Geniş bir hayalgücüm vardı. Ben 14 yaşındayken, 20 yaşındaki ablamla uyumadan önce konuştuklarımızı hâlâ hatırlıyordum.
"Abla, uyudun mu?"
"Hayır."
"Paralel evrenlere inanıyor musun?"
"Hayır."
"Ama ya varlarsa?"
"Yok öyle bir şey."
"Ama diyorum, ya varsa? Hatta o evrenlerden birindeki ülkelerden bir tanesi, silah yapma amacıyla yetimhanedeki çocuklar üzerinde deneyler yapıyorsa? Ah, ve o deneylerden kaçıp kurtulanlar da başka paralel evrenlere kaçmaya çalışırsa? Harika olmaz mıydı?!"
"Tanrım, neden bana daha zeki bir kardeş vermedin? Nereden duyuyorsun bunları geri zekalı?"
"Düzgün konuş benimle yoksa anneme söylerim seni. Hem duymadım, okudum. Güzel bir kitaptı."
"Yazarı kimmiş peki bu güzel(!) kitabın?"
"Çilekli süt diye biri."
"Juhyun, sen bir aptalsın. Git anneme de ki, anne ben aptalım. Tamam mı? Saçma sapan, yazar bile olmayan aptalların kitaplarını okuyacağına ders çalışırsan istediğin liseyi kazanırsın. Aklını başına al."
"...Peki sence uzaylılar var mıdır?"
"Sus artık."
"Cevap vermezsen susmam. Uzaylılar var mı yok mu cevap ver bana."
"Yok, oldu mu?"
"Olmadı. Uzaylılar var, yani olmalı. Madem uzayın sonu yok, nasıl sadece biz olabiliriz ki?"
Böyle düşünerek astronot olmuştum.
Fakat ben bile, başıma gelecekleri tahmin edemezdim.
•
Korka korka başlıyorum, hadi bakalım. Umarım elime yüzüme bulaştırmam.
Finali kafamda kurdum sayılır ama söyleyin bakalım, angst olsun mu olmasın mı? Ona göre kesinleştireceğim.
Wish You Back final yaptığında bölüm gelmeye başlayacak :) Beğeneceğinizi umuyorum, buraya kadar okuduğunuz için de teşekkürler.
Sizi seviyorum 💙