philosophy teacher

5; first touch

yazicak bir sey bulamadim duz yaziya ondan kisa ama ufak temaslarin basladigi yere geldik swnirim

•

onun dersine geldiğimizde teneffüste lavaboya gittim. giydiğim ince ve dar gömleğimi düzelttim. yüzüklerimi ve kolyemi kontrol edip gömleğimin bir düğmesini açtım. jeongin'i bilmiyordum ama ben normal bir yoldan gitmeyecektim. belaltı çalışacaktım ve emindim ki, fiziğimle onu etkileyecektim. iki akşam önce ona attığım fotoğrafı bana baktığında anımsayacaktı ve bugün giydiğim gömlek bakışlarına kolaylık sunacaktı.

lavabo aynasında kendimi süzmeyi bırakıp sınıfa ilerledim. yüzümde rahat bir gülümseme vardı. sigaradan hoşlanmadığını düşündüğüm için bu sabah duş almış ve dersi gelene kadar sigara içmemiştim.

sınıfa girdiğimde jeongin'i gördüm. en öndeki kızla konuşup yer değiştirmişti. bu çabası beni güldürmüştü. jeongin en yakın arkadaşımdı ama benim hakkımda en iyi bildiği şeylerden biri, istediğimi elde ettiğimdi. boşuna çabalıyordu ve farkındaydı ama bana kendimi haksız çıkartmaya çalışıyordu.

sınıfa girdiği anda yerime oturmuş ve bir elimle saçlarımı geriye atmıştım. bakışları sınıfta gezindi ve bende kısa bir an durakladı. bakışlarımı kaçırmak yerine gülümsedim. bu sefer bakışlarını kaçırıp kitaplarına bakan o olmuştu.

"jeongin size ders öncesi fotokopileri dağıtmış olmalı. hepsini sıranızda istiyorum. bugün soru çözeceğiz." herkes kağıtlarını masanın üzerine çıkartmıştı. fakat jeongin, benim sırama kağıt bırakmamıştı. bakışlarım ona döndüğünde bana bakıp gülümsemişti.

şu an itlik yapıyordu, kirli oynamaya başlıyordu ve bende ona uyacaktım. beni sorumsuz ve kağıtlarına sahip çıkamayan bir öğrenci olarak gösterme çabası boşa çıkacaktı. "bay hwang, jeongin görevini düzgün bir şekilde yerine getirmiyor. bana kağıt vermemiş."

jeongin bunu beklemediği için şaşırmıştı. hyunjin önce bana bakıp sonra jeongin'e döndü. "hayır, ben onun sırasına kağıdı bıraktım. sorumsuzca davranıp kaybetmiş olmalı."

"yalan söyleme yang. fotokopi dağıttığından haberim bile yoktu. üstelik teneffüste sınıfta değildim. masamda kağıt gören oldu mu?"

sınıftan olumsuz yanıt ve homurtular alınca tatmin olmuş bir şekilde jeongin'e döndüm. bir nefes verip önüne döndü. "jeongin bu doğru bir şey değil. eğer fotokopi dağıtmak zor geliyorsa ya da hazetmiyorsun diye bir arkadaşına kağıt vermeyeceksen bu görevi gerçekleştiremezsin. o zaman, bunu yapmak için başka bir gönüllü var mı?"

kimse elini kaldırmadan ayağa kalkıp gülümsedim. "ben yapabilirim. zaten sorumlu olarak ikimizi seçmiştiniz, jeongin yapamayacağına göre ben size yardımcı olabilirim."

gülümseyip onayladı ve teşekkür etti. yanına gidip testlerden alırken jeongin'e yan bir bakış atıp güldüm.

o kirli oynarsa, bende kirli oynardım ve bu sadece benim kazanma olasılığımı yükseltirdi.

//

"seungmin, ders bitiminde odama gel." başımla onayladım. kitaplarımı topladım ve son bir dakikada serbest kalmışken jeongin kendi yerine geçip, yani tam yan tarafımdaki yerine, bana döndü. "bu yaptığın haksızlıktı."

"seninkide haksızlıktı. ama böyle oynamaya devam et jeongin, benim için yolu açıyorsun." gülümsedim ve zil çalınca ayaklandım. lavaboya gittim ve üzerimi tekrar düzelttim. saçlarımı kontrol edip kendimi son bir kez süzdüm ve ardından hızlı adımlarla iki üst katta olan odasına çıktım. kapıyı çalıp sesini duyduğumda, içeri girmiştim.

sınıftakinin aksine, gömleğinin birkaç düğmesi açıktı ve eliyle saçlarını dağıtmıştı. hafifçe yutkundum. gerçekten her şeyiyle baştan çıkarıcıydı. bir şaheserdi.

hwang hyunjin bir sanattı.

ve ben bu sanat için her şeyi yapabilirdim.

"seungmin, şuradaki kitabı verebilir misin? üzerinde işaret var." masasına gidip bizim sınıfın isminin yazılı olduğu kitaba uzandım. fakat beni yavaş bulmuş olacaktı ki, bir anda onu arkamda hissettim ve bir elini belime koydu. göğsü, sırtımla temas etti ve kitaba eğilip aldı. nefesi kısaca boynumu yalayıp geçti. nefesimi sıkıca tutmuşken bana baktı. "biraz daha pratik olman gerek min-ah."

gülümseyip geri çekildiğinde yutkundum. bu ufacık teması, bir anda vücudumun alev almasını sağlamıştı. çıkarttığı fotokopileri alıp odadan çıkarken aklımda hala, belime koyduğu elinin baş parmağıyla belimi okşaması vardı. ve vücudum, elimdeki daha yeni çıkmış sıcak fotokopiler gibi yanıyordu.

•

seungmin cok fena asik olmus ama tek asik olan oymus gibi durmuyor hehe

skz ile kalin staa💘