan kaçın. Bende bir şeyler bulmaya çalışacağım. Sana yardım edeceğim Taehyun.

Ona gülümseyerek onayladım.

Soobin: Fakat sana başka türlü ulaşmaya başlarsa bana haber ver.

"Tanrım. Neler oluyor?"

"Ne ulaşması?"

Soobin: Bak seni korkutmak istemiyorum ama ben onun eski kurbanlarından biriyim. Beni kendine doğru çekmeye çalıştı. Son anda kurtulmuştum. Sonra onu çok uzak yerlere yolladım ve yaklaşık 1 yıl internet veya elektriğin nadir olduğu bir kasabada kaldım. Herşey ondan kurtulmak içindi... Yeni bir kurban bulmasını bekledim. 1 yıl sonra geri döndüğümde artık onun için bir hiç olduğumu anladım. Eğer o gün içeri girseydim... Neler olurdu bilmem.

"Soobin. Çok teşekkür ederim. Bana bu kadar bilgiyi vermen... Bundan sonra birlikte çalışıyoruz değil mi?"

Soobin: Sadece senin için Tae. Yoksa o pisliği... Elimde olsa gebertirim. Belki de bu bir şanstır.

Kai'ye doğru geri döndük. Oyun hakkında konuştuğumuzu bilmiyordu sanırım çünkü ne konuştunuz dermişcesine bana bakıyordu. Telefonumu çıkardım ve ona mesaj attım.

'sonra söylerim.'

Soobin'e geri döndüğünde bu görüntüyü daha da izlemek istemedim ve eve gideceğimin sinyallerini verdim. Soobin Kai'ye işaret verip ben çıkışa doğru giderken kolumu tuttu.

Soobin: Kai'nin haberi olmasın lütfen. Bu işlere bulaşmasını istemem.

"Olur Soobin. Halledeceğim."

Oradan çıktıktan sonra eve doğru giderken sadece düşünüyordum. Ne yapacaktım? O şuan evde. O aslında var ama yok. Elektrik demişti Soobin. İlerde daha çok konuşacaktım elbet ama artık GyuGyu'ya olan son güvenim de gitmişti. Anlamalıydım o chat olaylarında bir şeyler olduğunu.

Bu gece oynamayacaktım.

Bölüm sonu 💓 sınır 6 oy.