4.Bölüm- red ve kabulleniş

1K 83 4
                                    


Son kalan irademle yanında hızla uzaklaşıp dudaklarımızın temas etmesini engellemiştim. Ayakta öylece dikilerek Bayezid'e bakarak, "b-bu söylediklerin çok fazla. Bu geceyi bence sonlandıralım." Sessizce yerinden kalkan Bayezid bir şey demeden evden çıktığında yere çökmüştüm.

Olayın etkisiyle nefeslerim sıklaştığında astım krizimden korkarak nefes egzersizi yapmaya başladım. Çevreme pek söylemeyi tercih etmesem de astım hastasıydım. 

Karışık aklımı ve at koşturan kalbimi durdurunca uyumaya karar vererek yatak odama geçtim. Yatağa uzandığımda tüm olasılıklar kendilerince kombinasyon yaparmış gibi kafamda eşleşmeye başlamışlardı. 

Ah Bayezid'in o gözleri yok muydu? Rahibeyi kiliseden çıkmaya ikna ederdi. 18 yaşımda Batı'ya karşı hissettiğim duygular ile Bayezid'e karşı hissettiklerimin yanında çölde kum tanesiydi. Bu demekti ki yıkımı da bir o kadar katlı ve acılı olurdu. 

Hayatım boyunca hiç zorlukla karşılaşmamıştım. Ne kadar rahatsız olsam da ayağım taşa değmeden büyümüştüm. Bazen bu koruma ve kolay hayat canımı sıkar ve olmayan sınırları zorlardım. En büyük yıkımım annem ve babamın zamansız ölümüydü. Bununla da yine tüm aile birlikte baş etmiştik. Ama eğer bir ilişkiye girersem tek başıma ilerlemem gerekecekti.

 Bir buçuk senedir ilk defa bu kadar özgür yaşarken üzerine yabancı birini sevmek ve aşk çok ürkütücü görünüyordu. 

Altı erkek ve onların çapkınlıklarını duyarak büyüyüp üzerine ilk hoşlandığımdan da darbe yiyince iyice kendimi aşk işlerinden uzak tutmuştum. Ailenin yeni jenerasyonunda büyük kuzenim Ahmet abi hariç kimse eve elinden bir kız tutup seviyorum diye getirmemişti. Ahmet abim ile sevgilisi Ezgi ablanın ilişkisi de dedem yüzünden bitmişti. Kısaca ailede kendi jenerasyonumda başarılı ilişki yoktu. 

Hem şimdi Bayezid'e tamam, bende kalbimi at koşturan birtakım duygular hissediyorum desem sürekli hayatıma karışan ailemden sıkılmayacak mıydı? Ya kuzenlerim hele abimler! Ailem ne kadar açık fikirli olsa da kızlarının ilişkisi olduğunu öğrendiklerinde katliam kaçınılmaz olabilirdi. 

Birde aklıma mümkün mertebe getirmemeye çalıştığım dayım vardı. Kısaca benim ile birlikte olmak ailem ile yüz göz olmaktı ki bunu çok az insan kaldırabilirdi.

Sabah çalan telefonum ile gözlerimi zorla açabilmiştim. Tan doğarken anca uyuyabilmiştim. Çalan telefonda gördüğüm isim ile elim ayağım dolaşırken hemen aramayı açtım. "Bayezid?"

"Uyuyor musun hala?" telefonu uzaklaştırıp saate baktığımda 12.00 yazısını gördüm. 

"Şey çok geç uyudum da." 

Karşıdan gelen kahkaha ile, "iyi bari tek uyku tutmayan ben değilmişim." 

"Öyle." 

"O zaman hemen hazırlan çünkü seni branca götüreceğim." Şaşkınca dün akşam hiç yaşanmamış davranmasına şaşırmıştım. Cevap vermediğimi anlayınca devam etti.

"İlk redde senden vazgeçeceğimi mi sandın yoksa?" 

Doğrucu davut gibi, "evet" dedim. 

"İlk defa böyle hissettiğimi dün gece söylemiştim ve kanımın son damlasına kadar savaşmaya hazırım, hadi kapatıyorum yarım saate gelirim." Kapanan telefona bakarken şokla yarım saat dediği için koşar adım banyoya gittim.

Maalesef 45 dakika sonra üzerime spor kazak ve kot pantolon giyinmiş ve hafif makyaj yapmış olarak binadan çıkabildim. Kapıda Rolls-Royce jipe yaslanmış Bayezid dalgınca ellerini cebine sokmuş bekliyordu. 

İhtilalHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin